Nöbetçi Eczaneler
MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, “İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Aydın, Muğla, Hatay, Eskişehir, Tekirdağ ve Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile HDP’nin terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık gayesiyle zehirleyip seferber ettiği belediyeler kesinlikle el değiştirmeli ve cumhurun idaresine geçmelidir.” tabirini kullandı.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, demokrasi ve hukuk unsurları çerçevesinde milletin takdir ve tercihiyle yapılan Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerinden sonra 28. Periyot TBMM’nin tecelli ettiğini ve Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nin teşekkülünün sağlandığını anımsattı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajlarıyla bir haftayı bile bulmayan müddet içinde kabinenin kurulduğunu, bu suretle yasama ve yürütme ortasında ahengin tezahür ederek siyasi istikrarın korunduğunu belirten Bahçeli, “Bu kapsamda Türk milleti, Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünde önemli ve müessir bir kazanıma imza atmış, kutlu iradesiyle önümüzdeki 5 yılın ve Türkiye Yüzyılı’nın yol haritasını belirlemiştir.” değerlendirmesini yaptı.
Milli uğraş yıllarının akıl ve ahlakının yanı sıra Cumhuriyet’in kuruluşuna refakat eden ruh ve duruşun, Cumhur İttifakı’nda tecessüm ederek Türkiye’nin ilerleyiş ve yükseliş kararlılığını her cepheden desteklediğini vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Hiç kuşku yok ki, 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde kazanan hem Türkiye hem de Türk milleti olmuştur. Bu mezkur ve müstesna kazanımın, 31 Mart 2024’te yapılacak seçimlere aynısıyla yansıması, merkezi idareden lokal idarelere uzanan sınır boyunca Türkiye’nin gücüne güç katacaktır.”
Bahçeli, muhalefet partilerinin uhdesinde bulunan belediyelerin en makûs periyotlarını yaşadığını sav ederek, “eser ve hizmet siyaseti yerine hamaset ve hasımlık siyaseti takip eden muhalefet partilerinin lokal idarelerde sınıfta kaldığını ve dağıldıklarını” savundu.
“Yerel idarelerdeki mevzi ve merkezkaç istila son bulmalıdır”
Türk milletinin yürek yaralayan çarpık ve yozlaşmış böylesi bir tabloya asla mecbur ve müstahak olmadığını belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
“31 Mart 2019 sonrası zillet ittifakı partilerinin idaresine geçen belediyelerin adeta Fetret Dönemi’ne mahkumiyetle birlikte, bu belediyelerin hizmetle mükellef oldukları kentler ve bu kentlerde mukim aziz vatandaşlarımız çaresizliğe ve ilgisizliğe terk edilmişlerdir. Emanet zayi olmuş, CHP’li ve öteki muhalif partili belediye liderleri üstlendikleri misyonları taammüden ihmalin yanı sıra genel siyasetin meçhul tartışma ve polemiklerinin çıkmaz sokağına hapsetmişlerdir. Türk demokrasi ve siyaset tarihi, lokal idarelerde vasat bulan vaki ve vahim dağınıklığa, üstelik atalet ve acziyete bugüne kadar hiç şahit olmamıştır. Çünkü çarpıcı gerçekler ayan beyan karşımızdadır. CHP ve HDP başta olmak üzere muhalefet partilerinin idaresi altında inim inim inleyen belediyelerin ulusal iradenin müdahalesiyle kurtarılması önümüzdeki en sıcak gündem konusu haline gelmiştir.
Bilhassa İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Aydın, Muğla, Hatay, Eskişehir, Tekirdağ ve Mersin Büyükşehir Belediyeleri ile birlikte HDP’nin terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık gayesiyle zehirleyip seferber ettiği belediyeler kesinlikle el değiştirmeli ve cumhurun idaresine geçmelidir. Lokal idarelerdeki mevzi ve merkezkaç istila son bulmalıdır.”
