Nöbetçi Eczaneler
Kamu Konfederasyonları Platformu, Ankara Ulus Meydanı’nda kamu toplu mukavele görüşmeleri ile ilgili açıklama yaptı. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Lideri Mehmet Işıldak, “Bu masanın ve Hakem Heyeti’nin yapısını kabul etmiyoruz zira kamu işçilerinin tamamını temsil etmiyor. İktidar, yandaş konfederasyon ile el ele vererek, kendi istatistik kurumunun ölçtüğü enflasyonun altında, yoksulluk hududuna dahi ulaşmayan fiyatlar dayatmaktadır. 4 kişilik bir aile için yoksulluk sonunun 40 bin TL’ye ulaştığı, büyükşehirlerdeki kira ortalamasının en düşük memur maaşının 3’te 2’si ettiği, temel besin eserlerine günlük fiyat artışları yapıldığı, vergi ve harçların her ay artırıldığı günlerden geçmekteyiz” dedi.
Kamu Konfederasyonları Platformu, bugün platformun bileşenlerinin de iştirakiyle Ankara Ulus Meydanı’nda kamu toplu mukavele görüşmeleri ile ilgili açıklama yaptı. Platform ismine açıklamayı yapan Birleşik Kamu İş Konfederasyonu Genel Lideri Mehmet Işıldak, şunları söyledi:
“Bugün iktidarın ülkeyi sürüklediği ekonomik kriz içerisinde kamu işçilerinin durumu ortadadır. Hükümet, 2024-2025 yılları için dayattığı oranlarla memuru ve memur emeklisini açlık ve yoksullukla baş başa bırakmıştır. 7’nci Devir Toplu Mukavele süreci 1 Ağustos itibariyle başlamıştı. Hükümetin toplu mukavele görüşmelerine ait birinci teklifi 2024 için yüzde 14 artı yüzde 9, 2025 için ise yüzde 6 artı yüzde 5 olmuştu. 17 Ağustos’ta açıklanan ve revize edilen ikinci teklif ise 2024 için yüzde 15 artı yüzde 10, 2025 içinse yüzde 6 artı yüzde 5 biçimindedir. Kamu çalışanlarının kıymetli taleplerini içeren toplu kontrat görüşmelerinde ön müzakere süreci tamamlanmış hükümetin ikinci teklifi 17 Ağustos’ta utanç oranı biçiminde açıklanmıştı. Bugün prestijiyle dördüncü toplantıda yeni bir teklif yapılmazsa yani mutabakat sağlanmazsa 23 Ağustos’tan itibaren Kamu Vazifelileri Hakem Konseyi’ne yetkili konfederasyon başvurma etabına gelecektir.
“BU SEFALET ORANLARINI KABUL ETMİYORUZ VE KAMU İŞÇİLERİNİN HAKLARINI ALANA KADAR ÇABA EDECEĞİMİZİN ALTINI ÇİZİYORUZ”
Buradan yetkili konfederasyona ve hükümete sesleniyoruz. Bugüne kadar 12 yıl içinde 6 defa yapılan toplu kontratlarda hükümet teklif olarak masaya daima kendi hedeflediği enflasyon sayılarına dayalı maaş artışlarını koymuş ve o denli sonuçlanmıştır. Bir defa daha birebir tablonun yaşanacağını görüyoruz ve biliyoruz. Bu nedenle dokuz konfederasyon bir ortaya gelerek bu sefalet oranlarını kabul etmiyoruz ve kamu işçilerinin haklarını alana kadar uğraş edeceğimizin altını çiziyoruz. Bugün hükümetin açıkladığı mevcut teklifler Merkez Bankası tarafından revize edilen enflasyon gayelerinin bile altında kalarak kendi oranlarıyla çelişmiştir. Bugünden geriye kelamda toplu kontrat süreçlerine ve Hakem Heyeti’ne baktığımızda tablo çok güzel anlaşılmaktadır. İktidar, masadaki sarı sendikanın varlığından da güç alarak yalnızca lakin yalnızca yüzde 2’lik bir oynama ile kamu işçilerinin aklıyla dalga geçmiştir.
“4 KİŞİLİK BİR AİLE İÇİN YOKSULLUK HUDUDUNUN 40 BİN TL’YE ULAŞTIĞI GÜNLERDEN GEÇMEKTEYİZ”
Bu masanın ve Hakem Heyeti’nin yapısını kabul etmiyoruz zira kamu işçilerinin tamamını temsil etmiyor. İktidar, yandaş konfederasyon ile el ele vererek, kendi istatistik kurumunun ölçtüğü enflasyonun altında, yoksulluk hududuna dahi ulaşmayan fiyatlar dayatmaktadır. 4 kişilik bir aile için yoksulluk sonunun 40 bin TL’ye ulaştığı, büyükşehirlerdeki kira ortalamasının en düşük memur maaşının 3’te 2’si ettiği, temel besin eserlerine günlük fiyat artışları yapıldığı, vergi ve harçların her ay artırıldığı günlerden geçmekteyiz.
