Nöbetçi Eczaneler
Türkiye, tarımda stratejik bir uygulamaya hazırlanıyor. Çiftçiler, stratejik niteliği olan eserlerin üretiminde düz topraklara yönlendirilecek, başka tarım eserleri eğilimli topraklarda yetiştirilecek. Türkiye’nin 2002 yılındaki tarım hasılası 25,1 milyar dolarken, 2022 yılında bu sayı 50 milyar doları aştı. Ayrıyeten tarımdaki ihracat tekrar AK Parti’den evvel 3,8 milyar dolarken şu anda 30 milyar doların üzerine çıkmış durumda. Yeni sistemlerle çiftçi ve üretici desteklenerek, ziraî hasılanın 70 milyar doların üzerine çıkarılması planlanıyor.
Türkiye yerli kaynak ve kabiliyetlerini kullanarak stratejik eserlerde de arz güvenliğini sağlayacak. Bu çerçevede stratejik eserlerin yeterliliğini izlemek üzere Arz Güvenliği Takip Sistemi kurulacak. Bu takip sisteminin yanı sıra geniş ve düz topraklar, Türkiye’nin en çok tükettiği ve ihraç ettiği arpa, buğday, çavdar ve şeker pancarı üzere stratejik eserlere tahsis edilecek. Stratejik eserler dışındaki öbür bitkisel üretim mahsulleri; mısır, meyve, zerzevat üzere eserler ise eğimli ve marjinal tarım alanlarında yetiştirilecek. Böylelikle tarım alanında verimli kullanılan yerlerle Türkiye üretimde tepeyi görecek.
2028 yılına kadar yapılması hedeflenenler ortasında Karadeniz doğal gazından yerli üre gübresi de üretilmesi bulunuyor. Güç alanında dışa bağımlılığı düşürecek Karadeniz gazı birebir vakitte tarımdaki dışa bağımlılığı da olumlu istikamette etkileyecek. Bunun yanı sıra 2028 yılına kadar 100 adet Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulacak. Bu OSB’ler ile yıllık ek 5 milyon ton zerzevat üretilecek ve 200 bin şahsa yerinde istihdam oluşturulacak. Ayrıyeten, IPARD III programıyla 11 milyar TL’si hibe olmak üzere 20 milyar TL’lik yeni yatırım ile 30 bin yeni istihdam sağlanacak.
Türkiye, 2002 yılında 9,9 milyon olan büyükbaş hayvan sayısını 17 milyonun üzerine çıkardı. Son 20 yılda küçükbaş hayvan sayısı da 32 milyondan 56,3 milyona çıktı. 41,9 milyon baş hayvandan 73,3 milyon hayvana çıkan sayı ile Türkiye’de büyük ve küçükbaş hayvanların sayısında yüzde 57’lik artış meydana geldi.
Türkiye, 911 yerli tohumla çiftçinin dışa bağımlılığını azaltırken öbür taraftan biyolojik servetini müdafaaya aldı. Ülkemizde üretilen ekmeklik buğdayın yüzde 57’si, makarnalık buğdayın yüzde 63’ü, arpanın yüzde 68’i, çeltiğin yüzde 50’si, mercimeğin yüzde 90’ı ve nohudun yüzde 60’ı TAGEM’in geliştirdiği tohumlardan karşılanıyor. Türkiye, 2028 yılına kadar topraklarına ekeceği tüm eserlerin yüzde 90’ını kendi ürettiği tohumlarla yapacak.
Son 20 yıl içerisinde binlerce farklı dayanak günün kurallarına nazaran uygulandı, kaldırıldı ya da devam ediyor. Bu dayanaklar ortasında mazottan gübreye, ekipmandan traktöre, küçük aile işletmesi dayanağından, damızlık düve dayanağına kadar yüzlerce farklı dayanak bulunuyor. Ayrıyeten takviyelerden bir tanesi de Avrupa ve birçok gelişmiş ülkenin de desteklediği lisanslı depoculuk faaliyetleri. 2014 yılında başlatılan lisanslı depoculuk takviyeleri toplamda 495 milyon TL’yi aşmış durumda.
Türkiye’de 2002 yılında tüm alanlarda toplam 1,8 milyar TL üreticilere dayanak ödemesi yapılırken, son 20 yılda ise çiftçilere 803 milyar TL takviye sağlandı. Bu yılın birinci dört ayında 55,5 milyar TL’nin üzerine takviye ödemesi yapıldı. Bunun yanı sıra yeniden 2002 yılında 1,8 milyar TL olan bitkisel üretim takviyeleri, 2023 yılında yaklaşık 11 kat artışla 19,4 milyar TL oldu. 2002’den bu yana bitkisel üretim için toplam 159 milyar TL ödeme gerçekleştirildi.