Nöbetçi Eczaneler
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Sakarya mitinginde yaptığı konuşmada, “Gaffar Okkan’ın, Sinan Ateş’in katillerini de kulaklarından yakalayacağım ve adalete teslim edeceğim. Hiç tasa etmeyin” dedi.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Düzce’deki mitinginin akabinde Sakarya’ya geçerek vatandaşlara hitap etti. Kılıçdaroğlu’na Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu ve Millet İttifakı’nın milletvekili adayları eşlik etti.
“İllet, zillet ne demek?”
Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş, “Sürekli miting yaptığımız için sesimiz azalmaya başladı ancak cumartesiye kadar yetecek ve pazartesiden sonra daha gür çıkacak. 14 Mayıs’ta seçime gidiyoruz. Yıllardır demokraside iktidarlar bu formda değişiyor. Vatandaş bir karar veriyor. ya mevcut iktidarının devamına karar veriyor yahut değiştiriyor. Sonuca herkes uyuyor ancak sonraki gün gerçek dünya ile karşı karşıya kalıyor. Kime oy verirse versin başımızın üstündedir, tercihlere hürmetimiz sonsuzdur. İktidarı aldıktan sonra o bize oy vermeyenleri de asla ötekileştirmeden, onlara karşı ayrımcılık yapmadan hizmetlerle bizlere oy vermediklerine pişman ederiz, keşke bize verseydik dedirtiriz. ‘Cumhur İttifakı’na oy verenler şöyledir, böyledir’ diyemeyiz. Cumhur İttifakı’nın da şu andaki iktidarında kendisi üzere düşünmeyen insanlara birebir saygıyı göstermesi lazım. İllet, zillet ne demek? Bunlar kimsenin ağzına yakışan kelamlar değil. Ne hakkınız var bizi birbirimizle düşman etmeye. Hasebiyle bu iktidarın gitmesi için birinci sebep budur; toplumu ayrıştırıp ötekileştirmesidir. Bu iktidarın ‘Evet biz şunu yanlış yaptık, halkımızdan özür diliyorum düzelteceğiz’ dediğini duydunuz mu? Bir sefer de üstlenin” dedi.
“Sakarya işi çözmüş ve kararını vermiş”
“Türkiye’yi böldürmeyiz, bölenlere pürüz oluruz” diyen Yavaş, “Kararlı bir topluluk buraya gelmiş, Sakarya işi çözmüş ve kararını vermiş. Bizim işimiz şu anda gençlerle. Sevgili gençler, 1. tıpta bitiriyor muyuz? Birinci kez siyasete elini attı gençler. Bu kadar çok gencin bir ortada durduğu ve tıpkı iradeyi koyduğu son seçim kaç yıl önceydi bilmiyorum. Gençlik kendi haklarına, geleceğine sahip çıkıyor. ‘Yapamazlar, edemezler’ derken değişen belediyelerin hepsinde vatandaşımız rahatı ve konforu bulduysa inşallah tüm Türkiye’de Millet İttifakında olduğu üzere huzur ve rahmet hakim olacak. Beşerler ötekileştirilmeyecek, ülkeme 14 Mayıs’ta bahar gelecek. Kılıçdaroğlu’nu 1. çeşitte seçiyoruz, Atatürk’ün koltuğuna daima birlikte götürüp oturtuyoruz” diye konuştu.
“Milletin evlatlarıyla bu ülkeyi yöneteceğiz”
Sakarya’da her etnik kökenden insanın yaşadığını söz eden İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, “Örfü, lisanı ve hayat biçimiyle bir ortadadır, memnun ve huzurludur. Burası Gaffar Okkan’ın memleketidir. Burası Sakarya Meydan Muharebesi’nde en büyük zaferlerden birini kazanan Atatürk’ün memleketidir. Sizlerle bir ortada olmak çok büyük bir memnunluk. Memleketin kaybedecek bir günü bile yok, memleketimin her köşesi hoş olmak zorunda ve cennet memleketim hakkını alacak. Memleketimin her modülünü çok hoş formda 2’nci yüzyıla hazırlayacağız. Sıkıntı bir vakit dilimi içerisindeyiz. Derin bir yoksulluk yaşıyor memleketimiz. Nitekim kahır içerisinde, emekli, memur badirede. Gençlik geleceğe umutla bakamıyor, âlâ yetişmiş gençlerimiz kendi mesleklerini değil, rastgele bir mesleği öteki bir ülkede yapmayı göze alıyor. Bu meselelere tahlil bulacak güçlü bir takımımız var. Bu grup Millet İttifakı. Güçlü bir grubuz lakin bu takım yalnızca 6 başkanın oluşturduğu bir grup değil, kocaman gördüğünüzün gerisinde görmediğiniz devasa gruplarımız var. Örneğin Sakarya’dan Engin Özkoç. Her vilayetten güçlü insanlarımız var. Bu milleti coşturacak güçlü bir takımız ve temel gücümüzü sizden alıyoruz. Milletin evlatlarıyla bu ülkeyi yöneteceğiz. Bu milletin evlatlarına az evvel söylediğim Millet İttifakı’na hayatını hak, hukuk ve adalet çabasına adamış, devlet insanı devlet hakkını en uygun temsil edecek insan ve faziletiyle, müsamahasıyla simgeleşmiş bütün ataklara karşın hiçbir vakit soğukkanlılığı ve müsamahasını kaybetmemiş inşallah 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu yönetecek” biçiminde konuştu.