“MASADA YILLARDIR VAAT EDİLEN 3600 EK GÖSTERGE YOK”
Tüm taraflara, Kamu Konfederasyonları Platformu olarak bir defa daha sesleniyoruz. Masada yıllardır vaat edilen 3600 ek gösterge yoktur. Emeklilik iyileştirmeleri yoktur. Masada kamu işçisinin ekonomik, toplumsal, özlük haklarının ismi bile yoktur. Emeğimizi yok sayamazsınız ve artık kâfi diyoruz. Kamu işçilerinin ve emeklilerin maaş artırımı, yandaş sendika ile yapılan mutabakat ve TÜİK’in şaibeli enflasyon sayıları uyarınca değil, işçilerin içinde bulunduğu derin fakirleşme ve alım gücü kaybı dikkate alınarak yapılmak zorundadır.
“TOPLU GÖRÜŞMELER KAPALI KAPILAR GERİSİNDE OLMAMALIDIR. GÖRÜŞMELER CANLI YAYINLANMALIDIR”
Kamu Konfederasyonları Platformu olarak bir defa daha taleplerimizi lisana getiriyoruz. Toplu görüşmeler kapalı kapılar gerisinde olmamalıdır. Görüşmeler canlı yayınlanmalıdır. Hükümet, ekonomik krizi yok sayan anlayışından ve TÜİK’in enflasyon hesaplarında kullandığı oranlarla kamu işçilerine artırım yapmaktan vazgeçmelidir. Kamu işçilerinin sıkıntılarının yüzdelik ve ek artırımlarla çözülmesi mümkün değildir. İLO kontratları başta olmak üzere memleketler arası kontratlarla, üniversal sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu mukavele istiyoruz. Sendika özgürlüğünü sınırlayan yüzde 2 barajı kaldırılmalıdır. Fiyatlı çalışanların vergi kesintisi yüzde 15 ile sabitlenmelidir.
“KAMU ÇALIŞANLARININ MAAŞLARIYLA BİRLİKTE YAPILAN TÜM EK ÖDEMELER EMEKLİLİĞE TEMEL ALINMALI VE BU MEBLAĞLAR EMEKLİ AYLIĞINA DA YANSITILMALIDIR”
2024-2025 yıllarında yapılması gereken fiyat artırımlarına temel oluşturacak biçimde tüm kamu çalışanlarının maaşları en az yüzde 115 oranında artırılmalıdır. 2024 ve 2025 yıllarında yapılacak artırım oranları bu sayı üzerinden hesaplanmalıdır. Birikimli enflasyonun yüzde 15’i aştığı aydan itibaren enflasyon farkı maaş ve fiyatlara aylık olarak yansıtılmalıdır. Kamu çalışanlarına Ocak 2024’ten başlayarak aylık 10 bin lira barınma yardımı verilmelidir. Bu meblağ memur maaş katsayısı artışı oranında artırılmalıdır. Kamu çalışanlarının maaşlarıyla birlikte yapılan tüm ek ödemeler emekliliğe temel alınmalı ve bu meblağlar emekli aylığına da yansıtılmalıdır.
“MEMURLARA, YILDA BİR SEFER YILLIK MÜSAADEYE AYRILIRKEN BİR MAAŞ MEBLAĞINDA YILLIK MÜSAADE İKRAMİYESİ ÖDENMELİDİR”
Seyyanen artıştan memur emeklisinin yok sayılması eşitlik prensibi gereği adaletsizliktir. Memurlara, yılda bir kez yıllık müsaadeye ayrılırken bir maaş meblağında yıllık müsaade ikramiyesi ödenmelidir. Tüm kamu çalışanlarına her yıl iki sefer birer net maaş fiyatında bayram ikramiyesi ödenmelidir. Aile yardımı enflasyon oranları dikkate alınarak birinci çocuk için 3 bin lira, ikinci çocuk için 4 bin lira ve üçüncü çocuk için 6 bin liraya çıkarılmalıdır. Vefat yardımı ödeneği en düşük memur maaşı düzeyine çıkarılmalıdır. Kamu çalışanlarına ya kreş imkanı sağlanmalı ya da günün şartlarına uygun olarak kreş yardımı verilmelidir.
“KAMUDA KONTRATLI ÇALIŞAN SONLANDIRILMALI TAMAMI TAKIMA GEÇİRİLMELİDİR”
Kamuda eşit işe eşit fiyat ödenmelidir. Kamuda mülakat kaldırılmalıdır. Kamuda kontratlı çalışan sonlandırılmalı tamamı takıma geçirilmelidir. Sendikaya üyelik ve çekilme çalışanlarda olduğu üzere e-devlet üzerinden yapılmalıdır. Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalıdır. Devlet memurlarına yiyecek, kıyafet ve ulaşım yardımı yapılmalıdır. Kamu çalışanlarının aile birlikteliği için tıpkı yerde misyon yapmaları sağlamalıdır. Bu şuur ve kararlılıkla; emeğin onurundan yana taraf olan kamu konfederasyonları olarak gücümüzü ve aklımızı birleştirerek kamu işçisine sefaleti reva görenlere, bizi ve haklarımızı görmezden gelenlere karşı bugün üretimden gelen gücümüzü kullanarak ikaz maksadıyla ülke genelinde 1 günlük iş bırakıyoruz. Memurun ve memur emeklisinin alın terini kimseye heba ettirmeyeceğiz.”