Nöbetçi Eczaneler
Başarıyla tedavi edilemeyen bel ve boyun cerrahisi, deveran bozuklukları, Buerger hastalığı, omurilik ve hudut yaralanmaları ile zonanın neden olduğu kronik ağrılar, omuriliğe yerleştirilen “pil” ile ortadan kaldırılıyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Algoloji Bilim Kısmı ( Ağrı Bilimi) Lideri Doç. Dr. Seçkin Sir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilim kolu olarak baştan topuğa kadar bedendeki bütün ağrılı noktaların tedavisiyle ilgilendiklerini söyledi.
Sir, ağrının yalnızca yaşayan için değil, etrafındakiler için de çok büyük düşünce kaynağı olduğuna işaret ederek “Özellikle kanser hastalarının yahut kronik ağrısı olanların hem hayat kaliteleri çok düşmekte hem de etrafındakiler etkilenmektedir.” diye konuştu.
Ağrının, bedendeki meselelere ait en kıymetli uyarıcı olduğunu söyleyen Sir, kronikleşmiş ağrının ise çok daha kıymetli bir sıhhat sorunu olduğunu kaydetti.
Doç. Dr. Sir, “Bunun kesinlikle ortadan kaldırılması gerekir. Zira ağrısı olan bir hasta hem işlevsel değildir hem de mutsuzdur. Tıpkı vakitte mutsuzluğunu, huzursuzluğunu etrafına da yaydığı için ağrısı tedavi edildiğinde hem kendisi hem de etrafı tedavi edilmiş olur.” değerlendirmesinde bulundu.
“Doğru endikasyon konulan hastalarda yüzde yüz muvaffakiyet elde ediliyor”
Sir, ağrı tedavisinde kullanılan prosedürlerden birinin de “ağrı pili” uygulaması olduğunu belirterek “Ağrı pili tedavisi, ağrının iletilmesini sağlayan merkez olan omuriliğe yerleştirilen bir elektrot ve pil sistemi ile beyin ve ağrılı bölge ortasında iletimi önleyici bir bariyer oluşması yahut bir frekans bozucu sistemin çalışması halinde açıklanabilir.” dedi.
Uygulama öncesi hastaya ağrının giderilebilmesi için mevcut başka metotların uygulandığını belirten Sir, bunlardan sonuç alınamadığında “ağrı pili” uygulaması için kıymetlendirme yapıldığını söyledi.
Ender Sir, uygulamaya ait şunları kaydetti:
“Gerekli incelemelerin akabinde hastaya uygulama kararı alındıktan sonra kapalı cerrahi metoduyla yaklaşık bir santimetrelik kesi açılarak hastanın omuriliğine gereksinime nazaran elektrotlar yerleştiriliyor. Bu elektrotlar bir pille temaslı hale getiriliyor. Uygulama, birebir kalp pili aslına dayanıyor. Bu sistem sayesinde daima ağrıyan bölgeye ve beyne ikaz verilerek ağrı ortadan kaldırılıyor. Bu, ortalama 15-20 yıl kişinin bedeninde kalabiliyor. Pil, 24 saat etkin olabiliyor ancak hastalar onlara verilen bir uzaktan kumanda aygıtıyla dilediği saatte ağırının düzeyine nazaran uyarıyı artırıp azaltabiliyor.
Pil yerleştirme süreci, yaklaşık 45-60 dakika sürüyor ve genel anestezi altında yapılmıyor. Zira pilin kesinlikle ağrı odağına yerleştirilmesi gerekiyor ki muvaffakiyet elde edilebilsin. Bunun için de yerleştirme yapılırken hastayla irtibat kuruluyor. Uygulama öncesi hastaya yalnızca rahatlatıcı ilaç veriliyor, “v” kesinin açılacağı bölgeye lokal anestezi yapılıyor. Hastanın şuuru açık kalıyor. Gerçek endikasyon konulan hastalarda yüzde yüz muvaffakiyet elde ediliyor.”
“Tedavi için heyet kararı gerekiyor”
Uygulamaya psikiyatri, fizik tedavi, beyin cerrahisi ve algoloji bilim kısımlarında misyon yapan tabipler tarafından ortak karar verildiğinin altını çizen Sir, “Uygulama öncesinde hastaya kimi süreçler yapılıyor. Şayet hasta bu süreçlerden kâfi yarar görmezse ağrı pili kararı alınıyor. Tedavi için heyet kararı gerekiyor.” diye konuştu.
