Nöbetçi Eczaneler
HABER: MERVE İNANÇ KAMERA: DURSUN ALKAYA
Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ, İnebolu’dan başladığı İstiklal Yolu Zafer Yürüyüşü’nün 11’inci gününde Çankırı vilayet sonundan Ankara‘ya gerçek yürüyüşünü sürdürüyor. “100’üncü yılı anma ve 100’üncü yılın gerektiği üzere kutlanmamasına reaksiyon yürüyüşüdür bu. Hem iktidarın hem Meclis’teki muhalefetin elinde çok geniş imkanlar var 100’üncü yıl kutlamaları yapmak için, bunu yapmıyorlar” diyen Özdağ, mahallî seçimlerde partisinin kapılarının ittifaklara kapalı olduğunu söyledi. Özdağ, “Bugünün kaidelerinde evet. Yarın Türk siyasetinde ortaya hiç bilmediğimiz yapılar çıkar, gerekler oluşur o vakit konuşuruz” dedi. Özdağ, yeni Orta Vadeli Program’la ilgili “Çok boş temennilerle dolu ve gerçekleşmeyecek bir program” değerlendirmesini yaptı.
Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ
İstiklal Yolu Zafer Yürüyüşü’nün 11’inci gününe Ümit Özdağ, Çankırı’dan sonra Ankara istikametindeki 20. km’de başladı. Özdağ’ın bugünkü yürüyüşüne ANKA Haber Ajansı da eşlik etti. Yürüyüş molasında ANKA’nın sorularını yanıtlayan Özdağ, şunları lisana getirdi:
“100’ÜNCÜ YILI ANMA VE 100’ÜNCÜ YILIN GEREKTİĞİ ÜZERE KUTLANMAMASINA REAKSİYON YÜRÜYÜŞÜDÜR BU”
“100’üncü yılı anma ve 100’üncü yılın gerektiği üzere kutlanmamasına reaksiyon yürüyüşüdür bu. Hem iktidarın hem Meclis’teki muhalefetin elinde çok geniş imkanlar var 100’üncü yıl kutlamaları yapmak için, bunu yapmıyorlar. İktidarın yapmamasını anlıyoruz lakin muhalefet neden yapmıyor? Cumhuriyetin 100’üncü yılı çok kıymetli bir kazanım, mesela bir 100’üncü yıl anıtı dikilebilirdi. Bizim yürüyüşümüz bunlara da bir reaksiyon niteliği taşıyor ve toplumun gündemine 100’üncü yılı, Cumhuriyet’i kuranlara karşı borcumuzu ödemek için anma gereğini yerine getiriyoruz.
“BUNUN PARTİLER ÜSTÜ OLDUĞU DA GÖRÜLÜYOR, HOŞ BİR YÜRÜYÜŞ OLARAK GERÇEKLEŞİYOR”
Düşündüğümüzden daha kolay, başlangıçta zorlandık, en güç çizgi dağlardan geçişti. Küre Dağları inanılmaz hoş ancak geçmesi de çok sıkıntı bir çizgisi ancak olsun bizden 100 yıl evvel birebir sınırdan dedelerimiz, ninelerimiz kağnılarla cephane taşıyarak geçmişlerdi. Günde 20-22 km yürüyoruz ancak 30 km’de yürüyebiliriz artık. Halktan çok hoş reaksiyonlar alıyoruz, esnaf ağırlıyor, kampımıza gelip ziyaret edenler, fotoğraf çektirenler var oluyor. İki kere MHP belediye liderleri konuk ettiler, CHP ilçe liderleri geldiler teşekkür ettiler. Bunun partiler üstü olduğu da görülüyor, hoş bir yürüyüş olarak gerçekleşiyor.”
Özdağ, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Orta Vadeli Ekonomi Programı’na ait soruya da şu değerlendirmeyi yapı:
“BU EKONOMİK PROGRAMIN DA BAŞARILI OLMA BAHTI YÜZDE 1 BİLE DEĞİL”
“Çok boş temennilerle dolu ve gerçekleşmeyecek bir program daha açıklandı. Altyapısı yok, olaylar üzerinde kontrolünü yitirmiş bir saray var, dileklerini lisana getiriyor ve bunların gerçekleşmesinin yeri yok. Türkiye’de ekonomiyi neye nazaran düzelteceksiniz, 85 milyona nazaran mi, 100 milyona nazaran mi düzelteceksiniz? Hudutlarınız açık, dünyanın her tarafından her gün binlerce insan girmeye devam ediyor. Beşerler işlerini, aşlarını yitiriyorlar, Türk beşerinin tembel olduğuna dair alçakça bir palavra söyleniyor, meğer Türk insanını inşa eden cumhuriyet. AK Parti’nin yanlış toplumsal siyasetleriyle, köyün türel yerini iptal edip onları mahalleye çevirmesiyle, tarıma indirdiği darbeler, çalışma etiğine indirdiği darbeler… Ondan sonra Türk insanı çalışmak istemiyor. Haydi canım sen de… Siz Türk insanına hak ettiği maaşı verin çalışır. Bu ekonomik programın da başarılı olma talihi yüzde 1 bile değil.
“TÜRKİYE’NİN SÜRDÜRÜLEBİLİR PLANLI KALKINMAYA GEÇİŞTEN DİĞER BİR DEVASI YOKTUR”
Ekonominin başına Mehmet Şimşek’in gelmesinin ve onun yapmış olduğu açıklama, artık rasyonel unsurlara nazaran yönetilecek, Türkiye’nin nasıl bir trajedi yaşadığını gösteriyor. Rasyonel prensipler dediği neoliberal ekonomi siyasetleri ve neoliberal iktisat siyasetleri Türkiye’yi bu noktaya getiren siyasetler. Mehmet Şimşek, Ali Babacan düzgün bir ekonomik miras bırakmamıştı ki. Bir yıkım yapmışlardı ve Türkiye sanayisizleşmişti. Tek kesim olarak inşaat dalı merkezli bir anlayışla Türkiye’nin borç alınan kaynaklar dahil büyük kaynaklarını verimsiz yatırımlara aktarmışlardı. Yolsuzluğun hakim olduğu ortamda ekonomik kalkınma gerçekleştirilemez. Cumhuriyet tarihinin de dünya tarihinin de en büyük yolsuzluk olaylarının gerçekleştirildiği bir devirden geçiyoruz son 22 yıldan beri. Son 22 sene Türk halkının ve Türk devletinin çılgınca soyulma periyodudur. Şahin’in (Şimşek) gelmesinin hiçbir manası yok. Türkiye’nin sürdürülebilir planlı kalkınmaya geçişten diğer bir devası yoktur. Biz Zafer Partisi olarak, Türkiye’nin planlı kalkınmaya geçmesini ve planlı kalkınmaya geçerken de 5’li çeteye teslim edilmiş bir iktisat değil bütün Türk iş dünyasının özgürce ve adil rekabet edeceği gerçek özgür piyasa şartlarının oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz.”
“MAHALLE DEDİKODUSU DÜZEYİNE SİYASETİN DÜŞMEMESİ LAZIM”
Ayrıca Özdağ, ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener’in gazeteci Fatih Altaylı ile yaptı söyleşide Özdağ’ın Münih’e okumaya gönderilmesinin ardında Enver Altaylı’nın olduğu argümanına ait, “Ben bunu birinci kere duydum, Meral Hanım palavra söylüyor, çamur atıyor. Bunu doğrusu çok ahlaksızca buldum. Beni babam yolladı, babam merhum lakin annem hayatta ve anneme bir özür borcu var. Benim oradaki masraflarım aile bütçesi üzerinde bir yüktü. Birebir vakitte ne kadar gereksiz bir açıklama. Mahalle dedikodusu düzeyine siyasetin düşmemesi lazım” dedi. Özdağ şöyle devam etti:
“29 EKİM’DE SANIYORUM ADAYLARIMIZIN DEĞERLİ BİR KISMI AÇIKLANMIŞ OLUR. ŞAŞIRTAN İSİMLER GÖRECEĞİNİZDEN EMİNİM”
“Türkiye bir seçime gidiyor, biz Zafer Partisi olarak bu seçimde tek başımıza her yerden aday gösterme konusunda kararlıyız çalışmalarımızı buna nazaran yürütüyoruz. Mahalli Yönetimlerden Sorumlu Genel Lider Yardımcımız 55 vilayetimizi dolaştı. Bu yürüyüşten 1 hafta sonra Genel Yönetim Şurası ve Divan’dan görevlendireceğim arkadaşlar vilayet il Türkiye’yi ayrıyeten dolaşacaklar. Ben de Gaziantep’e gideceğim ve bir çalışma başlatacağım. Adaylarımızı açıklamaya başlayacağız. 29 Ekim’de sanıyorum adaylarımızın kıymetli bir kısmı açıklanmış olur. Şaşırtan isimler göreceğinizden eminim, oldukça bir sarsıntı yaratacağız.
“MİLLET İTTİFAKI BİTTİ, CUMHUR İTTİFAKI’YLA İÇ İÇE OLMAYIZ, HDP’NİN İÇİNDE BULUNDUĞU BİR YAPIYLA DA OLMAYIZ”
Ortada bir Millet İttifakı yok artık bitti, Cumhur İttifakı’yla da iç içe olmayız asla. HDP’nin içinde bulunduğu bir yapıyla da olmayız. Biz bu seçimde Türk halkına şunu söylüyoruz, artık ince hesap yapmayı bırakın, kazanıp kazanmaması Zafer Partisi’nin seçmenin elinde, oyunu Zafer Partisi’ne verirsen kazanır. Şayet sığınmacıların, kaçakların, 13 milyon işgalcinin gitmesini istiyorsan bunu göster, yoksa ağlama. Şayet Zafer Partili bir belediye liderini seçerseniz, o vilayette, ilçede sığınmacılara yapılan bütün toplumsal yardımları durduracağız, bunları Türk insanı için harcayacağız. Hiçbir ruhsatsız iş yerinin açılışına müsaade vermeyeceğiz yabancılara. Zafer Partisi belediyelerine oy verirseniz, zabıta yalnızca esnaf denetlemekle kalmayacak uyuşturucuyla uğraşa karşı emniyete istihbarat vazifesi yardımında bulunacak. Zabıta, sokaktaki varlığıyla eşinizin, çocuğunuzun sokakta daha rahat yürümesi için garanti oluşturacak.”
“BUGÜNÜN KURALLARINDA ZAFER PARTİSİ’NİN KAPILARI İTTİFAKLARA KAPALI”
Özdağ, son olarak partisinin kapılarının rastgele bir ittifaka kapalı olduğunu vurgulayarak “Bugünün kurallarında evet. Yarın Türk siyasetinde ortaya hiç bilmediğimiz yapılar çıkar, gerekler oluşur o vakit konuşuruz. Lakin biz tek başımıza girmek için hazırlanıyoruz” diye konuştu.
Yürüyüş, 10 Eylül Pazar günü Ankara Akyurt’taki Akyurt Şehitler Anıtı önünde yapılacak basın açıklamasıyla sona erecek. Ümit Özdağ ve partililer, araçlarla Anıtkabir’e giderek programı bitirecek.