Kahvehane baskını sanıkları hakim karşısında

Gaziantep‘te güvenlik vazifelisi Osman Polat’ın öldürüldüğü kahvehane baskını ile ilgili 2’si tutuklu 7 sanığın yargılanmasına başlandı.

Gaziantep 8. Ağır Ceza Mahkemesinde “Mala ziyan verme, Taammüden öldürme” hatasından müebbet mahpus cezası talebiyle yargılanan tutuklu sanıklar Kadir G., Uzman S birinci sefer hakim karşısına çıktı.

Gaziantep Fırat Mahallesi 18 Nolu Caddede bulunan Fırat Kıraathanesi, 17 Ekim 2020 2020 tarihinde akşam saat 23: 00 sıralarında silahlı saldırganlar tarafından taranmış, baskında kahvehanede bulunan güvenlik vazifelisi Osman Polat, akında hayatını kaybetmişti.

Tutuklu Sanık Kadir G. duruşmada yaptığı savunmasında, savcılık iddianamesindeki suçlamaları kabul etmezken, “Olay günü telefoncunun önünde İbrahim Deniz’ i gördüm. Ehil S. isimli arkadaşımı eşi ile birlikte alarak Oğuzeli’nde bulunan bekar meskenime gittik. Olay günü Oğuzeli’ndeydim. Olayla rastgele bir alakam yok. Kimin yaptığını görmedim, bilmiyorum. Öncelikle beraatımı talep ediyorum” dedi.

Mahkemenin kahvehanenin evvelki sahibi Cebrail G. ile ortalarında tartışma olduğu istikametindeki sorusu üzerine ise sanık Kadir G., “Olayın geçtiği Fırat Kıraathanesi konutuma 300 metre uzaklıktadır. Orta sıra masraf gelirim. Orada bir gün bana saldırdılar. Daha evvel hasımlık yaşadığım Cebrail’in ağabeyleri beni kahvehanede sıkıştırdılar. Beni dövdüler. Ben kaçtım. Belgeye husus olayın bu olayla alakası yoktur. Kahvehanede beni daha evvel dövmüş olanları tanıyorum. Meskenlerini de biliyorum, şayet intikam alma üzere bir fikrim olsaydı onlara saldırırdım. Benim dövülmem ile ilgili ortaya giren ortacılar sebebi ile şikayetçi olmadım” formunda konuştu.

Mahkemede savunma yaparak suçlamaları reddeden öteki tutuklu sanık Ehil S., “Ben olay günü saat 20: 30-21: 00 sıralarında yeni uyanmıştım. Olay günü İbrahim D’yi mahallede gezerken gördüm. Ona kızarak buraya gelme dedim. Ortamızda hoşnutsuzluk vardı. Ortadan biraz vakit geçtikten sonra kapının önünde Mustafa ile İbrahim’in tartıştığını gördüm. İbrahim’e ‘ben seni az evvel kovmadım mı neden bu mahalleye geldin’ dedim. Bu sebeple İbrahim bana hasımlık beslemiş olabilir. Benim, eşim ve Kadir’in aleyhine beyanda bulunmuştur. Katiyen kabul etmiyorum. Öncelikle beraatımı talep ediyorum” formunda konuştu.

“Özür için ailecek beni Oğuzeli’ndeki konutuna davet etti”

