Nöbetçi Eczaneler
12’nci kere Avrupa Şampiyonu olan ve efsane Rus atlet Aleksandr Karelin’in rekorunu egale eden ulusal güreşçi İstek Kayaalp, Avrupa kıtasında en fazla madalyaya sahip sportmen olduğunu tabir etti.
Olimpiyat, dünya, Avrupa ve katıldığı tüm şampiyonalarda rekorlar kıran ulusal güneşçi, bu kadar madalyaya sahip olmak ve Avrupa’da 13 sefer final yapmanın inanılmaz derecede güç olduğunu lisana getirerek, “Bu istikrarı korumak, birebir şeyi tekrarlamak çok güç. Birden fazla güreşçiye hayatı boyunca bir tanesi bile nasip olmazken, bize 13 final nasip oldu. Seneye de 14’üncüyü alıp Avrupa’da rekorun tek sahibi olmak istiyorum. Son aldığım madalyanın keyfi biraz farklı zira rekoru egale ettim. Birinci madalyamı da 2010 yılında Bakü’de aldım. Birinci defa Avrupa şampiyonu olduğumda kazandığım madalya, buna da çok sevinmiştim. Lakin rekoru kırdığım madalyaya da çok sevindim. Final güç geçti, ayağımda 2 taraflı yırtık oluştu. Yerde son oyun denememde bacağımın gerisinden ses geldi. 4 dakika boyunca iki yırtıkla bir arada dayanmak zorunda kaldım. Birçok güreşçinin maçı bırakabileceği bir sakatlıktı lakin Allah yardım etti. En az 600 gram deri altıma kan sızmış. Bunun 300’ünü 5 gün sonra kulüp tabibimiz çekti. Şu anda tedavim devam ediyor, inşallah 1 haftaya bir şeyim kalmaz” dedi.
“ÖNÜMDE 3 TANE BÜYÜK ŞAMPİYONA VAR”
Ailesinin spor yaşantısına büyük katkısı bulunduğunu söyleyen Kayaalp, “Seni takip eden, seninle dertlenen, senin için gerilim yapan eşinin olması, çocuğun olması ve seni izlerken sevinci çok hoş bir şeymiş. İnşallah ailemle birlikte bu işi hoş bir biçimde bırakma yolunda ilerliyoruz. Önümde 3 tane büyük şampiyona var. Onlara bu gururu, sevinci yaşatıp daima birlikte hoş bir gelecek için güreşi bırakıp yolumuza devam edeceğiz. İnsanın eşinin olması, çocuğunun olması öteki. Onlar varken güreş yapmak, onlarla şampiyonluk ve sevinç yaşamak çok öbür. Avrupa Şampiyonası’na gitmeden 1 gün evvel bana sürpriz yaptılar, annesi Vera’yı getirdi. Sana doping verelim, moral olsun dedi. Tek dopingimiz bu olsun, oburunu Allah bana da rakibime de nasip etmesin. Allah’a şükürler olsun tertemiz geldik ve tertemiz bu işi sonlandıracağız” diye konuştu.
“GÜREŞTEN ÖBÜR BİR ALTERNATİFİM YOKTU”
İstek Kayaalp, güreşin kendinisini inanılmaz yorduğunu tabir ederek, “Yorgunluktan uyuyamıyorsun. Doğal oradan gelince biraz dinlenmek, yatmak istiyorsun. Çocuk da olunca onunla da ilgileneceksin. 3-4 gün sonra konut moduna geçiyorum. İnsanın ailesinin olması, sevdiklerinin yanında olması en kıymetlisidir. Bütün şampiyonluğu yaşayıp, onun sevinci ile meskene gelmek, onların memnun olduğunu bilerek gelmek inanılmaz bir his. Güreşten öbür bir alternatifim yoktu. 6 yaşımdan beri hayal kurarak güreşçi olmak insanı en memnun eden şey. Çocuğum da bir bakar, 9-10 yaşına kadar ne yapmak istediğine kadar verir” dedi.
