Nöbetçi Eczaneler
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde (Van YYÜ) 25 yıllık çalışmayla geliştirilen 13 farklı mikroorganizma tipine sahip mikrobiyal gübreyle toprağa ziyan verilmeden ziraî üretimde kalitenin artırılması hedefleniyor.
Van YYÜ Ziraat Fakültesi Bitki Muhafaza Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semra Demir ve 7 kişilik takımı, 25 yıl evvel yerli mikrobiyal gübre üretmek için çalışma başlattı.
Bitki köklerinden izole ettikleri mikroorganizmaları saflaştıran Demir ve takımı, elde ettikleri gübreyi bitkilerde kullanarak tesirlerini tespit etmeye çalıştı. Birçok denemenin akabinde geliştirdikleri 13 mikroorganizma içeren mikrobiyal gübreyi kullandıkları alanlarda başarılı sonuçlar elde eden Demir, bugüne kadar ithal edilen gübrenin Van’da üretilerek ülke geneline gönderilmesi için çalışmalarını sürdürüyor.
Demir, AA muhabirine, kimyasal gübrelerden daha yararlı olan mikrobiyal gübrenin, toprağın besin pahasını artırarak bitkilerin büyümesini hızlandırdığını söyledi.
Tarımsal üretimi artırmak için birçok proje üzerinde çalışmalarının olduğunu belirten Demir, “Yaklaşık 25 yıllık bir çalışmanın eserlerini almaya başladık. Mikrobiyal gübreyi şu an daha çok kendi kısmımızda kullanıyoruz. Mikrobiyal gübrenin içinde yüklü arbusküler mikorizal fungus (bitkinin köklerinde simbiyotik olarak yaşayan canlılar) var. Bunlar bitki kökleriyle ortak yaşıyor, bitkiyi makûs şartlardan koruyor, dayanıklılığını ve gelişimini artırıyor. Trichoderma fungusu da tıpkı biçimde bitki gelişimine katkı sunuyor. Bitki gelişimi açısından değerli mikroorganizmalardır. Bu mikroorganizmaların tamamı bitkiyi berbat şartlardan koruma ederek gelişimini sağlıyor ve koruyor.” diye konuştu.
“Tarım ve Orman Bakanlığımızın çok değerli çalışmaları var”
Mikrobiyal gübrelerin randıman artırma ve bitkileri muhafazaya yönelik tesirinin bilindiğini anlatan Demir, şunları kaydetti:
“Bu gelişmeler dünya için yeni değil. Ülkemizin halihazırda mahallî bir mikrobiyal gübre üretimi yok. Bununla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığımızın çok kıymetli çalışmaları var. Biz de üniversite olarak uzun yıllardır çalışma yapıyoruz. Şu an kendi mahallî izolatlarımızı geliştirdik. Van Gölü havzasında yetişen buğday, kavun, domates, fasulye üzere değişik bitki köklerinden izole ettiğimiz mikroorganizmalar var. Mikroorganizmaları saflaştırdık. Bunlar artık çeşit olarak belirli. Mikroorganizma çeşitleriyle geliştirdiğimiz mikrobiyal gübrenin birinci startını verdik. Laboratuvarda üretimini yaptığımız için boyutu en az seviyede. Bakanlık, özel dal ve akademisyenlerle yerli olan mikrobiyal gübreyi daha büyük boyutlarda üretmeyi ve tüm Türkiye’nin gereksinimini karşılamayı hedefliyoruz.”
Demir, Van Gölü havzasında yetişen 13 farklı bitki kökünden izole ettikleri funguslardan ürettikleri mikrobiyal gübre üzerine akademik boyutta yıllardır çalışma yürüttüklerini söz etti.
“Doğal dengeyi bozmuyor”
Tarımsal üretimdeki yanlış uygulamaların vakit zaman randımanda düşüşe neden olduğuna dikkati çeken Demir, “Bitki köklerinden izole ettiğimiz mikroorganizmalar belirli. Şu an mikrobiyal gübrenin akademik ve ticari boyutunu da geliştirme çalışmalarını sürdürüyoruz. Üniversitemiz bünyesindeki Teknokent’te şirket kurarak birinci basamakta eseri bölgemizdeki çiftçilere ulaştırmak istiyoruz. İklim odası ve tarlada kullandığımız mikrobiyal gübrenin büyük tesirini gördük. Randımanı artırıyor. Mikrobiyal gübre hem doğal istikrarın bozulmamasına hem de etrafın kirlenmemesine kıymetli yarar sağlıyor. Zira tabiattan aldığımızı tabiata geri veriyoruz. Burada kimyasal unsur ve yapay gübre kullanmıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.