Nöbetçi Eczaneler
Tarım ve Orman Bakanlığı’nda bölüm teslim merasimi yapıldı. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Yol haritamız aşikardır. Önümüzdeki devirde üretimden tüketime her evre için planladığımız yapısal reformlarımızı hayata geçireceğiz. Ziraî girdi tedarikinde, dışa bağımlı olduğumuz alanlarda bu kısmı çok zorlayacağız. Yerlileştirme ve ulusallaştırma ismine adımlarımızı öncelik vereceğiz ve hızlandıracağız. Bu vesileyle Türkiye Yüzyılı ile tarımda üretimin yüzyılının ve üreticinin yüzyılının başladığının altını çizmek istiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni kabinesinin üyelerini açıkladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve 17 bakandan 15’i değişti. Yeni kabine üyeleri için bölüm teslim merasimleri düzenleniyor.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, bakanlık misyonunu bugün İbrahim Yumaklı’ya devretti. Kirişci, evre teslim merasiminde şunları söyledi:
“MAKAMLAR OTURDUKTAN SONRA TEKRAR SAHİBİNE İADE EDİLECEK OLAN YERLERDİR. OTURAN HER İNSAN BİRGÜN KALKACAKTIR”
“Tevafukken bugün vazifeye geldiğimiz günün 15 ayını geride bırakmış olduk. Bendeniz de ayın üçünde kararnamesi çıkıp dördünde evre teslim merasiminde tekrar bu salonda, öbür tarafta, Sayın Bakanımızın yerinde otururken şu tabirleri kullanmıştım: ‘Makamlar oturduktan sonra tekrar sahibine iade edilecek olan yerlerdir. Oturan her insan bir gün kalkacaktır. Gururdan, kibirden rabbimize sığınırız. Biz hizmet için bu yoldayız.’ Bunun üzerinden tam 15 ay geçti. AK Parti’nin 21 yıllık hizmet serüveninde aslında daima zorlukları aşma, zorluklara süratli tahliller üretme, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde vuku buldu. Ancak bu 21 yılın son 15 ayı vardı ki malumlarınız olduğu üzere sonunda Rusya-Ukrayna savaşı başlamıştı. Öncesinde tekrar pandemi iki yıl müddetle dünya gündemini meşgul etmişti. ve devamında da rahatladık derken Rusya-Ukrayna savaşı çıkmıştı. ve Sayın Cumhurbaşkanımızın izlemiş olduğu diploması sayesinde ismine ‘Tahıl koridoru’ dedik fakat aslında bir güvenlik koridoruna dönüştü. Dünya barışı ismine ve bu koridor sayesinde tekrar bir nefes aldık. Lakin bakanlığımızın özelde de evvel orman yangınları akabinde sel ve taşkınlar ve bunların da ütesinden geldik diye düşünürken tüm vakitlerin karadaki en büyük felaketi sarsıntısı 11 ilimiz yaşamış oldu. ve doğal olarak tamamı 15 ay içerisinde yaşanan inanılmaz süreci geride bırakmış olduk.