“Dikkatle takip edilip tedbir alınması gereken bir tehdittir”
Devlet Bahçeli, MHP ve Cumhur İttifakı’nın, “yerel idarelere çöreklenen bozguncu anlayışın ulusal güvenliği ve toplumsal huzuru sarstığı” kanaatinde olduğunu belirterek, şu görüşlere yer verdi:
“Zillet ittifakı, içine yuvarlandığı kaosu ülke geneline taşımaya ve teşmil etmeye heveslenmekte, tabir yerindeyse ateşle oynamaktadır. CHP’nin iç bünyesini habis bir ur üzere saran uyuşmazlıkları örtbas etmek gayesiyle sivri ağızlı ve siğil akıllı yönetici yahut milletvekilleri eliyle toplumun hassas olduğu alanlarda provokasyona yeltenmesi dikkatle takip edilip tedbir alınması gereken bir tehdittir.
Muğla Akbelen’de başta CHP Genel Lideri olmak üzere, nöbetçi provokatörlerin günlerdir iç huzuru tahrip uğraşı gözümüzden kaçmamıştır. Günbegün eriyen bir partinin ve marjinal yedeklerinin Akbelen’den bir Seyahat Parkı kalkışması çıkarmak için her alçaklığa tevessül ve teşebbüs ettikleri açıktır. Ortak aklın sükutuyla birlikte sinerjisini ve siyaset istikrarını kaybedip ağır iç karışıklığın tutsağı haline düşen ve hatta kongresini dahi yapmaktan aciz olan CHP idaresinin her mevzuda krize oynadığı görülmektedir.
Muğla Akbelen’de FETÖ ve PKK iltisaklı kriminal tiplere hareket alanı açan, kelamda çevreci örgütlere çanak tutan, yasa dışı sol kümelerle kol kola girip olay çıkarmak için fırsat kollayan CHP idaresi, siyasi komaya girmesine neden olan yüksek tansiyonu bir kanaldan Türkiye’ye yaymanın gayretindedir. CHP, feodal siyasi beyliklerini ilan etmiş bir avuç hukuk tanımaz menfaatperestin kuşatması altındadır.
Akbelen’de bir CHP’li milletvekilinin gururlu ve kahraman jandarmamıza ‘eşkıya’ diye bağırıp tıpkı bir müstevli işbirlikçisi üzere koşarak peşine düşmesi utançla hatırlanacak rezil imajlara sahne olmuştur. HDP’li bölücüler ne yapıyorsa aynısına CHP’li milletvekilleri de kalkışmıştır. Türk vatanında, Türk askerine düşmanca mukabele etmenin cezasız ve karşılıksız bırakılmaması, bu milletvekili müsveddesinin dokunulmazlığının kaldırılarak yargılanmasının önünün açılması demokrasi ve hukuk namusu ismine bir mecburiyettir.”
“Muhalefet, sandıkta alamadıkları sonucu sokakları karıştırarak almak istemekte”
“Zillet ittifakının seçimlerde yaşadığı hüsranın sancısıyla ayar ve ölçülerini büsbütün kaybettiğini” söz eden Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:
“Nasıl ki Seyahat Parkı’nda mevzu ağaç değilse, Akbelen’de de ağaç olmadığı katidir. Muhalefet partileri sandıkta alamadıkları sonucu sokakları karıştırarak, toplumsal olayları kaşıyarak, bir çatışma iklimi kurgulayarak kestirme yollardan almak istemekte, bu nedenle de provokasyon kuyruğuna girmekte bir sakınca görmemektedir. Takip edilen bu yol, yol değildir, sonu da sonucu da muhatapları ismine yenilgi ve mahcubiyettir. CHP Genel Lideri’nin etrafı çevrelenmiş, aleyhine olacak formda çember gitgide daralmışken Akbelen’de uzunluk göstermesi öbür bir sorumsuzluk ve şuursuzluk örneğidir. İstismar siyasetinin, inkar ve ihanet sarmalının ön kapısı olduğu üzere, bunun faillerine sağlayacağı bir fayda da yoktur.”