“Siyasetteki ömürlerine bir nokta koyacaklar”
Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu ise her geçen gün seçime biraz daha yaklaşıldığını söz ederek, “Benzer toplantıları el birliği ile zaferi kutlamak için yapacağız inşallah. Arbede etmek değil bizim hedefimiz. Bir arbede ortamı oluşturmayı adeta zorluyorlar son vakitlerde. Fakat inşallah kaygının ecele yararı yok diye bir tabir yok bizde. Bu kaygı arkadaşların, siyasetteki sonlarını getirecek ve aslında onlarda şad olacaklar, bunaldılar zira. Bu işi nasıl bırakacaklarını bilemiyorlar, ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Siyasetteki ömürlerine bir nokta koyacaklar. Hepimiz pazar günü inşallah kanaatlerimizi sandıkta tabir edeceğiz. Biz seçimin huzur içerisinde, barış içerisinde geçmesini istek ediyoruz. Demokrasilerde seçim en kıymetli husustur. Seçimin kesinlikle huzurlu bir ortamda yapılması icap eder. Beşerler bilerek, düşünerek, kendileri ve kendi ülkelerinin geleceği için oy kullanırlar. Bunda kimsenin korkmaması icap eder. Lakin seçimlerde bir öbür konu daha var. Siyasi partilerin adayları siyasi partilerin temsilcileri seçime giderken halkı yanıltmamalıdırlar, palavradan, iftiradan, hakaretten uzak durmaları icap eder. Bugün farklı kanaatlere sahip olabiliriz, yarın iktidar değiştiğinde gerçekleri görüp gerçekleri kabul etmek mecburiyetinde kalırız” dedi.
“Bir numaralı amacımız bugünkü başkanlık sistemini değiştirmektir”
Kemal Kılıçdaroğlu ile 2 yıldır görüşmeler yaptığını belirten Temel Karamollaoğlu, “Farklı mevzularda projeler hazırlanıyor ancak geldiğimiz nokta şu oldu; biz bu seçime gittiğimiz vakit, bu seçimden sonra sistem değişene kadar 6 partinin başkanlarıyla birlikte istişare ederek karar vereceğiz, adımımız bu oldu çok açık ve net. Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı konusu böylelikle gündeme geldi. Biz savaşa gitmiyoruz, zıt fikirlerimiz olabilir lakin fikirlerimizi, arbede etmek için değil, birbirimize anlatmak ve ikna etmek için gündeme getiririz ve sonuçta bir karar verilir. Hepsini birden uygulamak mümkün olmaz lakin uygulamaya konulacak husus istişare sonucunda ortaya çıkar. Bir numaralı gayemiz bugünkü başkanlık sistemini değiştirmektir. Kemal Beyefendi cumhurbaşkanlık makamına oturdu ve bizlerde kendisiyle birlikte çalışıyoruz. Meclis devreye girecek, ana yasa değişecek bu bir süreç gerektiriyor. 400 kişilik bir çoğunluğumuz olursa bu süreç kısalır. Millet İttifakı bir patlama yapacak, milletvekillerinin birden fazla Millet İttifakı’ndan çıkacak ve Meclis’te kararlar süratli alınacak. Bu ister 400 üzeri olsun isterse 300-360 ortasında olsun aşikâr bir müddet bu ülkenin yönetilmesi, bugün ki koşullarla yönetilmesi gerekiyor. İşte o vakit neyi nasıl yapacağız, bununla ilgili siyaset konseylerimiz fikirler ortaya koyup, projeler hazırladılar. O çerçevede adımlarımızı atacağız” diye konuştu.
“Benim ve 6 başkanın misyonu cumhurbaşkanı yardımcıları ile birlikte bu ülkenin sıkıntılarını çözmek”
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu da, “Bu ülkeye uygunluğu, sevgiyi, barışı ve adaleti getireceğim. Kim adaletsizliğe, haksızlığa uğradıysa bütün kapılarım açık olacak, hakkını teslim edene kadar gayret edeceğim. Büyük tasaların olduğunu biliyorum. Evladı tweet attığı vakit tasa duyan aileleri biliyorum, mesken kirası, mutfaktaki yangınlar bütün kaygıların her hanede yaşandığını biliyorum. Hasebiyle benim ve 6 önderin vazifesi cumhurbaşkanı yardımcıları ile birlikte bu ülkenin problemlerini çözmek. Biz 86 milyonun problemlerine talibiz ve o sıkıntıları çözeceğiz. Bizim para ile pulla bir ilgimiz yok. Kul hakkı yemedim ve yedirmeyeceğim. Ben bunu söylüyorum, kimin ne yaptığını biliyorum. Size kelamım var, bu ülkede hepinize kelamım var. Bu ülkeye sahiden baharları getireceğim. Bay Kemal eşittir hak, hukuk ve adalet” dedi.
