Nöbetçi Eczaneler
Av. Aziz Bingöl : “BM, Pile’de statükoyu ihlal etmiştir”
İSTANBUL – Kıbrıs‘ın yeşil sınırı içerisinde bulunan ve karma köy olarak nitelendirilen Pile Köyü’nde insani yardım emelli yapılan yol çalışmasına BM yetkililerinin sert müdahalesi sonrası yansılar yağdı. Yapılan yol çalışmasına beton bloklar ve zırhlı araçlarla karşı konulmak istenilmesi üzerine tansiyon daha da büyüdü. BM yetkileri ise bölgede yapılan çalışmayı müsaadesiz inşaat yapılması yani “statükoyu ihlali” olarak belirlediğini lisana getirdi.
Geçtiğimiz günlerde Kıbrıs‘ın Pile Köyü’nde güzelleştirilmesine başlanan yol güzergahı “Pile – Yiğitler” yolu projesi Birleşmiş Milletler‘in yetkilileri tarafından sert bir müdahale ile durduruldu. BM ögelerinin zırhlı araçlarla çalışmaya karşı koymak istemesi üzerine başlayan tansiyon sakinliğini koruyor. Başlanılan yol projesinin Pile Köyü’nde yaşayan Türk vatandaşlara hizmet götürebilmesi için yapıldığı lisana getirilirken, BM yetkilileri tampon bölgede müsaadesiz inşaat çalışması yürütüldüğü gerekçesiyle projenin çalışmasını durdurduğunu belirtmişti. Yol çalışmasına gösterilen müdahalenin yanlış olduğu tartışılırken Birleşmiş Milletler ‘in neden bu türlü müdahaleye kalkıştığını anlatan Av. Aziz Bingöl açıklamalarda bulundu.
“Pile Köyü’nün bahtını Eren Köyün mukadderatı üzere yapmaya çalışıyorlar”
BM’nin yaptığı müdahaleyi kınayan Av. Aziz Bingöl, “Son devirlerde Kıbrıs‘ın Pile Köyü’nde yaşananları anlayabilmek için öncelikle tarihine değinmek istiyorum. Vaktinde Kıbrıs‘ı baştanbaşa ayıran, bir general tarafından yeşil kalemle çizilen çizgi vardır. Bu sınırın ismi yeşil kalemle çizildiği için yeşil sınır olarak geçmektedir. Bu çizgi kimi bölgelerde 3 metreye kadar kimi bölgelerde ise 17 kilometreye kadar Kıbrıs Adası’nın KTTC ile Güney Kıbrıs Rum idaresi ortasındaki tampon bölge durumundadır. Bu bölge ortasında kalan tek köy Pile Köyü’dür. Burası Rumların ve Türklerin birlikte yaşadığı tek köydür. Bu köyün %70’i Türk topraklarıdır. Tıpkı vakitte her iki tarafın kendilerine ilişkin okulları ve kahvehaneleri vardır. Muhtarlıkları da başkadır. Köyün yaklaşık yarı yarıya nüfus oranı vardır. Pile Köyünün yazgısını Eren Köyün yazgısı üzere yapmaya çalışıyorlar. Erenköy bilindiği üzere Kıbrıs’ın batısında yer alan vaktinde 1960’lı yıllarda İngiltere’de yaşayan ve okuyan 500’ü aşkın gencin yokluk içerisinde vermiş olduğu çabalar sonucunda göstermiş oldukları bir direniştir.” diye konuştu.
