Nöbetçi Eczaneler
ESKİŞEHİR’de, sevgilisi Ayşenur Çolakoğlu’nu (21) tabancayla başına ve göğsüne 4 el ateş ederek öldüren Hasan Fakıoğlu (22) hakkında açılan davanın birinci duruşmasında olayın kaza olduğunu savundu. Fakıoğlu, “Bu olay kazayla meydana geldi, ben öldürmedim. Ben ambulansı aradığımda da tek mermi yarası olduğunu söyledim, 4 mermi olduğunu karakolda öğrendim” dedi. Mesut Çolakoğlu ise “Kızımın hayallerini çaldı, bu bayan cinayetidir. Dört kurşun sıkıyor bu nasıl kaza?” diyerek reaksiyon gösterdi.
Erkek kuaförü Hasan Fakıoğlu, geçen yıl 17 Aralık’ta, 4 ay evvel ayrıldığı Ayşenur Çolakoğlu ile Tepebaşı ilçesi Şirintepe Mahallesi Yeşilkayalar Sokak’taki meskenine geldi. Hasan Fakıoğlu, burada çıkan tartışmada, bayan kuaförü olan Çolakoğlu’nu tabancayla başına ve göğsüne 4 el ateş ederek vurdu. Çağırılan ambulansla Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Ayşenur Çolakoğlu, kurtarılamadı. Polis tarafından gözaltına alınan adliyeye sevki sırasında, ‘Beni aldattığını düşündüm, kazayla öldü’ diyen Fakıoğlu, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Meskende bulunan arkadaşı Muhammet Ali F. (21) ise isimli denetim kararıyla hür bırakıldı.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET MAHPUS TALEP EDİLİYOR
Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın akabinde Hasan Fakıoğlu ile arkadaşı Muhammet Ali F. Hakkında Eskişehir 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Hasan Fakıoğlu hakkında tasarlayarak bayana karşı taammüden öldürme hatasından ağırlaştırılmış müebbet mahpus ile ruhsatsız tabanca taşımak ve kullanmak cürmünden 3 yıla kadar mahpus cezası talep edildi. Öteki kuşkulu Muhammet Ali F. hakkında ise ‘suça iştirak’ hatasından 20 yıla kadar mahpus cezası istendi.
İLK DURUŞMADA KENDİSİNİ SAVUNDU
Hasan Fakıoğlu, davanın birinci duruşmasına tutuklu bulunduğu Kütahya T Tipi Cezaevi’nden SEGBİS tekniğiyle bağlanırken, tutuksuz sanık Muhammet Ali F. ise salonda yer aldı.
Sanık Fakıoğlu, savunmasında olayın kaza olduğunu öne sürdü. Sanık Fakıoğlu, “Ayşenur ile yaklaşık 7-8 ay sevgililik yaşadık. Her şey yolundaydı ve önemli düşünüyorduk. Ablası ilgimize çok müdahale ediyordu. Biz bir müddet sonra ayrılma kararı aldık. Oburuyla görüştük, hayatımıza aldık. Ayrıldıktan sonra hayatımdan çıkmak istemedi. Daima beni aramaya devam etti. Olaydan bir mühlet evvel beni aradı ve ‘hamile olabilirim’ dedi. Konutta buluştuk hamilelik testi yaptı ve gebe olduğunu gördük. Sonra memlekete gittim. Ailem bu durumu kabul etmedi. Ben daha sonra Eskişehir’e döndüm. Biz hamilelik olayından sonra barıştık. Telefonunda öbür erkeklerle görüşmelerini yakaladım. Psikolojim bozuldu, para zahmetim vardı. Ailem yanımda değildi. Olay günü meskenlerine babasına gittim konuşmak için niyetimin önemli olduğunu söyleyecektim. Ayşenur beni aradı kafe de buluşmak istediğini söyledi. Kafede buluştuk, Ayşenur bana ‘eve gidip konuşalım’ dedi benim niyetim de hastanede denetimden geçirmek hamilelik sürecine baktırmaktı. Taksi ile benim meskenime gittik. Baş başa kalınca bana gebe olmadığını söyledi. Ben de ‘ilişkimiz bitsin’ dedim. Yatağımın altındaki silaha uzandı karışıklık oldu. İntihar etmeye çalıştı silahla. Silahı almaya çalmıştım kaos oldu. Bu sırada bir anda silah patladı. Ben ateşe ederek öldürmüş değilim. Kaos sırasında nasıl silahın ateş aldığını bilmiyorum, şoka girdim. Arkadaşım gelip beni kendime getirmeye çalıştı” dedi.
4 MERMİYE KARŞILIK: KARAKOLDA ÖĞRENDİM
Mahkeme lideri hakimin Ayşenur Çolakoğlu’nun 4 mermiyle öldüğünü söylemesi üzerine Fakıoğlu, “Ben ambulansı aradığımda da tek mermi yarası olduğunu söyledim, 4 mermi olduğunu karakolda öğrendim. Ruhsatsız silahı konutumda bulunduruyorum. 2008 de babam ve amcam vuruldu, bu nedenle Eskişehir’e gelmiştim. Bu nedenle konutumda silah vardı. Bu olay kazayla meydana geldi, ben öldürmedim” diye karşılık verdi.
‘SİLAH HASAN’IN ELİNDEYDİ’
Tutuksuz sanık Muhammet Ali F. de suçlamayı kabul etmeyerek, “Beraber meskene gittik, ben öteki odaya geçtim onları yalnız bıraktım. Telefonla oynarken uyuya kalmışım. Birden silah sesine uyandım. Direkt odaya girdim Ayşenur yatağın üzerinde yatıyordu. Hasan’ın elinde silah vardı. ‘Ne oldu’ diye sordum, şoktaydı karşılık veremedi. Elinden silahı aldım. Hasan ambulansı aradı, sıhhat takımı gelince aşağıda karşıladım. Olayın nasıl olduğunu bile görmedim, suçlamayı kabul etmiyorum” diye konuştu.
BABADAN KAZA VE 4 MERMİ TEPKİSİ
Duruşmada sanıktan şikayetçi olduğunu ve en ağır cezayı almasını isteyen Ayşenur Çolakoğlu’nun babası Mesut Çolakoğlu, sanığın kazayla oldu tabirlerine reaksiyon göstererek şunları söyledi:
“Sanıkların savunmalarını kabul etmiyorum. Kızımla hayallerimiz vardı. Emekli olacaktım ve ona kuaför iş yeri açacaktık. Sanık kızımın hayallerini çaldı. Bu bayan cinayetidir. 4 kurşun sıkıyor, 4 kurşun sıkıyor bu nasıl kaza.”
Eskişehir 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, savunma ve avukatların beyanlarının akabinde duruşmayı erteledi.
‘ADALETE GÜVENİYORUM’
Duruşmanın akabinde gazetecilere açıklamalarda bulunan Mesut Çolakoğlu, sanığın en ağır cezayı almasını istediğini söyledi. Çolakoğlu, “Kızımın hayalleri vardı. Kızımın hayallerini ellerinden aldılar. Kuzumu tasarlayarak, taammüden, canavarca hisle kızımı katlettiler. Kızım bunları hak etmemişti. Kızım 8 ay 20 gündür toprak altında yatıyor lakin kendileri nefes alıyor hala. Bu yüzden adalete güveniyorum. Savcılarımıza, yargıçlarımıza güveniyorum. En ağır cezayı alacağına inanıyorum. Adalet tecelli edecektir. Her şey ortaya çıkacak. Sanığın tabirleri palavra, palavra açıklamalar. Hiçbiri gerçek değil. Zati her şey ortada, indirim almak için bunları söylüyorlar” dedi.
Duruşmaya Eskişehir Bayan Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği üyeleri de katılarak takviye verdi. Adliye çıkışında Ayşenur Çolakoğlu’nun fotoğraflarını açan bayanlar, davanın takipçisi olacaklarını söz etti.