“DEVLETİN BİZDEN TEK İSTEDİĞİ ŞAMPİYON OLMAMIZDI”
Ülkesine olan vefanın bitmeyeceğini ve olimpiyat şampiyonu olsa da vefayı ödeyemeyeceğini belirten İstek Kayaalp, şunları söyledi:
“Kalan 3 turnuvada da elimden geleni yapıp ülkemin bayrağını dalgalandırmak istiyorum. Köyden çıkıp güreş eğitimine girmemiz, devletin bize tüm imkanları sunması, bizden tek istediği şampiyon olmamızdı. Bu olmasa benim güreşçi olma bahtım sıfırdı. Güreş 4-5 yılda öğrenilen bir spor. Ondan sonra senin sistemli idman yapacağın bir yere gereksinimin var. Bu dünyanın en hoş nimeti. Ben orada da farkındaydım. Yatağa girmeden evvel koridorda açık olan tüm ışıkları kapatırdım. Orada bile o vefaya sahiptim. Her gece o ışıkları kapatmak bir vefaydı. Artık aldığımız madalyalarla bunun karşılığını vermeye çalışıyoruz. Devlet bizi büyüttü, madalyalar aldık lakin bize hala karşılığını veriyor. Beni yetiştiren devletime vefamı ne kadar çok şampiyon olabilirsem o kadar fazla öderim. Bizler çok başarılı atletiz.”
“DÜNYADA EN ÇOK MADALYA KAZANAN GÜREŞÇİYİM”
Dünyada en çok madalya kazanan güreşçi olduğunu hatırlatan İstek Kayaalp, “Toplamda 25 madalyam oldu. Çalışıyorsak Allah nasip etsin, hizmet edeceksek de Allah nasip etsin. Şampiyonluklarımızdan ötürü devlet müşavirlik takımı verdi. Ne yetki verilirse halkımızın çocuklarına elimizden gelen tüm takviyesi vermek isteriz.”
“ÇOK ÇALIŞMALARI VE MUVAFFAKİYETE AÇ OLMALARI GEREKİYOR”
Kendisiyle çalışan genç güreşçileri geliştirmek için elinden geleni yaptığını belirten Kayaalp, genç güreşçilerin madalya almasının en çok kendisini gururlandıracağını söyledi. Gençlere tavsiyelerde bulunan Kayaalp, “Herkesin yeteneğine nazaran maksat belirmesi, işlere yönelmesi onları başarılı yapacaktır. Ondan sonra çok çalışmak, işini severek yapmak, fedakarlıklarda bulunmak, muvaffakiyete aç olmak ve ailen, ülken sevenlerin için yapmak çok kıymetli. Gençlerin hiçbir vakit ferdî düşünmemesi lazım. Yaptıkları her şey yalnızca kendini değil ülkesini de ilgilendiriyor. Asla kibir yapmamaları, asla böbürlenmemeleri ve asla ego yapmamaları gerekiyor. Bunlar benim daima dikkat ettiğim konular” ifadelerini kullandı.
EŞİ ZEYNEP KAYAALP: İSTEK MESKENDE ÇOK KOLAY BİR İNSANDIR
Maçtan 2-3 gün evvel inanılmaz bir gerilim başladığını ve dua ettiklerini kaydeden İstek Kayaalp’in eşi Zeynep Kayaalp, “Rıza’yı motive etmeye çalışıyoruz. Hırvatistan’a gitmeden evvel Elmadağ’a Rıza’ya moral olsun diye gittik. Birlikte Vera ile uçurtma uçurdular. Moral olması için elimden ne geliyorsa yapmaya çalışıyorum. Maçtan 1 gün evvel Vera ile konuşturuyorum. Vera ‘babacım şampiyon ol’ diyor. Biraz güç ve gerilimli bir devir oluyor ancak sonu çok hoş oluyor. Sabrettiğimize değdi diyoruz. Vera doğduktan sonra babası Vera’yı çok özlüyor. İstek uyanır uyanmaz manzaralı arar. Vera da babasını çok özlüyor. Kamp periyodunda hasret ziyadesiyle oluyor. İstek dışarıdan tam karşıtı duruyor lakin meskende çok kolay bir insandır. Yardım etmeyi sever, beni hiç kırmaz. Kibar biridir. Beni ve kızını hiç üzmeyen biridir. Biz birlikte bir şeyler yapmayı çok severiz. Pek hoş vakit geçiririz. 3 yaşına gelince Vera’yı cimnastiğe yazdıracağız. İstek da atlet olmasını çok istiyor. İstek, ‘ben olimpiyat şampiyonu olamazsam sen olacaksın’ diyor. Spor konusunda Rıza’nın çok planı var” diye konuştu.