Nöbetçi Eczaneler
TBMM Lideri Numan Kurtulmuş, “Türkiye bu geldiği potansiyel itibariyle cumhuriyetimizin 2. asrını çok daha güçlü bir asır, çok daha güçlü bir 100 yıl haline çevirecektir. Bizim kısaca söz ettiğimiz üzere önümüzdeki asır kelamı güçlü, gücü etkili bir Türkiye‘nin asrı olacaktır, 100 yılı olacaktır.” dedi.
Kurtulmuş, Uşak Valiliğince bir otelde düzenlenen Sivil Toplum Buluşması’nda farklı toplumsal kesitleri temsil eden kümelerle bir ortaya gelip, fikirlerini almaya ve istişare etmeye kıymet verdiklerini söyledi.
Cumhuriyetin birinci asrının geride bırakıldığını, 29 Ekim’de ikinci asra girileceğini anımsatan Kurtulmuş, tarih boyunca milletler bakımından en güç, en sorunlu, büyük meşakkatle geçen, birçok zorlukların, yoklukların, yoksullukların olduğu bir 100 yılın geride kaldığını aktardı.
Kurtulmuş, bir imparatorluğun küllerinin üzerinde yeni genç cumhuriyetin kurulduğunu aktararak, “Hep birlikte kurduk ve büyük zorlukları da aştık. Dünya savaşları, ekonomik krizler yaşadık. Savaşa girmememize karşın 2. Dünya Savaşı’nın yıkıntılarıyla karşılaştık. Tekraren darbeler gördük. Demokrasinin önünün kesildiği periyotları yaşadık. Başbakanın idam edildiği bir Türkiye‘yi yaşadık. Uzun senelerce yokluklar, yoksulluklar gördük. Bırakın yolu olmayan köyleri, yolu olmayan kentlerimiz oldu. Ancak bunların hepsini çok şükür geçmişte başardık. Bir yere kadar geldik ve cumhuriyetin birinci asrını şanla, erdemle tamamladık.” dedi.
Türk milletine durmanın, yerinde saymanın yakışmayacağını söyleyen Kurtulmuş, “Bunun için kesinlikle önümüze büyük maksatlar koymak ve bu maksatlar etrafında topyekun bütünleşmek, birleşmek ve bu amaçlara yürümek mecburiyetindeyiz. Allah’ın müsaadesiyle Türkiye bu geldiği potansiyel itibariyle cumhuriyetimizin 2. asrını çok daha güçlü bir asır, çok daha güçlü bir 100 yıl haline çevirecektir. Bizim kısaca tabir ettiğimiz üzere önümüzdeki asır kelamı güçlü, gücü etkili bir Türkiye’nin asrı olacaktır, 100 yılı olacaktır. Bir kelamın yalnızca güçlü olması yetmez. Sözümüzün prestijinin karşılığının olması için birebir vakitte o kelamın gerisine güç de koymanız lazım. Yani her manada gücü kastediyorum.” tabirlerini kullandı.
Kurtulmuş, Türkiye’nin atacağı kurşunu dışarıdan alan, kendi uçağını yapmayı hayal edemeyen günlerden bugünlere geldiğini aktardı.
Türkiye’nin her alanda ileriye gittiğini söz eden Kurtulmuş, “Sanayide, üretimde, memleketler arası ilgilerde, dış siyasette, eğitimde her alanda daha ileriye gidiyoruz ancak yetmez. Gayelerimizi çok daha güçlü hale getirmemiz ve bu gayeler etrafında kenetlenerek sağlam bir halde yürüyüşümüzü sürdürmemiz lazım. Bu amaçlarımız dediğim üzere dünyada kelamı güçlü bir Türkiye’nin ortaya konulmasıdır. Gücünün ardında, kelamının gerisinde hem yumuşak güç hem de sert güç dediğimiz yani askeri, ekonomik gücüyle Türkiye’nin kültürel birikimlerinden doğan, gücünü de ortaya koyabilen bir Türkiye’yi inşallah daima birlikte inşa edeceğiz. Bunun birinci kuralı ise içeride birlik ve dirlik içerisinde hareket edebilen, farklılıklarını zenginlik olarak gören bu zenginliğin üzerinden de bir ulusal mefkure inşa edebilen bir Türkiye’yi ortaya koymaktır.” diye konuştu.
Türkiye’nin ve kentlerinin kalkınması için farklı fikirlerin söyleneceğini lakin herkesin birebir istikamete gitmesi gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, birinin iş yaparken ötekinin yıkmaya çalıştığı, birinin hayırda yarışırken, ötekinin çelme takmaya çalıştığı Türkiye’nin artık geride bırakılması gerektiğini söyledi.