“TARIM KANUNU, LİSANSLI DEPOCULUK, ISLAHÇI HAKLARI KANUNU, ÜRETİCİ BİRLİKLERİYLE İLGİLİ KANUN, TARSİM YOKTU. DEĞERLİ MEVZUATLAR KAZANDIRILDI”
O konuşmamızda altını çizdiğimiz şey; tarımın stratejik olduğu, vazgeçilmezliği ve kesinlikle ülkelerin tarımı önemsemesi gerektiğiydi. Buradan hareketle de asıl olanın tarımla ilgili ve devamında besin konusunda bulunurluk olduğunu, bunu kesinlikle sağlamamız gerektiğini de belirtmiştik. ve bu çerçevede de aksiyonlar almamız gerektiğini belirtmiştik. Hamdolsun pek birçok da şu anda bu masanın etrafında oturan kardeşlerimiz, lakin öncelikle de Sayın Bakanımız, bu takımın içerisinde yer aldılar. ve hakikaten zoru başardık ve bu bakanlığın AK Parti hükümetleri devrinde kazandığı 15 tane birbirinden değerli ve pahalı kanunlar çıktı. Örneğin bir tarım ülkesinin tarım kanunu yoktu. Lisanslı depoculuk yoktu. Islahçı hakları kanunu yoktu. Üretici birlikleriyle ilgili kanun yoktu. Tarım sigortacılığı uygulaması birinci sefer gündeme geliyordu. TARSİM yoktu. Değerli mevzuatlar kazandırılmıştı. Bu planlı tarım kontratlı üretim bu ülkede ne vakit vuku bulacak diye düşündük, bunları tartıştık. Siyaset cenahı bunu yeri geldi istismar etti, yeri geldi bundan yana olan halinden kelam etti. Ancak akademik dünya ve sokaktaki vatandaş, herkes, planlı tarımın olmazsa olmaz olduğundan kelam etti. O da 23 Mart 2023 tarihinde Gazi Meclisimizin Genel Şurası’nda bu yasa kabul edilmiş oldu. ve artık planlı tarım, kontratlı üretimle ilgili bu 15 kanundan sonra 16’nıcı değeli bir kanun, değerli bir mevzuat, düzenleme de bizim bakanlığımızın mevzuatına kazandırılmış oldu.
“KAHRAMANMARAŞ MİLLETVEKİLİ OLARAK KAHRAMANMARAŞLI HEMŞERİLERİMİZİN TEVECCÜHÜNE MAHZAR OLDUK
39 unsurdan müteşekkil bir paketti bu. Orman tarafı da vardı. Orman üzere çok özel ilgi gerektiren bir alanda da pek çok düzenlemeler burada yer almış oldu. Rahmeti rahmana uğurladığımız bu ülkenin şehitleri hepsine rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Fakat bizim kendi bakanlığımız çalışanları, 105 tane kendi evladımız, orman yangınlarında hayatını siper eden bu kardeşlerimize de mevzuat gereği şehitlik verilmiş oldu. Doğal ki çok memnunuz, çok bahtiyarız bu maddeden ötürü. Bu olağanüstü süreçlerin devamında bakanlık olarak bu türlü bir noktaya gelmiş olmamız çok çok kıymetli. Artık 28’inci periyot Kahramanmaraş Milletvekili olarak Kahramanmaraşlı hemşerilerimizin teveccühüne mahzar olduk. Doğduğum kent Kahramanmaraş, annemin-babamın mezarının olduğu kent Kahramanmaraş… Bu kente de ileriki periyotta hizmet etmek ismine bize bir fırsat vermiş olmasından ötürü Sayın Cumhurbaşkanımıza nitekim şükranlarımı sunuyorum.
“HEPİMİZ ZAFERE DEĞİL SEFERE TALİP OLMUŞ İNSANLARIZ”
14 ay boyunca Sayın Bakanımla birlikte çalıştık. Hukukumuz bu bakanlık öncesine dayanır. GÜBRETAŞ’ta kendileri genel müdür, biz de idare şurası üyesiydik. Birlikte mesai harcadık. O vakitten beri tanıdığım çok güvendiğim, çok beğendiğim, itimat ettiğim bir kardeşim. Allah’ın müsaadesiyle burada da başarılı olacağına yürekten inanıyorum. Zira önemli bir aralık katedildi. Zihinsel olarak da bundan sonraki sürece kendini hazırlamış uzman bir grup halihazırda zati var. Allah’ın müsaadesiyle bundan sonraki süreçte de geri kalan, eksik işlerimizi de tamamlayarak biz 29 Ekim 2023 tarihi prestijiyle artık yeni bir yüzyıla başlayacağız. Bu yüzyıla bizi adım adım taşıyacak olan bu kabinenin yeni üyelerinin tamamının Cumhurbaşkanı Yardımcımız da dahil olmak üzere muvaffak olacaklarını ve bizi daha süratle o hepimizin istek ettiği muasır medeniyetin çok çok üzerine çıkaracak bir süreci kabine üyeleri olarak yaşatacaklarını tarım ve orman kanadında da Sayın Bakanımızın bu faaliyetleri, hizmetleri inşallah eksiksiz yerine getireceğine yürekten inanıyorum. Hepimiz zafere değil sefere talip olmuş insanlarız. Sayın Bakanımıza muvaffakiyetler diliyorum.”
