‘Leonardo’ davasında İtalyan anneye iade kararı

İTALYA’da dünyaya gelen ve 3 yıl evvel babası Demirbilek Yiğit’in (45) İzmir‘e getirdiği Leonardo Maximus Yiğit (7) ile ilgili, anne Ilaria Alassondra Sassone’nin (33) Urla 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açtığı davada, Leonardo’nun vatandaşı olduğu ülkeye iadesine karar verildi. Anne Sassone, oğluyla birlikte ülkesine dönebileceği için çok keyifli olduğunu belirterek ” İtalya‘ya döndükten sonra orada okula başlamasını, parka gitmesini, çocuklarla birlikte oyunlar oynamasını istiyorum” dedi. Baba Yiğit ise kararın 3’üncü sefer verildiğini ve başka 2 karar üzere bu kararın da yeniden istinafta bozulacağına inandığını kaydetti.

Almanya’nın başşehri Berlin’de doğduktan sonra 2013 yılında İtalya‘ya yerleşen Demirbilek Yiğit, Floransa Üniversitesi’nde mimarlık okuyan Ilaria Alassondra Sassone ile aşk yaşamaya başladı. Çiftin, evlilik dışı Leonardo Maximus Yiğit ismini verdikleri oğulları dünyaya geldi. Daha sonra Sassone ile Yiğit ayrıldı. İtalyan mahkemelerince çocuğun velayeti müşterek olarak anne ve babaya verilirken, Leonardo’nun oturduğu yeri belirleme hakkı ise babaya verildi. Leonardo, 3 yaşında babasıyla İzmir‘e yerleşti. Daha sonra Sassone’in talebiyle İtalya mahkemesinde oturduğu yeri belirleme hakkı bu kere anneye verildi.

Demirbilek Yiğit, Türkiye’de velayet davası açtı. Leonardo için 2 defa İtalya’ya geri iade kararı istinafta bozuldu. Sassone’in, Leonardo’nun İtalya’ya iadesi için yaklaşık 3 yıl evvel açtığı ve Urla 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada iade kararı çıktı. İtalya’da anne babasıyla birebir apartmanda yaşayan Ilaria Alassondra Sassone, belediyede teknik işçi olarak çalıştığını belirterek oğluyla birlikte yeni bir hayat kurmak için sabırsızlandığını kaydetti. Dava sürecinde çok yıprandığını tabir eden Sassone, “Benden bir kesim alındı ve koparıldı üzere hissettim. Mahkemenin bir sefer daha bana hak verdiğini görmek beni nitekim çok memnun ediyor. Bu sürecin yanlışsız ilerlediğini söyleyebilirim. Ben bütün bu süreçte tüm gücümle savaştım. Kendimin değil, Leo’nun haklarını korumak maksadıyla uğraş ediyorum. Zira Leo’nun İtalya’da onu bekleyen bir ailesi var” dedi.’ONU KUCAKLAMAK İÇİN SABIRSIZLANIYORLAR’Dava sürecinde İtalya’dan gelip tüm duruşmalara şahsen katıldığını anlatan Sassone, şunları söyledi: “Leo ile her karşılaşmamızda güya bir gün evvel görüşmüşüz üzere bir münasebetimiz var. Bu süreci hafifletip Türkiye’yi daha rahat biçimde benimsemesi ve kendini emniyette hissetmesi için elimden geleni yaptım. Tüm duruşmalara katıldım. Nihayet beklediğimiz karar çıktı. Birinci evvel bu süreci sindirmeye çalışacağım. Günlük hayatta birbirimize alışmayı umuyorum. İtalya’ya döndükten sonra orada okula başlamasını, daha sonra her vakit yaptığımız üzere parka gitmesini, çocuklarla birlikte oynamasını istiyorum. İtalya’da yaşadığım yerde, belediye lideri bile onu bekliyor. Onu kucaklamak için sabırsızlanıyorlar. Oğluma olağan, sakin ve sevinçli bir hayatı yaşatmayı temin ediyorum.”‘KARAR İSTİNAFA TAŞINACAK’Anne Ilaria Alassondra Sassone’nin avukatı Süreyya Turan, davanın 2020 yılından beri devam ettiğini belirtip, “Uluslararası Çocuk Kaçırmanın Hukuksal Taraflarına Dair Lahey Sözleşmesi’ne nazaran açtığımız davada Leonardo’nun 3 kere iadesine karar verildi. Lakin istinaf mahkemesinde yöntem eksiklerinden ve son duruşmada savcı bulunmadığı için karar bozulmuştu. Belgedeki eksiklikler tamamlandı ve bugün Leonardo’nun ülkesine tekrar iadesine karar verildi” dedi.Uluslararası Lahey Sözleşmesi’ne nazaran bu cins davaların 6 hafta içinde sonuçlanması gerektiğini söz eden Turan, pandemiyle birlikte sürecin uzadığını lakin istinafın akabinde kararın mutlaklaşmasını beklediklerini söyledi. Turan, anneye muhtaçlığı olan bu yaştaki bir çocuğun annesi ile bağının koparılmasının yabancılaşma sendromu yaşamasına sebep olabileceğini söyledi.’ILARIA TUTKULU BİR ANNE’Ilaria Alassondra Sassone’nin İtalyan danışman avukatı Emmy Di Gioia da Ocak 2020 tarihinde İtalya İzmir Başkonsolosu’nun kendisini aramasıyla sürece dahil olduğunu lisana getirip, “Ben anneyle köprü görevi görüyor ve danışman avukat olarak çalışıyorum. 3 yıl uzun bir süreçti. Başka kalan anne ve çocuk çok yıprandı. Lakin Ilaria tutkulu bir anne. Hiçbir vakit çocuğunu yalnız bırakmadı. Bütün duruşmalara katılarak çocuğunun yanında olmak istedi. İtalya’daki bayramlarda ve okulun tatil olduğu vakitlerde oğluyla vakit geçirdi. Emek sarf etti. Mesleğinde ilerleme de kat etti. O çok güçlü bir anne” diye konuştu.

Demirbilek Yiğit ise bu kararın 3’üncü defa verildiğini ve öteki 2 karar üzere bu kararın da tekrar istinafta bozulacağına inandığını kaydetti.