Nöbetçi Eczaneler
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TRT’deki propaganda konuşmasında siyasi kıymetlendirme yapmaksızın yalnızca mağdur yurttaşların öykülerini anlattı. Kılıçdaroğlu, “TRT son 7 yılda beni yalnızca bir defa davet etti. Ben bu kere bana ayrılan süreyi milletin televizyonunda, sesi kısılan, kıssaları anlatılmayan milyonları bilin diye, gerçekleri duyun diye kullanmak istedim. Zira bu seçim onların seçimi. Bu seçimde onlar aday. Ekmeği, suyu, geleceği çalınmış 85 milyon aday. Kaybolan sevincine yine kavuşmak isteyen herkes aday. Her birimiz refah, huzur ve adalet hasretiyle, hakça ve insanca yeni bir tertip kurmak için adayız” dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için Seçim Kanunu uyarınca kendisine tanınmış olan konuşmasını TRT 1 TV’de bu akşam öbür adaylarla birlikte yaptı. İkinci ve son konuşmalar 13 Mayıs’ta yapılacak.
Konuşmasında TRT’yi eleştirerek başlayan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“TRT HER GÜN KABAHAT İŞLİYOR”
“Sevgili halkım, TRT siyasal iktidardan bağımsız kamu yayıncılığı yapmak üzere kurulmuştur. Halk hakikat, tarafsız ve gerçek habere ulaşsın diye, halk için var. Lakin bugün TRT iktidar partisinin yayın organı haline geldi. Meğer haber alma özgürlüğü temel haklardandır. Bu hak demokratik toplumlarda toplumun gerçek bilgi edinmesini sağlar. TRT her gün kendi unsurlarına ve mevzuatına ters yayın siyaseti ile cürüm işliyor. Halkın vergileri ile ayakta kalmasına karşın iktidarın güdümünde, iktidarın propagandasını yapıyor. Atanmışlar, taraflı yayıncılıkla halkın haber almak hakkını ihlal ediyor. TRT gerçekleri halktan gizliyor.
“DEVLETİMİZİN TELEVİZYONUNUN SİZDEN GİZLEDİĞİ GERÇEKLERİ ANLATACAĞIM”
Peki, TRT sizlerden asıl neyi gizliyor. Bugün, propaganda yapmak için karşınızda değilim. Devletimizin televizyonunun sizden gizlediği gerçekleri anlatacağım. Bana ayrılan vakti gerçek insanların, gerçek öykülerini anlatmak için kullanacağım. Bugün onların sesi olacağım. Bugün ben susuyorum, konuşma sırası onlarda. Geçen yıl Ankara’da elektriği kesilen İbrahim’e konuk oldum. İbrahim Beyefendi bana ‘Çocuk Esirgeme Kurumunda büyüdüm, çöp toplayarak geçindim, artık simit satıyorum. Elektriğim kesik’ dedi. TRT size faturalarını ödeyemedikleri için, karanlığa mahkum edilen milyonlarca vatandaşımızı gösterdi mi? Göstermedi.
MADEN FACİASINA DİKKAT ÇEKTİ
Bartın maden faciasında hayatını kaybeden Rıdvan’ın ailesini ziyaret etmiştim. Oğlu Emrullah’ın tasa dolu gözleri bıçak üzere kalbime saplandı. TRT hayatını kaybeden 41 maden personelinin kıssalarını haber yaptı mı? Yapmadı. Tedbirsizliği, denetimsizliği, hesap verilmeyen aileleri, personelinin can güvenliğini sağlayamayanları anlattı mı? Anlatmadı.
Şanlıurfa’da iktidar partisi adayının kardeş ve akrabaları tarafından, eşi ve 2 evladı öldürülen, adalet aramak için yılladır nöbet tutan Emine Şenyaşar’a sarıldım. Emine Hanımın bitmeyen gözyaşlarını TRT halkımıza gösterdi mi? Göstermedi.
“DEPREMZEDELERİN FERYATLARINI TRT SİZE ANLATTI MI?”
8 Şubat’ta Hatay Samandağ’daydım. ‘İçeride annem, abim ve babam var. Ses veriyorlar. Termal kamerada ısı da var. Fakat girecek ekipman yok’ diye bize feryat eden gencimizi TRT’nin ekranında gördüğünüz mü? Görmediniz. ‘Devlet nerede, AFAD nerede?’ diye bağıran vatandaşlarımızın imajları yayınlandı mı? Hayır, yayınlanmadı. Ekmeğini çöpten çıkaran, ekmek teknesi gasp edilen kağıt emekçilerinin deposuna gittim. Çaylarını içtim. Baver Beyefendi, uğradığı haksızlığı bana anlattı. Çok üzüldüm. Bana ‘Üstümüz kirli olabilir fakat içimiz gül bahçesi’ diyen kağıt çalışanlarının yaşadıklarını TRT size anlattı mı? Anlatmadı.
KUDDUSİ OKKIR’I HATIRLATTI
Ergenekon kumpası ile canına kastedilen Kuddusi Okkır’ın meskenine gittim. Beni metanetle karşılayan Sabriye Okkır hanımı gördüğünüz mü ekranlarınızda? Görmediniz. ‘Süt veren ineğimi kestirip, kredi ödüyorum’ diyen Meliha Hanımı pekala? Onu da görmediniz. TRT halkımıza 73 yaşında Kazdağları’nı savunan Hanife Hanımı, suyunu, toprağını yani hayatı korumak için can ve başla çaba eden vatandaşlarımızı gösterdi mi? Göstermedi.
KPSS’de derece yapmasına karşın atanamayan Salihcan’ın öyküsüne yer verdi mi, kelamda haberlerinde? Vermedi. Sokakta uyuşturucu torbacıları tarafından Ülkücü hareketin en kıymetli evlatlarından biri olan ve hunharca katledilen Sinan Ateş’in eşi ve bebeklerini gösterdi mi? Ateş ailesinin öyküsünü dinlediniz mi hiç TRT’de? Dinleyemediniz. Seyahat Parkı davasında haksız yere mahpus yatan kent plancısı Tayfun Kahraman tutuklandı. Cezaevine girmeden evvel kızı Vera’ya son sarılışını gördünüz mü? Görmediniz. Göstermediler.
“SON 7 YILDA BİR SEFER DAVET ETTİ”
TRT son 7 yılda beni yalnızca bir kere davet etti. Ben bu sefer bana ayrılan süreyi milletin televizyonunda, sesi kısılan, kıssaları anlatılmayan milyonları bilin diye, gerçekleri duyun diye kullanmak istedim. Zira bu seçim onların seçimi. Bu seçimde onlar aday. Ekmeği, suyu, geleceği çalınmış 85 milyon aday. Kaybolan sevincine tekrar kavuşmak isteyen herkes aday. Her birimiz refah, huzur ve adalet hasretiyle, hakça ve insanca yeni bir tertip kurmak için adayız. 14 Mayıs’ta yalnızca bana oy vermeyeceksiniz, adalet arayan herkese oy vereceksiniz. Bu ülkenin onuru ile çalışan lakin geçinemeyen beşerlerine oy vereceksiniz. Kendiniz, sevdiklerini ve geleceğimiz için oy vereceksiniz. Bu çürük sistemi sizler değiştireceksiniz. Hak ettiğimiz nizamı daima bir arada kuracağız. Unutmayın sevgili halkım birleşe birleşe kazanacağız.”