“BUNDAN SONRA BİZE DÜŞEN BAŞLATILMIŞ PROJELERİ TAMAMLAMAK VE YENİLERİNİ EKLEMEKTİR”
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ise şöyle konuştu:
“Bu vazifesi şahsıma layık gören Cumhurbaşkanımıza hürmetlerimi arz ediyorum, şükranlarımı sunuyorum. Bugün kendisinden onurla ve gururla bayrağı devralacağım Sayın Bakanımla geçen 14 aylık süreçte gerçekten çok değerli bir süreç geçirdik. Kendisine bu hususta çok çok teşekkür ediyorum. Pek çok hayati projeyi de başlattık. Bundan sonra bize düşen Sayın Bakanımızla başlatılmış olan projeleri süratlice tamamlamak ve bunlara yenilerini eklemektir. Sayın Bakanımın belirttiği formda global iklim değişikliğinden salgın hasatlıklara, savaşlardan çatışmalara kadar içinde bulunduğumuz devir yeni olağan olarak isimlendirildi. Bizler de bu periyoda tarım ve orman perspektifinden baktığımızda hem ziraî üretimde hem de girdilerin tedarikinde ezberlerin bozulduğunu gördük ve yaşadık.
“YOL HARİTAMIZ BELLİDİR”
Orman ve su varlığımızın korunmasıyla ilgili farklı ve yeni çalışmaların yapılmasının mecburî olduğunu da gördük. Elbette ki bu yapısal bir dönüşüm için kaçınılmaz bir süreci getirdi bize. Bizler bu yapısal dönüşümü üretime gönül vermiş bayan ve genç çiftçilerimizle birlikte tamamlayacağız ancak en değerlisi biz bu dönüşümü tarım ve orman ailesinin çok değerli fertleriyle birlikte başaracağız, en ufak bir tereddüttüm yok bu mevzuda. Yol haritamız muhakkaktır. Önümüzdeki periyotta üretimden tüketime her basamak için planladığımız yapısal reformlarımızı hayata geçireceğiz. Ziraî girdi tedarikinde, dışa bağımlı olduğumuz alanlarda bu kısmı çok zorlayacağız. Yerlileştirme ve ulusallaştırma ismine adımlarımızı öncelik vereceğiz ve hızlandıracağız. Bu vesileyle Türkiye Yüzyılı ile tarımda üretimin yüzyılının ve üreticinin yüzyılının başladığının altını çizmek istiyorum.
“YENİ PERİYOTTA GÖZ ARKASI ETMEMEMİZ GEREKEN KONU VERİMLİLİK VE KALİTE OLACAK”
Gıda güvenliğinin, besin arz güvenliğinin sağlanmasını temel alıyoruz. Yeni devirde besin üretim sistemlerinin sürdürülebilir, risklere karşı sağlam ve güçlü bir yapıya kavuşması için her türlü önlemi alırken tüketicinin de emniyetli besine makul fiyatlar ile erişebilmesi konusuna yoğunlaşacağız. Bu nedenle önümüzdeki periyotta halihazırda mevcut tarım siyasetimizi, üreticilerimizin güçlendirilmesi ve tüketicilerimizin korunması prensibi çerçevesinde şekillendireceğimizin de altını çizmek istiyorum. Tarladan sofraya tüm süreçler bizim odak noktamızı oluşturacak. Yeni devirde elbette ki göz arkası etmememiz gereken öteki bir konu da verimlilik ve kalite olacak. Tarımı bizler, ulusal güvenliğin bir modülü olarak değerlendirdik. Stratejik bir alan olarak gördüğümüzü söyledik. Şu anda da aslında hem ülkemizin hem de dünyamızın gündeminde. Vizyonumuz ve politikalarımızı da bu şuurla oluşturuyoruz. Bu vesileyle yeni devrin ülkemiz milletimiz ve dalımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum.”