Nöbetçi Eczaneler
Kahramanmaraş‘ta meydana gelen zelzelelerde 36 kişinin hayatını kaybettiği 10 katlı Ezgi Apartmanı ile ilgili kimi toplumsal medya sayfalarında ‘Kervan Kolon Kesti’ argümanlarına karşı Alpedo-Kervan Lezzetler Kümesi açıklamada bulundu.
Onikişubat ilçesi Alparslan Türeş Bulvarı üzerindeki Ezgi Apartmanı 6 Şubat sarsıntılarında yıkıldı. Zelzelede yıkılan binanın alt katında bulunan Kervan pastanesine ilişkin iş yeri ile ilgili kimi toplumsal medya sayfalarında ‘Kervan kolon kesti’ argümanlarına karşı Kervan Lezzetler Kümesi açıklamada bulunuldu.
Ezgi Apartmanı’nın enkazı başında yapılan açıklamalarda kolon kesme savının gerçeği yansıtmadığı, binada 8 metre ve 10 santimetre perde beton duvarının statik projede olmasına karşın yapılmadığı, binanın en üst katının kaçak kat olduğu vurgulandı.
‘Kervan kolon kesti 36 şahsa mezar oldu’ denilen kolonun iş yerinin asma katına çıkan merdivenin direği olduğunu tabir eden Kervan Lezzetler Kümesi Avukatı Mesut Çakar, “Ezgi Apartmanı’nın önündeyiz. Aylardır bu bahis ile ilgili temelsiz ve mesnetsiz birçok tezler ortaya atıldı. Biz bu mevzuyla ilgili acılarımız büyük diye bu güne kadar ses çıkarmadık bu suskunluğumuz hatalı olduğumuz manasına gelmiyor. Biz bina ile ilgili tüm doküman ve raporları isimli mercilere hepsini sunduk. Lakin görüyoruz ki her gün kamuoyu çok formda şuursuz olarak yanlış yönlendirilmeye çalışılıyor. Bunun üzerine bir açıklama yapma gereğinde bulunduk. Öncelikle aylardan beri mahallî ve ulusal haberlerde Kervan kolon kesti diye bir kamuoyu baskısı oluşturulmaya çalışılıyor. Mühendis olmaya gerek yok kolon diye sav edilen şeyin merdiveni bağlayan bir direk olduğunu gösteriyoruz. Bu çok açık ve net. Burasının kimin ve nasıl yaptığı bilinmiyor. Zira bu binanın altındaki dükkanı Kervan Lezzetler Kümesi sıfır olarak almadı. İs yeri İkinci yahut üçüncü el olarak el değişmiştir. Kervan kümesi iş yerini Daha sonra satın aldı. ‘Kervan kolon kesti 36 bireye mezar oldu’ denilen merdiven direği işte bu. Onların tabiriyle bahsettikleri kolon. Projeye bakıldığında merdiven direğinin üst gerçek hiçbir taşıyıcı özelliği yok. Yalnızca asma katı, çelik merdiveni tutan bir direktir. Bu binanın statik ve mimari projesidir. Belediyeden onaylı zati belgede bunlar mevcuttur. Bu bahis Mühendisler tarafından incelenecektir. Aylardan beri kamuoyu yanlış bilgilendiriliyor” dedi.
‘Biz acılarımızın büyük olmasından ötürü sustuk’
Bazı bireylerin yönlendirmesi ile isimli merciler kamuoyu baskısı altına bırakılmaya çalışıldığını tabir eden Av. Çakar, “Adli merciler burada yönlendirilmeye çalışılıyor. Gerekli olan burada her iki tarafın da soyut tezleri değildir. Belgeye sunulan somut evraklardır. Bunlar şuanda yargıdadır. Savcılık bunu uzman eksperlere göndererek bu olayın nasıl olduğunun çözümlenmesini istemiştir. Aslında teknik uzman şahıslar iki tarafında sunduğu resmi evrakları inceleyerek bu olayın ne olduğunu ortaya çıkaracaktır” diye konuştu.