Kurtulmuş, Türkiye’nin ortak ulusal maksatlarını amaçlar etrafında bütünleşerek güçlü ve büyük bir Türkiye’yi inşa etmek istediklerini anlatarak, şöyle devam etti:
“Bunun yolu toplumsal bütünlükten, güçlü bir iktisattan, memleketler arası alanda kendisine amaç koymuş ve o her amacını vakit içerisinde yenileyerek kendisiyle yarışan bir Türkiye’yi kurmaktan geçiyor. Onun için daima bir arada bu uğraşı ortaya koyacağız ve bizden sonraki jenerasyonların bize bırakılan bu Türkiye’den çok çok daha ileri, çok daha güçlü bir Türkiye’yi ortaya koyacağız. Bunun temel yollarından birisi de tek tek 81 vilayetimizin her birisinin güçlü olmasından geçer. Yani vilayetimizin imkanlarını fırsatlarını bileceğiz. Bunları daha da çoğaltacağız ve elimizdeki imkan neyse bunu arttırmak için gayret edeceğiz. Yalnızca son yıllarda Uşak almış olduğu hizmetleri, Uşak’ta gerçekleştirilen ekonomik gelişmeyi şöyle bir gözünüzün önünde geçirsin. Hele hele son 20 yılda çok büyük bir ara aldığımız aşikardır. Türkiye’yi kelamı zahmet içerisinde bir ülke haline getireceğiz. Türkiye’yi dünyanın iktisatta artık önde giden ülkelerinden birisi haline getireceğiz. Türkiye’ye tekrar eğitimde dünyanın büyük üniversiteleriyle yarışan bir ülke haline getireceğiz.”
Kurtulmuş, Uşak’ta 2 tane Organize Sanayi Bölgesi olduğunu, fakat bunun da yetmediğini artık bilhassa tarımda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ve Karahanlı ilçesinde de OSB teşebbüsü olduğunu aktardı.
“Türkiye’nin bu coğrafyada dimdik ayakta durmaktan öteki hiçbir bahtı yoktur”
Türkiye’nin büyük bir ivme yakaladığını vurgulayan Kurtulmuş, şu tabirlere yer verdi:
“Büyük bir devrin içerisindeyiz. Türkiye’nin bu coğrafyada dimdik ayakta durmaktan öbür hiçbir talihi yoktur. Hatta ve hatta Sultan Alparslan Han’ın Malazgirt’in kapılarını açarak bu toprakları Müslüman Türk’e yurt edindirmesinden bu yana milletimiz hiçbir günü şöyle, keyifle, huzurla gerisinde yatarak geçirmemiştir. Zira dünyanın en kıymetli coğrafyasına sahip olan aziz milletimiz bunun bedelini ziyadesiyle ödemiş ve ödemeye devam etmektedir. Dün Haçlı orduları neyse bugün birebir Haçlı orduları başına sahip içeride ve dışarıda birtakım çevrelerin olduğundan hiç kuşkunuz olmasın. Şayet Türkiye bilhassa dünyanın bundan sonraki süreçte bütün her şeyin merkezinde olan bir ülke olarak ne olup bittiğini güzel anlayın kendi içerisinde birliğini, bütünlüğünü sağlayıp milletlerarası gelişmeleri yerinde, vaktinde kâfi yanıtlar veremezse Allah koruma önemli tehditlerle karşı karşıyadır. Şöyle gözünüzü bir kapatın. Dünyanın neredeyse bütün büyük güçlerinin var olduğu, büyük gayretler verdiği coğrafyanın tam merkezindeyiz. Kuzeyde Rusya-Ukrayna ortasındaki savaş, savaş olmanın artık çok ötesindedir. Rusya’yla batı ülkeleri ortasında bir global savaş tehdidi potansiyeli taşıyan tansiyonun merkezi haline gelmiştir. Tekrar Balkanlar’da önemli bir tansiyonun var olduğunu, Kafkaslar’da büyük bir tansiyonun var olduğunu, çabucak güneyimizde terör örgütleri vasıtasıyla 10 yılı aşkın bir müddettir vekalet savaşları üzerinden bölgenin tekrar dizayn edilmeye çalışıldığı aşikardır.”
“Bu coğrafyada herkesin eli, herkesin gözü var”
Kurtulmuş, dünyanın en kıymetli doğal gaz ve petrol yataklarına sahip olan Doğu Akdeniz’de ve Akdeniz’in bütününde Akdeniz dışındaki birçok ülkenin de gözü olduğunu, bu bölgede Türkiye’nin güçlü olmaktan ve kendi ulusal maksatlarından vazgeçmeksizin yolunu açmaktan öbür bir bahtının olmadığını anlattı.
Türkiye’nin Libya’nın yasal hükümetiyle muahede yapıp Doğu Akdeniz’de kendi ekonomik bölgelerini ilan etmesiyle bugün Akdeniz’de arama yapabildiğini lisana getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
Kurtulmuş, daha sonra sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin sorularını cevapladı.
Programa, Uşak Valisi Turan Ergün, Belediye Lideri Mehmet Çakın ve davetliler katıldı.