Nöbetçi Eczaneler
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde yurttaşlara seslenirken “Bu ülkeyi Kemaller kurtaracak. Hiç tasa etmeyin, Bay Kemal bu yola baş koydu. Kararlılıkla yoluma devam ediyorum. Hiçbir güç engelleyemez. Tek güvendiğimiz sizlersiniz. Bu millete güveniyorum, halkımıza güveniyorum. Gideceğiz, demokratik yollarla Türkiye’nin sistemini değiştireceğiz. Merhum Ecevit’in dediği üzere ne ezen olacağız ne ezilen. Hakça, insanca bir nizam olacak” dedi.
Millet İttifakı’nı oluşturan altı siyasi partinin genel liderleri, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Liderleri ile ittifakın öteki büyükşehir belediye liderleri, Ramazan Bayramı’nın birinci gününde, her biri başka bir vilayette olmak üzere sarsıntı bölgesinde vatandaşlarla Halil İbrahim Sofrası Buluşması’nda bir ortaya geldi.
CHP Önderi Kemal Kılıçdaroğlu da bu kapsamda Adıyaman’da depremzedelerle bir ortaya geldi. Kılıçdaroğlu, birinci olarak Adıyaman Belediyesi Mezarlığı’na giderek sarsıntıda hayatını yitiren yurttaşların mezarlarını ziyaret etti, mezarlara karanfil bırakarak dua etti.
Kılıçdaroğlu’na, CHP Küme Başkanvekilleri Özgür Özel ile Engin Özkoç, Genel Lider Koordinatör Başdanışmanı ve CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Mersin Büyükşehir Belediye Lideri Vahap Seçer, Aydın Büyükşehir Belediye Lideri Hasret Çerçioğlu, CHP Adıyaman Milletvekili Abdurrahman Tutdere, CHP Adıyaman Vilayet Lideri Mehmet Sırrı Burak Binzet eşlik etti.
Kılıçdaroğlu, daha sonra Halil İbrahim Sofrası Buluşması’nda depremzedelerle birlikte kahvaltı yaptı. Akabinde sarsıntının büyük yıkıma neden olduğu Gölbaşı ilçesine gelen Kılıçdaroğlu, burada yurttaşlara seslendi.
İktidara gelmeleri halinde, sarsıntıda yıkılan konut, dükkan ve ahırları yine inşa ederek depremzedelere fiyatsız teslim edecekleri kelamını yineleyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“DAYANIŞMA KÜLTÜRÜMÜZÜ BÜYÜTÜRSEK TÜRKİYE’Yİ BÜYÜTECEĞİZ: Hepinizin bayramı mübarek olsun. Daha hoş bayramlarda, daha huzurlu bir Türkiye’de birlikte yaşayacağız. Hengamelerin, gürültünün, patırtının bittiği, en azından kucaklaştığımız, birlikte olduğumuz, birlikte olduğumuz bir Türkiye’yi inşa etmek için yola çıktık. Bir arada olmak zorundayız. Arbededen bıktık usandık artık. Hengame olmasın. Şayet dayanışma kültürümüzü büyütürsek Türkiye’yi büyüteceğiz. Türkiye’de herkesin iş güç sahibi olması en büyük isteğimizdir.
‘DEVLET NEREDE’ DİYE BAĞIRAN VATANDAŞLARI BİLİYORDUM: Evet, zelzelesi yaşadınız. 50 bine yakın can, toprak altında şu an. Hepimizin, Türkiye’nin, dünyanın yüreği buradaydı. Bu kadar büyük acılara katlandınız. Ben buradaydım. Yaraların sarılması gerektiğini biliyordum. ‘Devlet nerede’ diye bağıran vatandaşları biliyordum. Enkazın altında kalan, sesini duyduğumuz vatandaşları biliyordum. Onların şahidi oldum. Lakin geleceğe bakmalıyız ve geleceği hoş inşa etmeliyiz. Belediye liderlerimiz buradaydı, bugün de buradalar.
BENİM BU MİLLETE BİR KELAMIM VAR: Hiçbir ayrım yapmadık, kimin kaygısı varsa oraya koştuk. Zira şayet siz, vatandaşlarınız ortasında ayrımcılık yaparsanız ülkeyi sağlıklı, hoş yönetemezsiniz. Herkesi kucaklamak, her kedere ortak olmak ve her kedere tahlil üretmek lazım. Konutlarınız yıkıldı, dükkanlarınız yıkıldı. Kırsalda yaşayanların konutları, ahırları yıkıldı. Benim bu millete bir kelamım var. Allah nasip eder, sizlerin oylarıyla iktidar olduğumuzda; konutu, dükkanı, ahırı yıkılan kim varsa konutlarının tamamını, lakin tamamını tekrar yapacağız, sarsıntıya sağlam yapacağız, anahtarlarını teslim edeceğiz, bir kuruş bile istemeyeceğiz. Bu, toplumsal devletin bir gereğidir.