“Kıbrıs’ın Çanakkale’sidir”
Pile Köyü’nün Rum hakimiyetine bırakılmaya çalışıldığını söyleyen Bingöl, “Rauf Denktaş’ın değimiyle de “Kıbrıs’ın Çanakkale’sidir.” Burada gösterilen direniş sayesinde Rum ve Yunanlılar istediklerine ulaşamadılar, Türkiye’nin de vaktinde yapmış olduğu müdahale sonucunda Erenköy Türk toprakları olarak kalmıştır. Erenköy halihazırda sivil halkın yerleşim yeri olarak kullanılmamakta yalnızca askeri bölge olarak devam etmektedir. Pire Köyü’nde yapılmak istenen de benzeri durumdur. Pile ‘de yaşayan Türk halkının insani muhtaçlıklarının dahi temin edilmemesi, yalnızlaştırılması, hayat şartlarını zora sokarak Türk halkını göç yapmaya zorlayıp bölgeyi fiilen Rumların hakimiyetine bırakarak Pile Köyünü büsbütün Güney Kıbrıs Rum idaresinin toprağı yapmaya çalışmaktadırlar. 2000’li yılların başında BM genel sekreterinin sunduğu planda da Pile Köyü’nün Rum tarafına bırakılması kararlaştırılması lisana getirilmişti. Lakin bu fikre karşı çıkılarak bu süreç gerçekleştirilmedi. 1988 yılında yeniden Pile Köyü yakınlarında Hüseyin Kafayı BM askerleri 8 kurşunla öldürdüler. Bunun karşılığında ise yalnızca yakınlarına 30 bin dolar ödemek zorunda kalmışlardır. Lakin bu hareketi gerçekleştiren askerler hakkında hiçbir cezai süreç uygulanmamış ve hür bırakılmışlardır” dedi.
“Bu durumun hukuka uygun bir yanı bulunmamaktadır.”
Yapılan yol çalışmasının hukuka karşıt bir durum olmadığını lisana getiren Aziz Bingöl, “Yine BM yol çalışmasına müsaade vermediği Pire Köyünün Rum idaresi tarafından Orikli’nin kenti ile Pile Köyü’nün ortasında yol çalışması yapmış ve BM buna hiçbir ses çıkarmamıştır. Benzeri durum ise Pile Köyü ile KKTC tarafında emsal bir uygulama yapılmaya çalışıldığında ise BM bu duruma haksız olarak fiziki müdahalede bulunmuştur. Bu durumun hukuka uygun bir yanı bulunmamaktadır. BM ve askerleri görevlerine bağlı değillerdir. İkili standart uygulamakta ve taraf tutmaktadırlar. KKTC vatandaşları kendi yol güzergahlarını uygunlaştırmak gayesiyle yapılan bu yol çalışmasını engellemiştir. Kelam konusu yol çalışması KKTC vatandaşının en doğal hakkıdır.” biçiminde konuştu.
“Türkiye gerekli müdahaleyi yapmalı”
Türk halkının menfaatine sonuçların çıkmadığını belirten Bingöl, “Başlatılan yol çalışmasının durdurulması kabul edilemez. Her ne değerine olursa olsun yol çalışması devam ettirilmelidir. 60 yıldır milletlerarası hukukun dışında bırakılan bir halk artık yeniden memleketler arası hukuka alışılmamış bir biçimde büsbütün insani olmayan davranışlarla muamele görmeye devam etmektedir. BM’nin haksız fiziki müdahalelerine karşı gerek KKTC gerekse Türkiye gerekli müdahaleyi yapmalı ve alanda başlamış olan bu çabayı alanda bitirmelidir. Gerçekten şimdiye kadar almış olduğumuz sonuçlar gösteriyor ki Emperyalistlerin kurduğu masadan Türk halkının menfaatine sonuçlar hiçbir vakit çıkmamıştır.” sözünü kullandı.
“Tarih sahnesinde baktığımız vakit zaferlerle dolu destanlarımız vardır.”
Zaferlerle dolu bir tarihin olduğunu söyleyen Bingöl, “Bizler tarih dersini her vakit barışçıl yollarla vermeye çalıştık. Kabul etmek istemeyenlere ise tarih sahnesinde baktığımız vakit zaferlerle dolu destanlarımız vardır. Milletlerarası hukuk içerisinde tehdit eden ABD ve BM içerisinde bulunan işbirlikçileri KKTC vatandaşlarının KKTC topraklarına bağlanmasını sağlayan yolun güzelleştirilmesi en büyük hakları olup ABD işbirlikçileri kayadan toz bile kaldıramayacaklardır. Bu yolu istememelerinin asıl sebebi büsbütün Pile Köyü’nün Rum idaresine bırakılmasıdır” dedi.