Nöbetçi Eczaneler
Kahramanmaraş’ta sabah saat 04:17’da meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki deprem felaketiyle ilgili resmi YouTube hesabından bir açıklama videosu paylaştı. Topbaş hoca, depremzedelere başsağlığı dileklerini iletirken vatandaşlardan da niyazda bulundu.
‘MEMLEKETİMİZ ÇOK BÜYÜK BİR FELAKETE MARUZ KALDI’
Depremzedelere ve ailelerine baş sağlığı dileklerini ileten Topbaş, “Çok muhterem kardeşlerimiz, bugün memleketimiz çok büyük bir felakete maruz kaldı. Bir hüzün yaşanıyor. Kahramanmaraş ve civarındaki vilayetlerde büyük bir deprem vuku buldu. Artçıları da hala devam ediyor. Cenab-ı Hakk depremde vefat eden kardeşlerimize rahmet eylesin. Kederli yakınlarına sabırlar ihsan eylesin. Bütün milletimize baş sağlığı olsun. Cenab-ı Hakk’tan niyazımız şudur ki; enkaz altındaki kardeşlerimiz tez zamanda kurtulur, yaralı kardeşlerimiz de acilen şifa bulurlar inşallah.” dedi.
‘MÜMİNLER OLARAK BİRBİRİMİZİ TEK YÜREK HALİNDE YAŞAYAN BİR VÜCUDUN UZUZLARI OLARAK GÖRMELİYİZ’
Osman Nuri Topbaş hoca konuşmasa Peygamber Efendimizin (SAV) din ve İslam kardeşliğiyle alakalı hadisleriyle başlayarak, “Kıymetli kardeşlerimiz, Cenab-ı Hakk, mümini birbirine kardeş kılmıştır. Peygamber Efendimiz (SAV), ‘Mümin kardeşinin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir’ buyurmuştur. Yine efendimiz (SAV), ‘Komşusu açken tok yatan kamil mümin değildir’. buyurmuştur. Allah resulû, ‘Müminler birbirini sevmekte, merhamet etmekte ve korumak bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğunda diğer uzuvları ateşli hastalığa düşer olurlar.’ der. Müminler olarak birbirimizi tek yürek halinde yaşayan bir vücudun uzuvları olarak görmeliyiz. Zira bir uzvun ızdırabını bütün bir vücut hissettiği gibi, din kardeşinin derdiyle dertleşmekte bir vicdan imtihanıdır.”
‘AFET BÖLGESİNDEKİ KARDEŞLERİMİZDEN DUALARIMIZ EKSİK ETMEYELİM’
Mevlana Hazretleri şöyle buyurur, şems bana bir tek şey öğretti, ‘Dünyada tek bir üşüyen varsa sen Celalleddi’nin ısınma hakkına sahip değilsin’ dedi.
“Bu kış günlerinde elim bir zelzele felaketine maruz kalmış olan din kardeşlerimizin derdini kendi derdimiz olarak görmek bir müminin vicdani vazifesidir. Vatanımız, milletimiz ve bütün İslam aleminin üzerindeki bela ve musibetlerin def ve hayırların celbi için evvela hata ve günahlarımız için bol bol tövbe istiğfar edelim. Gariplere, yalnızlara, kimsesizlere bilhassa depremzede kardeşlere elimizden gelen bütün yardımı yaparak onların hayır dualarını almaya gayret edelim. Afet bölgesindeki kardeşlerimize dualarımızı eksik etmeyelim.” şeklinde konuştu.
‘İSLAM KARDEŞLİĞİ ÇAY, KAHVE KARDEŞLİĞİ DEĞİLDİR’
İslam kardeşliğinin iyi günlerdeki gibi çay, kahve dostluğu olmadığını belirten Topbaş, “Unutmayalım ki İslam kardeşi esas böyle zor günlerde belli olur. Böyle günler İslam kardeşinden imtihan edilen günlerdir. Yine kardeşlik iyi günlerdeki çay, kahve dostluğu değildir. Birbirini zor günlerde maddi ve manevi sıkıntısını bertaraf etmektir. Gerçek kardeşlik din kardeşinin saadetini paylaşmaya gönüllü olmak kadar, diğer taraftan felaket zamanında ızdırabını paylaşmaya da gönüllü olmaktır. Şunu unutmamak lazım ki biz o afet bölgesinde olabiliriz. O kardeşlerimiz de bizim bulunduğumuz yerlerde olabilirlerdi. Şayet bizler bugün felakete uğramış olsaydık din kardeşlerimizden nasıl muamele bulmak istiyorsak biz de o kardeşlerimize aynı muameleyi göstermeliyiz.” dedi.