‘Bizce kusurlu olan Müteahhitin ismi hiçbir yerde geçmiyor’
Yaşanan olay sonrası binayı yapan müteahhitin isminin hiç geçmediğini lakin Kervan’ın isminin her yerde geçtiğini tabir eden Av. Çakar, “Biz görüyoruz ki periyot dönem bu olay siyasete gereç ediliyor. Öbür bir olayda ona materyal ediliyor. Artık biz insanların bir çıkarı olduğu niyetindeyiz. Bura da vefat edenler bireyler bizim ablalarımız, kardeşlerimiz, ağabeylerimiz biz bunlar için her vakit üzülüyoruz lakin biz burada bir kusurumuz olduğunu düşünmüyoruz. Hiçbir vakit daima kamuoyundaki dönen haberlere baktığımız vakit kusurlu müteattin ismi bile geçmiyor. Burada bizim anlatmak istediğimiz konu bu. Biz kendi yorumlarımız ile değil teknik uzman mühendisleri ve mimarları buraya getirerek inceleme yaptırdık. Yıkımın neden olduğu tarafında raporlar ve statik simülasyonlar yaptırdık Bu binanın asıl yıkımına sebebiyet veren şeyler kısaca su biçimdedir;
1 – Statik projede olması gereken lakin müteahhit tarafından hiç yapılmayan 8 metre 10 cm’lik perde duvar.
2 – En üst katta kaçak kat.
3 – Mimari ve statik proje ortasındaki uyumsuzluk.
4 – Düşük kalitede beton ve demir bedeli.
5- Binanın tasarım ve statik kusurlar.
Müteahhitin burada birçok ihmali var. Bizce binanın yıkımına sebebiyet veren şeyler bunlar” tabirlerini kullandı. Muteahhit savcılık tarafından tutuklana istemi ile mahkemeye sevk edilmiştir ama kanser hastası olması sebebi ile isimli denetim kararı verilmiştir. Daima karakola imzaya atmaya gitmektedir. Müteahhitin Kahramanmaraş‘ta yaptığı yerlerin yüzde 90’ının yıkıldığını söyleyen Av. Çakar, “Biliyorsunuz vilayet özel yönetim binası vardı ve bu bina için zelzeleden evvel yıkım kararı verildi. En kolay örneğini verelim Binevler mevkiinde ‘Gülizar Şamil Aktaş Lisesi’ var. Bu müteahhitin kendi ailesinin ismini verdiği ve soy isminden de aşikâr olacağı üzere bir bina. Bu bina okul olarak yapıldıktan 3 yıl sonra bu binaya çürük raporu verildi. Yani burada müteahhitin Kahramanmaraş‘ta yaptığı bütün yerler yıkılmış birtakım yaptığı yerler zelzele öncesi çürük raporu verilmiştir. Bu bina da yıkıma tesir eden bir çok kusuru bulunan müteahhitin ismi sanı hiç bir yerde geçmiyor. Daima, ‘Kervan kolon kesti’. Kahramanmaraş Vilayet Özel Yönetim Binası yapan da birebir müteahhit bu bina o binanın minyatürü halinde yapılmış. Yani o ortadaki 11 metrelik 7 metrelik açıklık statik ve tasarım kusuru ve o hiç yapılmayan 8 metre 10 cm’lik perde duvarın olmayışı binanın asıl yıkımına sebebiyet veren ögelerin başında gelmektedir” diye konuştu.
Adalete olan inançlarının tam olduğunu söz eden Av. Çakar, “Biz burada isimli merciler tarafından olayın gerçek yüzünün ortaya çıkacağından eminiz. Birtakım şahısların niyetinin farklı olduğunu düşünüyoruz. Savcılık belgesine baktığımız vakit yalnızca müvekkillerimin mal varlıklarına önlem istenilmiş durumda. Savcılık tarafından da bu yerinde görülmediği için zati reddedildi. Zira her hangi bir belirlenen bizim bu olayda hiçbir kusurumuz yok. Yani bizden kimse farklı bir niyet beklenemesin. Zira müteahhit iflas etmiş birisidir. Hiç kimse onun ismini ağzına almıyor. Daima temelsiz olarak kervan kolon kesti savları var. Biz o denli bir durumun olmadığını düşünüyoruz. İnşallah bu isimli mercilerce de ortaya çıkacaktır. Ölenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum onlar bizim için şehit. Buradaki ağabeylerimiz de bizim için canımız. Hatta burada vefat eden Ahmet Can Zabun avukat arkadaşımız yıllardır benim yanımda çalışan bir arkadaşımızdı” dedi.
