Nöbetçi Eczaneler
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı ‘değişim’ hareketine takviye veren yayınlar yapan Halk TV’nin CHP ile yaptığı mukaveleler parti idaresi tarafından tek taraflı olarak feshedilmişti. CHP Genel Lider Yardımcısı Eren Fazilet, CHP’nin, Halk TV ile ortasındaki protokolü tek taraflı feshettiğini bildirip,
“Halk TV isimli televizyon kanalı ile partimiz ortasında yapılmış olan ve Anayasa Mahkemesi ve Sayıştay kontrolüne tabi 1 Ocak 2023 tarihli protokolün 6.3. unsuru kapsamında, partimiz tek taraflı fesih hakkını kullanmış, Halk TV ile tüm bağımız sona ermiştir.”
tabirlerini kullanmıştı.
Erdem’in, TV100 canlı yayınında konuk olduğu programda, CHP ile Halk TV ortasındaki iş birliğine ait itiraf geldi.
Şaban Sevinç’in Halk TV itirafı: CHP yayın siyasetlerimize karışıyordu
Halk TV eski Genel Müdürü Şaban Sevinç,
“CHP, Halk TV’nin yayın siyasetlerine karışıyor muydu?”
sorusuna
“Evet, karışıyordu. Bunu Eren Fazilet de biliyor”
sözlerini kullandı.
Eren Fazilet şaştı kaldı
Sevinç baskılar nedeniyle misyonunu bıraktığını ima ederek,
“Benim dönemimde de karışmak istediler ben karıştırtmadım.”
deyince Erdem’in gülümsemesi dikkat çekti.
Sevinç daha evvel de itiraf etmişti: İnce ve Akşener’i yayınlama
Sevinç, 2018’deki Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde CHP idaresinin, Muharrem İnce ve Meral Akşener’i yayınlamaması için kendisine baskı yaptığını söylemişti. 2021 yılında bahse ait konuşan Sevinç, ismini vermediği CHP genel lider yardımcısının
“Başımıza bela mı edeceksin, İnce’yi neden bu kadar gösteriyorsun?”
ve
“Bizim oylarımız DÜZGÜN Parti’ye kayıyor, Akşener’i yayınlama
” dediğini aktarmıştı.
Erdem para karşılığı haber yaptırdıklarını kabul etmişti: Mutabakat yaptığımız öteki kanallar da var
Hatırlanacağı üzere Fazilet, geçtiğimiz günlerde de para karşılığında haber yaptırdıklarını,
“Başka kanallarda da mukavele yaptık fakat ayrıntı açıklayamam.”
kelamlarıyla itiraf etmişti.
Kendisine yakın medyayı fonladığı ortaya çıkan CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise Yeni Şafak’ı gaye alarak iktidardan para aldığını öne sürüp seçim hezimetinden Albayrak Grubu’nu sorumlu tutmuştu.