“Boğazımızdan haram lokma aşağıya inmedi”
Seçim vaatlerini sıralayan Kılıçdaroğlu, kelamlarına şöyle devam etti:
“Çiftçi de, üretici de, emekli de kazanacak hepsi olacak. Bir Kemal kurdu, bir Kemal kurtaracak diyorsunuz eyvallah. KYK’lara hem güneşi hem baharı getireceğim. Atanamayan uzman çavuşlar var, memuriyet girişlerinde önemli sıkıntılar var çözeceğiz. Türkiye’de kim hangi sorunu yaşıyorsa bu kardeşiniz hepsini biliyor. Dünyada fındık üretiminde bir numarayız. Fındık fiyatını diğerleri belirliyor. Allah nasip eder sizlerin oylarıyla cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğumda fındık taban fiyatı artık 4 dolar karşılığı Türk lirası olacak. Elin oğlu kazanıyor, bizden alıyor milyar dolarları kazanıyor, onlar kazanıyor bizim alın terimizi alıyorlar, biz kazanamıyoruz. Alın teri kadar bedelli bir şey yoktur. Alın terinin hakkını öderseniz bu ülkede her şey çok hoş olur. Kâfi ki alın terinin karşılığını ödeyin. Ben 27 buçuk devlette çalıştım. Bir kelam verilince gerisinde durmak lazım. Benim bütün bürokratik hayatımı mercek altına aldılar bir şey bulabilir miyiz diye. Bulamazsınız, boğazımızdan haram lokma aşağıya inmedi. Sandığa giderken, komşunuzu yanınıza alın, öbür bir partiye oy veriyorsa alacaksınız diyeceksiniz ki; Türkiye’nin değişime muhtaçlığı, huzura, büyümeye, zenginleşmeye muhtaçlığı var. Yeni bir şey deneyelim, haktan, hukuktan, alın terinden kelam ediyor hoş şeyler söylüyor, ahlak, faziletten kelam ediyor gel kardeşim diyeceksin bu defa oyumuzu Kılıçdaroğlu’na verelim diyeceksiniz. Ben de size şu kelamı veriyorum 85 milyonun cumhurbaşkanı olacağım, hiçbir ayrım yapmadan. Oy verir yahut vermez, kimseyi ayırmayıp, ötekileştirmeyeceğim. Kimseye kin ve öfke duymayacağım. Adalet neyi gerektiriyorsa o denli davranacağım. Adalete gereksinimimiz var, huzura gereksinimimiz var.”
“Sizler için çalışacağım”
“Gaffar Okkan’ın, Sinan Ateş’in katillerini de kulaklarından yakalayacağım ve adalete teslim edeceğim. Hiç telaş etmeyin” diyen Kılıçdaroğlu, “Sizler için çalışacağım, saraylarda oturmak üzere hevesim yok oturmayacağım da zati. Benim sarayım, benim meskenim. Mutfağımı da biliyorsunuz esasen, o kadar hoş bir saray olur mu rahat huzur içerisinde. Cumhurbaşkanı seçilirsem Atatürk’ün mütevazi Çankaya Köşkü’ne çıkıp orada oturacağım. Tam bilakis mütevazi yaşamak, halk üzere yaşamak, hoşlukları kucaklamak benim vazifem olacaktır. Allah nasip ederse Sakarya’dan bir bakanınız olacak. Dirençli kentler nasıl yapılırmış onları göreceksiniz. Dürüst, faziletli şahıslar nasılmış onları siz yakından görmüş olacaksınız. Depremzedeler yardım bekliyorlar. Bütün depremzedelerin, yine inşa edeceğimiz konutlarını bir kuruş almadan yıkılan meskenlerinin anahtarlarını teslim edeceğiz. Benim kelamım var Kurban Bayramı’nda bütün emekliler gidecek, 15 bin liralık ikramiyesini de görecek, alacak parayı anasının ak sütü üzere kullanacak. Tank paleti alacağım. Sakarya’nın en kıymetli yatırımlarından birisidir, ulu ordumuza tekrar alarak teslim edeceğiz. Göreceksiniz bütün taşlar yerine oturacak. Asla kem kelam, berbat kelam etmeyeceğiz” sözlerini kullandı. – SAKARYA