SİZDE Mİ KABAHAT: 23 farklı evrak düzenleniyor. 23 başka evrakta 43 tane imza var. Hiçbirinde sizin imzanız yok. Diyorlar ki ‘Bina gerçek yapıldı. Sarsıntıya güçlü bir bina; yönetmeliklere, kanunlara, her şeye uygun bir bina yaptık’. Mühendisi, mimarı, harita mühendisi, herkes imzalıyor. Vatandaş da tek bir imza atıyor tapuda. Diyor ki ‘Ev, bina sağlam oldu, zelzeleye sağlam oldu. Beton yanlışsız dürüst döküldü. Ben de gidiyorum, devletin verdiği garanti ile konutumu satın alıyorum’. E sarsıntı oluyor, mesken yıkılıyor. Kabahat kimde, vatandaşta mı? Siz de mi kabahat?
BAY KEMAL’İN KELAMI; KONUTLARINIZI YAPACAĞIM, HER BİR KONUTU TESLİM EDECEĞİM: Benim size kelamım var, namus kelamı, Bay Kemal’in kelamı; konutlarınızı yapacağım, her bir konutu teslim edeceğim. Göreceksiniz. Ondan sonra gelip sizinle helalleşeceğim. Diyeceğim ki ‘Evi yaptım, dükkanı yaptım, ahırı yaptım; beş kuruş almıyorum. Ancak ölenleri geri getirmek mümkün değil. Gelin helalleşelim’ diyeceğiz. O vakit vatandaşımızla helalleşmiş olacağız.
SİZİ RAHATLATACAK OLAN VE BU KAYGILARDAN KURTARACAK OLAN DA SİYASAL İKTİDAR: Size hizmet eden Gölbaşı Belediye Başkanı’mız (İskender Yıldırım), o da burada. Sizin yaşadığınız kaygılar, düşünceleri o da yaşadı. Hasebiyle elbette ki sarsıntının birinci günlerinde büyük zahmetler vardı. Biliyorum, geldim gördüm. Soğuk havayı da biliyorum, onları da yaşadım. Bu zelzele bölgesinde iki gece yaşadım; birisi çadırda, birisi Arsuz’da. Münasebetiyle sizin yaşadığınız düşünceleri üç aşağı beş üst bilen birisiyim. Fakat düşünceyi yaşayan sizsiniz. Sizi rahatlatacak olan ve bu kaygılardan kurtaracak olan da siyasal iktidar. Biz, iktidar olduğumuzda göreceksiniz, hiçbir ayrım yapmayacağız.
İSTEDİĞİM TEK ŞEY VAR; KUL HAKKI YİYENLERE ALLAH AŞKINA OY VERMEYİN: Bizim hoş bir hasletimiz var, ‘Komşu, komşunun külüne muhtaçtır’ diye. Sizlerin dayanışması, bir ortaya gelmeniz, acıları paylaşmanız, bizim de o acılara ortak olmamız, bizim en hoş hasletimizdir. İnşallah bütün yaraları saracağız, birlikte olacağız, birlikte olacağız. Sakın ‘sandığa gitmiyorum’ demeyin. Sandığa gidin. İstediğim tek şey var; kul hakkı yiyenlere Allah aşkına oy vermeyin. Kul hakkı yiyenlere oy vermeyin. Yetmiyor mu artık? Namusuyla düzgün çalışan, ahlaklı… En azından artık Türkiye’nin bir değişime, dönüşüme muhtaçlığı var. Bunu birlikte, birlikte yapacağız. Kucaklaşacağız, helalleşeceğiz, Türkiye’yi büyüteceğiz. Türkiye varlıklı bir ülke ve dünyayla rekabet edeceğiz. Bunu bilmenizi isterim.
BU ÜLKEYİ KEMALLER KURTARACAK: Bu ülkeyi Kemaller kurtaracak. Hiç telaş etmeyin, Bay Kemal bu yola baş koydu. Kararlılıkla yoluma devam ediyorum. Hiçbir güç engelleyemez. Tek güvendiğimiz sizlersiniz. Bu millete güveniyorum, halkımıza güveniyorum. Gideceğiz, demokratik yollarla Türkiye’nin tertibini değiştireceğiz. Merhum Ecevit’in dediği üzere ne ezen olacağız ne ezilen. Hakça, insanca bir sistem olacak.”