Doç. Dr. Sir, sürecin heyet raporuyla yapılması halinde sürecin tüm masraflarının geri ödeme kapsamına girdiğini ve devlet tarafından karşılandığını anlattı.
Ağrı pili uygulamasından baş ağrısı ve migren sorunu olanların da yararlanabileceğine ait çalışmaların olduğunu belirten Sir, şunları kaydetti:
“Omuriliğe yerleştirilen ağrı pili, en sık olarak başarısız bel cerrahisi, başarısız boyun cerrahisi, deveran bozuklukları, Buerger hastalığı, omurilik ve hudut yaralanmaları, zona üzere hastalıklarda uygulanıyor. Uygulama yapılacak hastaların kesinlikle farklı tedavilerden başarılı sonuç almamış olması gerekiyor.
Bunun yanı sıra operasyonlarda yaralanan birçok gazinin tedavisinde de faal olarak bu tedavi yer alıyor. Zira çok fazla silah, mermi, kurşun yahut şarapnel yaralanmasına bağlı olarak gazilerimizde hudut yahut omurilik yaralanmaları olabiliyor. Bunlar da çok ağrıya yol açıyor.”
“Uygun hasta seçimi yapıldığı takdirde muvaffakiyet oranı çok yüksek bir tedavi”
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Algoloji Bilim Kısmı Öğretim üyesi Doç. Dr. Alp Eren Çelenlioğlu da ağrı pili tedavisinde uzaktan kumanda ile ayarlanabilen programlar olduğunu belirterek “Kumandada çeşitli programlar var. Hasta otururken, yatarken program geçişi yaparak daha aktif bir akım uygulaması yapılabiliyor.” sözlerini kullandı.
Boyun fıtığına bağlı ağrısı “pil” uygulamasıyla sona eren hastalardan Hulusi Gönen’in sıhhat durumu hakkında bilgi veren Çelenlioğlu, uzun yıllar kronik ağrı çeken hastalarının, kelam konusu uygulamanın akabinde ağrılarından kurtulduğunu belirtti.
Çelenlioğlu, şöyle devam etti:
“36 yaşındaki hastamız, 10 yıl içinde 2 kere boyun cerrahisi geçirmiş. Hastamızın, trafik kazası sonrası uzunluğunda kayma ve fıtık oluşmuş ve daha sonra bu problemler tekrarlamış. Bir sefer vidalı stabilizasyon ameliyatı olmuş ancak ağrıları geçmemiş, yıllar içerisinde katlanarak artmış. Hastaya tekrar cerrahi bir tedavi uygulanamayacağı için ağrı pili tedavisini uygulamayı uygun gördük.”
Doç. Dr. Çelenlioğlu, ağrı pili ameliyatıyla yüzde yüz muvaffakiyet elde edildiğini tabir ederek “Operasyon epey başarılı geçti. Uygun hasta seçimi yapıldığı takdirde muvaffakiyet oranı çok yüksek bir tedavi.” dedi.
“Çocuklarımla hiç ilgilenemiyordum”
Ağrı pili tedavisiyle sıhhatine kavuşan Hulusi Gönen ise trafik kazası sonrası yıllarca kronik ağrı çektiğini belirterek şunları kaydetti:
“Bu yıla kadar gitmediğim hekim, uygulanmayan tedavi kalmadı bana. Ağrı pili takıldı, iki gündür rahatım. Bilhassa gece kollarım çok ağrıyordu, büsbütün ağrı bitti. Kamyon sürücüsüyüm, ağrı işimi çok etkiliyordu. Geceleri hiç uyuyamıyordum. Artık çok rahatım, elimi kolumu oynatabiliyorum.
Babayım tıpkı vakitte, ikizlerim var 5 yaşında. Çocuklarımla hiç ilgilenemiyordum, akşam oynamak için geliyorlardı, ağrıdan ilgilenemiyordum. Geceleri ağrı olduğunda eşim de ağlardı. Buradan çıkınca çocuklarımla oynayacağım.”