-Esenyurt’taki cinayet
Bahçeli, Esenyurt’ta işlenen menfur bir cinayet üzerinden toplumsal yapıya kaygı aşılayan, tedirginliği artıran, inanç ve huzur ortamını karartmaya çalışanların, siyasetten ve demokrasiden umudunu kesen zillet zihniyetinden diğeri olmadığını belirtti.
MHP Önderi Devlet Bahçeli, cürüm ve suçluyla gayretin kararlılıkla devam edeceğini, bu süreçte hiç kimsenin gözünün yaşına bakılmayacağının altını çizdi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci devrinde, bir insan hakkı olan huzurun Türkiye’de hâkim olacağını vurgulayan Bahçeli, “Bu konuda muktedir irade ve müteyakkız inanç Cumhur İttifakı’nda ziyadesiyle havi ve hakimdir. Sabır, sükunet ve suhuletle vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği titizlikle koruma ve müdafaa edilecektir. Gerçekten milletimiz müsterih olmalı, gönlünü de ferah tutmalıdır.” tabirlerini kullandı.
Bahçeli, MHP’nin iktisattan diplomasiye, sağlıktan spora, güçten iktisada, güvenlikten terörle gayrete, eğitimden sanata, endüstriden ulaştırmaya, kısaca çabucak her alanda Türkiye’nin başarısı için merkezi idareyle mahallî idare ortasında siyasi, fikri ve amaç birlikteliğini bir zaruret kabul ettiğini kaydetti.
-MHP’nin seçim hazırlığı
Bu amaçla 31 Mart 2024’te yapılacak mahallî seçimlere hazırlık sürecinin 24 Temmuz 2023’te başlatıldığını, 1 Ağustos 2023’ten itibaren de ülke sathına etaplar halinde yayılmasının kararlaştırıldığını bildiren Bahçeli, çalışmaların, “2024’e yanlışsız diyar diyar Anadolu” temasıyla sürat kesmeden devam ettiğini bildirdi.
Bahçeli, mahalli yönetimler seçim sürecinde ülke çapında seçilmiş billboardlarda, “Hedefimiz, istikrar ve hizmet için uyumlu idareyle umutlu geleceğe ulaşmaktır, merkezden yerele istikrarı bozmadan umuda gerçek yol almaktır, aklın yolu bir, genelden yerele birlik, ülkede, idarede dirlik oluşturmaktır, ayırmadan ayrışmadan yerelde iktidar, ülkede istikrar sağlamaktır, idarede istikrar daha güçlü istikbaldir, yeni yüzyıl önder Türkiye, üretken belediyedir, güçlü yasama, kararlı yürütme, uyumlu belediyedir.” tabirlerinin vatandaşların bilgisine sunulacağını belirtti.
Devlet Bahçeli, MHP’nin lokal seçimde takip edeceği birinci stratejik gayenin, “mevcut belediye başkanlıklarını koruma ederek bunun üzerine yenilerini ve hatta daha birçoklarını eklemek”, ikinci stratejik maksadın ise “Cumhur İttifakı’nın tabiatına ve ruhuna muvafık hareket edip muhalefet partilerinin idaresindeki belediyelerin yürek yaralayan makus ve meyus hallerine son vermek” olduğunu aktardı.
MHP Genel Lideri Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023’te elde edilen demokratik başarıyı lokal idarelerde perçinlemek, Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne ivmek vermek boynumuzun borcudur. Uğraş bizden, tevfik Allah’tandır. Mahallî idarelerin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birleşik ve bütünleşik yapısı, merkezi idareyle tek ses ve tek nefes oluşu Türkiye’mizin medeniyetler ve milletler uğraşında büyük bir kozu olacaktır. Milletimize olan itimadımız ve inancımız tamdır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta havlu atan muhalefet partileri, 31 Mart 2024 tarihinde de kaybedecek ve Türkiye’nin ufkunu perdelemenin bedelini sandıkta ödeyeceklerdir. Emperyalizme kurşun asker olmanın acıklı ve ağır sonuçlarını vakti geldiğinde herkes görecektir.”