Nöbetçi Eczaneler
Medicana Sıhhat Kümesi Üroloji Kısmı’ndan Prof. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, erken teşhis ile prostat kanserinden büsbütün kurtulma ihtimalinin öbür kanser çeşitlerine nazaran daha yüksek olduğunu bildirdi.
Hastaneden yapılan açıklamaya nazaran, erkeklerde ikinci sıklıkla görülen ve tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 15’ini oluşturan prostat kanseriyle ilgili dünya üzerinde 288 bin civarında yeni hadise ve buna bağlı yaklaşık 35 bin mevtin ortaya çıkacağı iddia ediliyor.
Bu kapsamda, prostat kanseri üzerinde tesirleri olduğu bilinen obezitenin önlenmesi ve hastalığın erken teşhis edilmesi için rutin muayene yaptırılması büyük değer taşıyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Medicana International İstanbul Hastanesi Üroloji Kısmı’ndan Prof. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, prostat kanserinin erkeklerde en sık görülen ikinci kanser çeşidi olduğunu belirterek, “Erken teşhis ile prostat kanserinden büsbütün kurtulma ihtimali başka kanser çeşitlerinden daha yüksektir. Bu nedenle ailesinde prostat kanseri hikayesi olanların 45 yaşından itibaren yılda bir kere rutin muayene ve tetkik yaptırması gerekir. Bunun yanında ailesinde prostat kanseri hikayesi olmayanların da 50 yaşından itibaren rutin denetimlerini yaptırması ehemmiyet taşımaktadır.” sözlerini kullandı.
Etkin tarama ile erken tanı
Prostatın, erkek üreme sisteminde mesanenin çabucak altında ve rektumun önünde bulunan bir bez olduğunu söz eden Koyuncu, şu bilgileri verdi:
“Prostat bezi meninin bir kısmını oluşturan sıvıyı üretir. Ulusal Kanser Enstitüsü’ne nazaran, neredeyse tüm prostat kanserleri adenokarsinomlardır (mukus ve başka sıvıları üreten ve salıveren hücrelerde başlayan kanserler). Prostat kanserinin sıklıkla erken belirtileri yoktur. İlerlemiş prostat kanseri, erkeklerin daha sık idrara çıkmasına yahut daha zayıf idrar akışına sahip olmasına neden olabilir fakat bu semptomlar birebir vakitte uygun huylu prostat şartlarından da kaynaklanabilir. Prostat kanserine yönelik tesirli tarama seçenekleri sayesinde hastalık çoklukla yayılmadan evvel yakalanır ve genel olarak bu kanser tipi için hayatta kalma oranları uygundur.”
Bel etrafının 102 santimetreden fazla olması riski artırıyor
Fazla kilonun prostat kanseri üzerinde kıymetli tesirleri olduğunu aktaran Koyuncu, hastalığın, kökeninde genetik yatkınlık besbelli izlense de gerçek genetik geçişin yalnızca tüm prostat kanserlerinin yüzde 9’unda görüldüğünü belirtti.
Prof. Dr. Hasbey Hakan Koyuncu, baba ve iki erkek kardeşte prostat kanseri varlığında kanser gelişme ihtimalinin yüzde 11,4 olarak bildirildiğine dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Genel olarak da tüm dünya erkeklerinin ömürleri uzunluğu prostat kanserine yakalanma ihtimalinin yüzde 10 civarında olduğu bildirilmektedir. Prostat kanserine yönelik risk faktörleri açısından yüksek tansiyon, bel etrafının 102 santimetreden fazla olması ve yüksek seviyede alkol alımının riski artıracağı da bildirilmektedir. Prostat kanserinde üzerinde durulması gereken en kıymetli husus ise erken teşhis ile hastalıktan büsbütün kurtulma (kür) ihtimalinin öbür birçok kanserden daha yüksek olduğunun farkında olunmasıdır. Bu maksatla hastalığın erken yakalanması için erkekler periyodik olarak tetkik edilmelidir. Tüm Avrupa’da da kabul gördüğü üzere ailesinde prostat kanseri olanlarda 45 yaş prestijiyle ailesinde prostat kanseri olmayanlarda ise 50 yaş prestijiyle yılda bir sefer parmakla prostat muayenesi ve kanda PSA tayini ile tarama yapılmalıdır.”
Erkeklerin yanlışsız ömür şekli alışkanlıklarını benimsemelerinin tedbir açısından yararlı olacağını tabir eden Koyuncu, şişmanlıktan kaçınmak için istikrarlı ve sağlıklı beslenmenin, idman yapmanın, sigara içmemenin hastalıktan korunmak için altın kurallar olduğunu kaydetti. Koyuncu, erkeklerin çekinmeden yılda bir sefer rutin muayeneleri yaptırmaları gerektiğini vurguladı.