Kervan Lezzetler Kümesi’nin İç Yer Dizayncısı Ertan Danacı ise, “Bu binadaki iş yerinin Kervan ile bir arada dizaynını yapmıştık. Evvel tez edildiği üzere burada temelli bir tadilat olmamıştır yalnızca dekorasyon yapılmıştır. Binanın taşıyıcı sistemlerine binanın mimari ögelerine ziyan verilmemiştir. Öncelikle kolon tezi. Kolonun binanın taşıyıcı ana ögesi olabilmesi için akslardan geçmesi ve bina boyunca yükseklik arz etmesi. Tıpkı vakitte da temele bağlı olması gerekir. Burada kelam konusu olan direk hiçbir halde akslardan geçmemektedir. Bina boyunca süreklilik arz etmemektedir. Eksper raporunda da belirtilmiştir. Bu kolonun bir ana taşıyıcı ögesi üzerinde olmadığı açıkça ortadadır. Ayrıyeten mimari projede gözükmemektedir merdiveni tutan bir direktir. Statik projede gözükmektedir. Binanın statik ve mimari projesinde de uyumsuzluk mevcuttur. Yapılmayan bir 8 metre 10 cm lik perde duvar kelam bahsidir. Binanın asıl yıkımına tesir eden ögelerden biride budur. Park cephesine bakan kısım da 8 metre boyunca yapılmamış bir perde beton kelam bahsidir. Bu da hem mimari hem de statik projede mevcuttur” diye konuştu.
‘Teras katta kaçak yapı’
Binanın teras katında yeniden mimari ve statik projede olmayan kaçak kat kelam mevzusudur. Kaçak kat binanın statiğini ve istikrarını bozacak formda büyük bir kattır. Binanın beton kalitesi ve demir donatı kalitesi çok düşüktür. Bina c15.7 olması gerekirken elde edilen sonuçlarda 10.8 çıkmıştır. Ayrıyeten betonun içinden toprak, taş, kağıt ve ağaç kesimleri olmaması gereken her şey vardır. Ayrıyeten yapılan enkaz incelemesinde moloz halinde yıkıldığı gözükmektedir. Sağlam beton olsa kırık kırık bloklar olur. Binanın dikey demirlerinin projeye nazaran tamamının nervürlü olması gerekirken pek birçok düz demirdir. Beton ve demir kalitesi de hayli düşüktür. 11 metre, 7 metre açıklıklar vardır. Hiçbir halde kolon ve kiriş geçmeyen. Günümüz de bu türlü bir bina yapmak mümkün değildir” diye konuştu.
“Binanın dizaynında hiçbir halde kolon yoktur”
Binanın statik ve mimari projesi ile pek çok uyumsuzluk olduğunu ve binada kolon olmadığını söyleyen Danacı, “Perde kolonlar kelam hususudur. Yani ortada kesilebilecek bir kolon kelam konusu değildir. Ayrıyeten bu argümanlardan birisi de tekrar havalandırma ile ilgili. Kesildi delindi üzere. Bizim havalandırmamızın geçtiği projede gösterilen statik ve mimari projede olan p6 penceresidir, kazan dairesinin girişinin önündedir. Mimari ve statik projede mevcuttur o geçiş kullanılmıştır. Bacamız binanın park tarafında değil ayrıntılı fotoğraflar ile de evraka sunduk. O pencereden çıkmaktadır. Mutlaka binanın taşıyıcı sistemine her hangi bir halde müdahale edilmemektedir. Binanın park cephesine bakan kısımda binaya ziyan verildiğine dair savlar var. Hiçbir formda bu alanda da havalandırma ve pencere kelam konusu değildir. Evvelki ve sonraki fotoğraf ikisi birebirdir yalnızca klima motoru asılmıştır. Havalandırma vesaire kelam konusu değildir. Binanın statik ve mimari projesi ile pek çok uyumsuzluk kelam bahsidir. Uygulamada yapılan pek çok yanılgı kelam hususudur. Beton ve demir kalitesi çok bozuktur. Kelam konusu binanın yıkımına asıl etken bunlardır. Toplumsal medyada dolaşıldığı üzere bizim kazan dairesinde rastgele bir tadilatımız olmamıştır zira kazan dairesinin kervan ile ilgili alakası bulunmamaktadır. Tüm tasarruf bina idaresindedir. Bina gecen yıl kömür sisteminden doğalgaz sistemine geçmiştir ve bu nedenle bina idaresi orada nasıl bir tadilat yapmıştır bilmiyoruz. Büyük doğalgaz tesisatı ve tankları nerelere nasıl tadilat konularak yapıldı bilmiyoruz” diye konuştu. – KAHRAMANMARAŞ