Nöbetçi Eczaneler
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, ” Ak Parti‘nin önünün kesilmesi gayreti, birebir vakitte bu aziz milletin de önünün kesilmesi uğraşı oluyor.” dedi.
Kirişci, temaslarda bulunmak üzere Türkiye‘nin yerli ve ulusal arabası Togg ile geldiği Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan afet çadırında vatandaşlarla buluştu.
Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin tüm vakitlerin en büyük afeti olduğuna işaret eden Kirişci, “104 milyar dolar, 2 trilyon liralık böylesine büyük bir hasarın altından tek bir önder ve tek bir iktidar gelebilirdi. Allah’tan o önder başımızda ve o iktidar işbaşında. Bu, nitekim hepimizin rahat edebileceği, hepimizin bu manada kendimizi yeterli hissetmemizi sağlayacak en kıymetli konu.” dedi.
Daha sonra esnafı ziyaret eden Kirişci, partisinin Göksun Seçim İrtibat Ofisi’nin açılışına katıldı.
Ak Parti‘nin kurulma sürecini anlatan Kirişci, partisinin 14 Ağustos 2001’de birilerinin bir ortaya gelip de “Biz bir parti kuralım.” dediği için kurulmadığına dikkati çekti.
Ak Parti‘nin kıymetli bir siyasi hareket olduğunu vurgulayan Kirişci, “O gün 40 bin şahısla yapılan bir anket çalışması sonrası Ak Parti‘nin kurulmasıyla ilgili tabir yerindeyse siyasi altlık oluşmuştur. Yalnızca o günkü 71 kurucumuza düşen, tabelayı asmak oldu. O denli bir siyasi hareket oldu ki geride kalan bu 22 yıllık müddette adeta dünyaya siyaset nasıl yapılır, bu siyaset gerek iç siyaset gerekse de milletlerarası siyaset noktasında nasıl yapılır, bunu çok hoş gösterdi.” sözlerini kullandı.
Kirişci, Türk siyasetinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde adeta tepe yaptığını lisana getirerek, 5,5 milyonu bayanlardan oluşan 14 milyon 240 bin üyesi bulunan Ak Parti‘nin Avrupa dahil dünyanın hiçbir yerinde benzerinin olmadığını belirtti.
Ak Parti‘nin adeta bir siyasi okul olduğuna işaret eden Kirişci, kelamlarını şöyle sürdürdü:
” Ak Parti, bir siyasi öğreti merkezi. Ak Parti, pek çoğumuza çok şey kazandırdı. Üstelik Ak Parti‘nin 22 yıllık geriye yanlışsız bulunduğu güne bakacak olursak hizmet müddeti 21 yıl fakat kuruluşundan bugüne 22 yıl. Bu 22 yılda bu ülkenin başından geçmeyen kalmadı. Bu ülkede aklınıza gelen her türlü darbeler, postmodern darbeler, her türlü kalkışmalar, her türlü vesayet, bunların hepsine biz millet olarak tanıklık ettik. Ak Parti‘nin önünün kesilmesi uğraşı, tıpkı vakitte bu aziz milletin de önünün kesilmesi gayreti oluyor.”
Kirişci, “Bize meydan okuyanlara, önümüzü kesmek isteyenlere bu ülkenin istiklalini ve istikbalini karartmak isteyenlere geçit vermeyeceğimizi her vesileyle gösterdik. En son çektikleri ayar neydi? 15 Temmuz’du. Allah göstermesin. Şayet orada muvaffak olmuş olsalardı bunların bugünkü Türkiye‘yle ilgili en ufak bir iz bırakmama üzere bir hayalleri vardı. Rabb’im onları o gayelerine ulaştırmadı. Allah’ın müsaadesiyle bu aziz millet bu türlü ardımızda dimdik durduğu sürece de bu olmayacak.” diye konuştu.
21 yıldır Türkiye‘ye hizmet eden AK Parti üzere bir okulun mensubu bulunduğundan ötürü keyifli olduğunu lisana getiren Kirişci, “Önümüzde bir yüzyıl var. Bu yüzyılda da inşallah ‘ Türkiye Yüzyılı’ olacak ve bu yüzyılda da Cumhurbaşkanı’mız… Onun liderliğinde AK Parti, Türkiye Yüzyılı’nın beş yılında inşallah nasıl bir şahlanış gösterilecek, bunu da ortaya koymuş olacağız.” sözlerini kullandı.
“‘İki anahtar’ dediler, elimizdeki mevcut anahtarı da aldılar”
Türkiye’de “vaat” sözünün içinin daha evvelki politikler tarafından boşaltıldığına dikkati çeken Kirişci, “Birine bir vaatte bulunduğunuzda çabucak istikametini çevirirdi zira sizin adeta bu mevzuda aldatıcı bir söz olarak bunu kullandığınızı dikkate alırdı. ‘İki anahtar.’ dediler, elimizdeki mevcut anahtarı da aldılar. Bunu bilen bu türlü bir canı yanmış milletin natürel ki bu vaatlere karnı toktur ancak tıpkı aziz millet bugün partili partisiz, hepsi aleni söylemese bile örtü altından, perde gerisinden şunu söyleyebiliyor: ya ‘Yaparsa tekrar bunlar yapar.’ diyor. AK Parti dışındakiler için söylüyorum. AK Parti’nin ne olduğunu herkesin bildiğini bilmenizi istiyorum.” formunda konuştu.
Bugün Millet İttifakı tarafından verilen vaatlerin “iki anahtar” vaadinden hiçbir farkının olmadığını lisana getiren Kirişci, kelamlarını şöyle tamamladı: