Nöbetçi Eczaneler
TAMER ARDA ERŞİN
Samsun‘da bugün tesirli olan sağanak yağış nedeniyle çok sayıda mesken ve iş yerini su bastı. Dükkanını su basan esnaf AKP’li Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne reaksiyon göstererek, “Milyonlarca lire ziyana uğradık. Ondan sonra biz yanınızdayız. Bizim yanımızda kimse yok. Allah’ın bir kulunu göremedik. Pompa geliyor, yalnızca pompa geliyor. Her gün şortla dükkana geliyoruz, güya denize gidiyoruz” diye konuştu. Öte yandan AFAD’ın, hazırladığı Vilayet Afet Riski Azaltma Planı’nda Samsun‘da yaşanabilecek sel ve su baskınları konusunda ikazlarda bulunduğu ortaya çıktı. AFAD’ın raporunda, “Yerleşim planlaması konusunda mevcut sorunlar yanında, kent içi yağmur suyu ve kanalizasyon drenaj sistemlerinde mahallî ölçülerde güzelleştirme yapılması gerektiği de tahlilde ortaya çıkmıştır. Bilhassa eski yerleşim bölgelerinde yağmur suyu ve kanalizasyon suyu drenaj çizgilerinin birebir sınır üzerinden ilerlemesi, kent sellenmelerinin yaşanmasına sebep olmaktadır. Kent merkezlerinde yol berbat altında kalan binalar, ağır olmayan yağışlarda bile su basması tehlikesi altında kalmaktadır. Bahsedilen yapısal sorunların yanında, erken ihtar sistemlerinden gelen dataların halka iletiminde de meseleler yaşanmaktadır. Vilayet çapında yapılacak risk azaltma çalışmaları ile çözülemeyecek olan ödenek yetersizliği ve imar barışı uygulamaları, genel tehdit ögeleri ortasında sayılabilir” tabirleri yer aldı.
Samsun, çok yağış nedeniyle sele teslim oldu. Kentin birçok noktasında yurttaşlar sel nedeniyle mağduriyet yaşadı. Samsun Gülsan Sanayi Sitesi’sinde de bir çok dükkan sular altında kaldı. Dükkanlarını su basan esnaf, Samsun Büyükşehir Belediye Lideri Mustafa Demir’in “Söz verdik, yaptık” afişinin önünde, “Üç ayda üç kere, Samsun üçüncü selini yaşıyor. AK Parti kelam verdiği üzere yaptı. İspatı da burada. Yağmur yağmadığı vakit pompa burada, yağmur yağdığı vakit pompa yok. Milyonlarca ziyana uğradık… Ondan sonra biz yanınızdayız. Bizim yanımızda kimse yok. Allah’ın bir kulunu göremedik. Pompa geliyor, yalnızca pompa geliyor. Her gün şortla dükkana geliyoruz, güya denize gidiyoruz” diye konuştu.
Öte yandan AFAD’ın hazırladığı Samsun Vilayet Afet Riski Azaltma Planı’nda da sel ve su baskınlarının nedenleriyle ilgili durum tespitleri yapılırken, alınması gereken tedbirlerin de sıralandığı ortaya çıktı. AFAD’ın Samsun Vilayet Afet Riski Azaltma Planı’nda şu tabirler yer aldı:
“İlimizde sel/taşkın açısından yaşanabilecek sorunlara en büyük örnek olarak, taşkın alanları içerisinde yerleşimin devam etmesi örnek gösterilebilir. Kelam konusu yerleşim yerlerinde nüfus yoğunluğunun yüksek olması, mevcut riski arttırmaktadır. Sıklıkla yaşanan sellere rağmen, kelam konusu bölgelerde yaşayan halkın her afet olayına hazırlıksız yakalanması, halkın bilinçlenme düzeyinin kâfi olmadığını göstermektedir. Yerleşim planlaması konusunda mevcut sorunlar yanında, kent içi yağmur suyu ve kanalizasyon drenaj sistemlerinde mahallî ölçülerde düzgünleştirme yapılması gerektiği de tahlilde ortaya çıkmıştır.
“YAĞMUR SUYU VE KANALİZASYON SUYU DRENAJ KANALLARININ TIPKI ÇİZGİ ÜZERİNDEN İLERLEMESİ SELE SEBEP OLMAKTADIR”
Özellikle eski yerleşim bölgelerinde yağmur suyu ve kanalizasyon suyu drenaj sınırlarının birebir çizgi üzerinden ilerlemesi, kent sellenmelerinin yaşanmasına sebep olmaktadır. Kent merkezlerinde yol berbat altında kalan binalar, ağır olmayan yağışlarda bile su basması tehlikesi altında kalmaktadır. Bahsedilen yapısal sorunların yanında, erken ikaz sistemlerinden gelen dataların halka iletiminde de sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu çeşit zayıf noktaların yanında, 2012 selinden sonra akarsu ve dere yataklarında yapılmış olan ıslah çalışmaları, daha sonraki yıllarda meydana gelen yağışlarda (2012 selinde yaşanan yağışlardan daha ağır yağışlarda bile) taşkın olaylarını önlemiştir. Mevzu ile ilgili kurum ve bölge müdürlükleri ile deneyimli işçinin vilayetimizde bulunması ve taşkın risk haritalarının hazırlanmış olması vilayetimizin güçlü taraflarındandır. Akarsu yataklarının ıslahının yanında, doğu ilçelerinden biri olan Salıpazarı’nda üretimine başlanan barajın da taşkın riskini önümüzdeki yıllarda büyük ölçüde azaltacağı düşünülmektedir.
“ÖDENEK YETERSİZLİĞİ VE İMAR BARIŞI UYGULAMALARI GENEL TEHDİT ÖGELERİ ORTASINDA SAYILABİLİR”
Ülkemizin iki büyük akarsuyunun ilimiz hudutları içerisinde denize dökülüyor olması, müdahale edemeyeceğimiz bir tehlike olup, risk azaltma çalışmalarının öbür vilayetlere nazaran daha fazla yapılmasını gerektirmektedir. İklim değişikliğinin artması sebebiyle Kızılırmak ve Yeşilırmak’ın akış rejimlerinin evvelce kestirilmesi zorlaşmaktadır. Vilayet çapında yapılacak risk azaltma çalışmaları ile çözülemeyecek olan ödenek yetersizliği ve imar barışı uygulamaları, genel tehdit ögeleri ortasında sayılabilir.