Nöbetçi Eczaneler
– Siroz hastası anne hayata kızının karaciğeri ile tutundu
Hayırlı evlat siroz annesi için karaciğerinin yarısını verdi
Kızının karaciğeri ile hayata tutunan anne Saliha Pirli:
“Kızımın sayesinde nefes alıyorum”
Annesine karaciğerini veren Esra Pirli:
“Karaciğerimin yüzde 70’i annemin içinde”
Gastroenteroloji Cerrahisi Bilim Kolu Lideri Prof.Dr. Murat Ulaş :
“Anne ve kızımızın şu anda durumları iyi”
ESKİŞEHİR – Eskişehir’de 22 yaşındaki Esra Pirli, siroz olan annesi için karaciğerinin yüzde 70’ini vererek yine hayata tutunmasını sağlayarak ailesinin mutluluğunun mimarı oldu.
Eskişehir’de 22 yaşında ki Esra Pirli siroz hastası olan annesi Saliha Pirli’nin her geçen gün ağırlaşan durumuna kayıtsız kalamadı. Üniversiteden yeni mezun olan ve iş hayatına atılacakken herşeyi kenara bırakan Esra Pirli, annesine karaciğerini vermek için evvel süreçleri başlattı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sıhhat Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan incelemelerin ve hazırlıkların akabinde annesi ile birlikte ameliyat masasına yatan iyi evlat, karaciğerinin yüzde 70’ini annesine verdi. Yaklaşık 2 ay evvel gerçekleşen ameliyat sonrasında anne ve kızın sıhhat durumu âlâ. Hastanede denetimleri yapılan anne kız hayata yeninden başladı. Anne Saliha Pirli’nin siroz hastası iken yaşanan badireleri da geride bırakan ailenin artık yüzü gülüyor. Anne kız bir davette bulunarak, organ bağışının değerine vurgu yapıyor.
“Kızımın sayesinde nefes alıyorum”
Yaşadığı siroz hastalığını ve karaciğer nakil sürecini anlatan anne Saliha Pirli, “Ben 8 yıldır siros hastasıyım. Son vakitlerde nakil dediler. Kızım da ben veririm dedi. O veririm anne diğerine gerek yok dedi. Kanımız bir canımız bir dedi ciğerimiz de bir olsun dedi. Kızımla gurur duyuyorum kızımın sayesinde nefes alıyorum. Her evlat, her akraba versin, ben de yoruluyorum, iş yapamıyordum. Ne bileyim işte hayatım artık değişti, nefes alıyorum. Yavrumun ciğeri diye yaşıyorum, biraz almak istemedim kıyamadım lakin almakta zorunda kaldım. Anne dedi, ben vereceğim dedi. Sen bana evvelden can verdin artık de ben sana vereceğim dedi. Gelirdi hastayım, kızım derdim. Ben üstüme düşen vazifeyi yapacağım dedi. ve yaptı çok da mutluyum. Gurur duyuyorum kızımla. Herkes versin yani uyanlar ben ciğerini üst kesimini aldım. Biri ona kaldı. Bir ciğer ile 2 kişi de yaşayabiliyor olmuş” dedi.
“Karaciğerimin yüzde 70’i annemin içinde”
Annesine karaciğerini vererek büyük bir fedakarlık gösteren 22 yaşında yeni üniversiteden mezunu olan Esra Pirli, süreci ve kanılarını ise şöyle anlattı;
“Kendisi çok sevinçli bir insandı ancak hastalık onu birazcık bu türlü gücü düşük bir beşere çevirmişti. Günden güne onun eriyip gitmesine müsaade vermek istemedik. Başta babam olmak üzere başka akrabalarımızla bize çok takviye oldular. Bu süreci daima birlikte atlattık. Canımı istese canımı bile veririm zira tüm annelere feda olsun. Çok şükür daha düzgünüz, annem ameliyatı olduktan sonra daha bir hayata sevinçle sarıldı. Bu da bizi çok keyifli etti. Karaciğerimin yüzde 70’i alındı, anneme verildi, geri kalan yüzde 30’u benim içimde büyüyor. Onun içinde de yüzde 70’i var. Hani kadavra sırasını beklemekte çok sıkıntı bir süreç. O yüzden insanların organ bağışını fikirli bir formda empati kurarak yapması lazım. Karaciğerimin 2-3 aylık süreç içerisinde tekrar büyüyeceğini söylediler.”
“Anne ve kızımızın şu anda durumları iyi”
Anne kızın karaciğer ameliyatknı başarılı bir halde gerçekleştiren Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sıhhat Uygulama ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Bilim Kolu Lideri Prof.Dr. Murat Ulaş, hastaların durumlarını güzel olduğunu belirtti.
Karaciğer ameliyatının zorluğuna değinen Ulaş, mevzuyla ilgili şunları söyledi;
“Otoimmün hepatit nedeniyle karaciğerin nakli yaptığımız hastamız kızı karaciğerini verdi. Şu an için durumu yeterli. Natürel, karaciğer nakli güç bir ameliyat bizim hastamızda nakilden sonraki birinci ayında şu anda bir zahmeti yok, takiplerine devam ediyoruz. Bir organ, bir hayat demek, organ bağışı çok kıymetli. Ülkemizde daha doğrusu organ bağışı çok fazla değil ve organ bekleyen hasta sayısı çok fazla. Bağış az olduğu için maalesef farklı istikametlere eğilmek zorundayız. Bu nedenle de canlı vericili karaciğer nakli daha fazla yapılmak durumunda kalıyor. Herkesin mümkün olduğunca organı bağışlaması gerekir. Herkesin verdiği organlarla birçok hayat geri geliyor.