Yedili Masa seçim hezimeti sonrası Kandil’den her gün fırça yiyor: Prensipsiz bir ittifaktı

14 ve 28 Mayıs’ta yapılan seçimlerin yankıları sürüyor.

Meclis’te çoğunluğu Cumhur İttifakı alırken, Cumhurbaşkanlığını da Recep Tayyip Erdoğan kazandı.

Sonuçların akabinde Millet İttifakı’nın adayına her fırsatta dayanak veren Kandil’den yaşanan yenilgi sonrası tenkitler gelmeye başladı.

Geçtiğimiz günlerde seçim sürecinin akabinde hain terör örgütünün kelamda PKK/KCK Yürütme Kurulu Üyesi Mustafa Karasu’dan muhalefete reaksiyon gelmişti.

Terör örgütünün yayın organına konuşan terörist Karasu, Millet İttifakı’nın iktidar karşısında kâfi gayret etmediğini söyledi.

Karasu’nun akabinde bu kere de Murat Karayılan, Kılıçdaroğlu’nun adaylığının yanlışsız olmadığını söyledi.

Karayılan,”Eğer farklı bir CHP’li aday olsaydı kazanması mümkün olabilirdi. Aday belirleme ve netleştirmede eksiklik vardı; sosyolojiyi görmeleri ve hakikat okumaları halinde faşizme karşı kazanabilirlerdi” dedi.

Karayılan’ın peşine ise bir öbür teröristbaşından muhalefete tenkit geldi.

Sözde PKK/KCK Yürütme Kurulu Üyesi Sabri Ok, terör örgütünün yayın organına Millet İttifakı’nı amaç alan açıklamalarda bulundu.

Millet İttifakı’nın prensipsiz, kritersiz olduğunu söyleyen terörist Ok, “Değerler üzerine kurulmayan bir ittifak tıpkı Millet İttifakı üzere dağılır ve sonuç alamaz” dedi.

Millet İttifakı’nın seçimin şikinci cinsinde stratejisini değiştirmesine de göndermede bulunan Sabri Ok, “Zaten bu ittifak bilhassa 28 Mayıs seçiminde Rêber Apo’ya, hareketimize ve Kürt halkına karşı lisanlarını, stratejilerini, değiştirdiler. O kadar prensipsiz, o kadar pragmatik ve dar bir biçimde hareket etmek olmaz.” halinde konuştu.

Ok bahisle ilgili şu sözleri kullandı:

“Zaten Millet İttifakı dağıldı. Prensipsiz, kritersiz, kıymetler üzerine kurulmayan bir ittifak tıpkı Millet İttifakı üzere dağılır ve sonuç alamaz. Güçleri de, akılları da, ittifakları da yetmedi. Zati bu ittifak bilhassa 28 Mayıs seçiminde Rêber Apo’ya, hareketimize ve Kürt halkına karşı lisanlarını, stratejilerini, değiştirdiler. O kadar prensipsiz, o kadar pragmatik ve dar bir formda hareket etmek olmaz. Bu Türkiye toplumuna bir şey kazandırmaz.”