Nöbetçi Eczaneler
Ressam Alev Özas, Cumhuriyetin 100. yılına özel, tek kesim bez üzerine, Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeye aday büyük bir İstanbul tablosu resmediyor.
Ataşehir Watergarden AVM’de kurulan alanda büyük bir kısmı ortaya çıkan eser, 50 metre genişlik ve 2.90 metre yüksekliği ile dikkati çekiyor.
Artvizyon Gallery tarafından organize edilen projeye ait AA muhabirine açıklamada bulunan Özas, en büyük İstanbul tablosu yapma fikrinin bir yıl evvel ortaya çıktığını belirterek, “Daha evvel 4 ve 7 metrelik fotoğraflar yapmıştım lakin ‘Daha ne kadar büyük olabilir?’ diye düşündüm. 5 metre, 15 metre derken kendi ortamızda konuştuk. Sonra Artvizyon dahil oldu, Ahmet (Yaşar Altınkaya) Beyefendi ve Nihat (Tokat) Beyefendi. Onlara danıştık bu mevzuyla ilgili, ‘Nasıl yapabiliriz, nasıl olabilir?’ diye. ’50 metre.’ dediler. ’50 metre mi? Tamam yapabilirim.’ dedim. 50 metrelik, panoramik, dev bir İstanbul resmi olsun. Olağan bunu nasıl yapacaktık? Tek modül bir bez. O tek kesim bezi bulmak bir sıkıntıydı. Fabrikadan özel olarak çıkarttırdık. Daha sonra deseni çizmem, aşikâr bir basamağa getirmem gerekiyordu. Derken, bu kocaman dev resmi, nereye ve nasıl yerleştireceğimiz sorun oldu. Bu süreç hakikaten bir yıl aldı.” dedi.
Elde edilen gelirin bir kısmı kimsesiz çocuklar faydasına bağışlanacak
Özas, projenin temel maksadının 100 günde, dev, panoramik bir İstanbul resmi yapmak olduğunun altını çizerek, “29 Ekim Cumhuriyetimizin 100. yılı için planladığım bir çalışma olacak. Gelirin bir kısmını kimsesiz çocuklar faydasına vermek istiyoruz. Aslında bir toplumsal sorumluluk projesi olsun istiyoruz.” sözlerini kullandı.
İstanbul’un kıyıdan büyük bir kısmına fotoğrafta yer verdiğine işaret eden Özas, Sultanahmet Camii, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Süleymaniye Camii, Topkapı Sarayı, Haliç, Kız Kulesi, Beşiktaş ve Dolmabahçe’nin görülebileceğini lisana getirerek, “Sanki orada yürüyormuş hissinin yakalanmasını çok istedim ben kendi adıma.” diye konuştu.
Alev Özas, İstanbul’un çok resmedilen, çok özel bir kent olduğunu ve küçük ölçeklerde fotoğrafının çokça yapılmış olabileceğini söyleyerek, şu bilgileri verdi:
“Bu ebatta ve yağlı boya tekniğiyle (İstanbul resmi) yapan yok. Denenmemiş. Birinci defa ben denemiş oluyorum. Bunun tatlı gururunu da yaşıyorum aslında. Benim renklerim hafif postmodern. Yeşili yeşil üzere görmek istiyorum, kırmızıyı kırmızı üzere. Hiperrealizm olmasa da realizme yakın. Biraz da içinde empresyonist ve ekspresyonist hava olmasını, kendini, his ve kanılarını söz edebilen bir üslup olmasını diledim. Hiperrealist olarak göremezsiniz, ‘Evet, burası İstanbul.’ diyemezsiniz lakin tıpkı vakitte dersiniz de. Hafif bir aldatmacayı seviyorum. En son konturlarla netleştiriyorum. Şu an yalnızca neyin nerede olduğunu yüzey ve taslak olarak görüyorsunuz. Tek tek tadını çıkararak işleyeceğim onları.”
“Benim İstanbul’um bu türlü bir İstanbul.” diyen sanatçı, “İstanbul doğumluyum. Babadan gelme İstanbulluyum. İstanbul aslında çok hoş bir kent sahiden. Öbür kentleri de çok resmettim. Gitmişliğimiz var. Beşerler İstanbul’un o karmaşası, trafiği ve keşmekeşinden çok sıkılıyor. Fakat aslında o kadar hoş ki. Yeşil hakikaten hala yeşil, kaybetmediğimiz, koruduğumuz sürece. Ben en azından fotoğrafta koruyorum. Mavi de sahiden mavi. Ben de öyleyim.” açıklamasını yaptı.
Sanatçı, yapıtla Guinness Rekorlar Kitabı’na en büyük dev İstanbul peyzajı yağlı boya resmi olarak müracaat yapıldığını kelamlarına ekledi.
29 ekimde tamamlanacak yapıtın üretim süreci Watergarden AVM’de görülebilecek.