Halı fabrikasında vardiya amirliği yaptığını söyleyen Ehil S, “Resmi nikahlı evliyim, lakin boşanma basamağındayım. Bu ortada başka sanık Dilek P.Ç. ile dini nikah kıyarak evlendim. Olay günü Dilek ile beraberdik. Olay günü İbrahim’i dövdüğüm için İbrahim olayı Kadir’e anlatmıştı. Kadir de beni arayarak niye İbrahim’i dövdüğümü sordu. Ben de ona olanları anlattım. Daha sonra Kadir yanında İbrahim, Mehmet D. ve ismini bilmediğim bir kişi ile birlikte Kadir’e ilişkin araç ile konutumun önüne geldiler. Ben de aşağıya indim. Bu olayı konuştuk. Kadir bana benim köylüm ve akrabam olan İbrahim’i niçin dövdün diye sordu. Ben de İbrahim’in yeğenime yapmış olduğu saygısızlığı anlattım. Daha sonra Kadir farklı tarafa İbrahim farklı tarafa yanlışsız gittiler. Ben de eşim Dilek ile birlikte mahallede bana ilişkin olan kırmızı renkli motosikletim ile birlikte o gün kaybolan köpeğimi aramak için dolaştık. Sonra konutun önüne geldiğimizde Kadir G. ve Mustafa K.’nın bizim konutun önüne özür dilemeye gelmişlerdi. Özür babında ailecek beni Oğuzeli’ndeki konutuna davet etti. Ben de kabul ettim. Aslında gitmek istememiştim. Gece saat 24: 00 sıralarında Kadir beni arayarak yemek hazır ekmek almayı unutmuşum. Gelirken ekmek al dediği için gitmek zorunda kaldım. Eşim Dilek P. ile birlikte Kadir’in meskenine gittik. Meskende Kadir G. ile eşi ve İbrahim D. vardı. Daha sonra Mehmet D. de geldi. Mustafa K. orada değildi. O gün bozuk olan siyah motosikletimi tamirciye götürmüştü. Saat 23: 00-24: 00 sıralarında konutuma getirmişti. Bırakıp gidecekti ben de yorulmasın diye kendisine kırmızı motosikletime binerek gidebilirsin demiştim. Lakin kendisi kabul etmedi. Bu ortada benim iki tane motosikletim var. Biri kırmızı biri siyahtır” dedi.

“Polisleri görünce korktum ve yan komşuya geçtim”

Tutuksuz sanık Dilek P. ise savunmasında, “Yetkin S. benim imam nikahlı eşimdir. Olay günü polisleri görünce korktum ve yan komşuya geçtim. Tam olarak hatırlamamakla birlikte saat 22: 00 civarında Kadir, Mehmet D. ve Mustafa K. aşağıda kapının önünde Uzman ile konuşuyorlardı. Camdan bakınca İbrahim’in de orada olduğunu gördüm. İçeriye girince eşim beni çağırarak ‘aşağıya gel gezelim’ dedi. Camdan baktığımda araç bir tarafa motosiklet de bir tarafa yanlışsız gidiyordu. Motosiklet eşime aitti. Üzerindeki kullanan kişiyi tanımadım. Eşimle biraz dolaştıktan sonra konuta döndüğümüzde kapının önünde beyaz renkli bir araç aracın dışında Kadir G. içerisinde de Mehmet D. vardı. Meskenin önüne geldiğimizde Ehil bana sen içeriye gir dedi. Ben içeriye girdim. Ne konuştuklarını duyamadım. Motor sesi geldi. Camdan dışarıya bakınca kimseyi göremedim. Onlar gittikten 8-10 dakika kadar sonra Uzman bana seslenerek “Kadir bizi yemeğe çağırdı, gidelim mi” dedi. Ben de montumu alıp Yetkinin kullandığı siyah renkli motosikletine binerek Oğuzeli’ne Kadir’in meskenine gittik. Kadir’in eşi Sultan yemek yapmıştı. Meskende Kadir G. ve eşi, Mehmet D. vardı. Sultan ile başka bir odada oturuyorduk. Onlar da diğer bir odada oturuyordu. Yanlarına sonradan kim geldi bilmiyorum. İbrahim’i o akşam orada görmedim. Öncelikle beraatımı talep ediyorum. Olayın geçtiği kahvehaneyi bilmiyorum. Hiç gitmedim. Sahiplerini de tanımam. Kadir, Mehmet D., İbrahim D., Mustafa K., Serdar G. Yetkin’in arkadaşları oldukları için tanırım. Kadir ile eşi daha evvel meskenime gelmişlerdi. Biz de onlara daha evvel gitmiştik. Mustafa konutumuzun yanında motor tamir dükkanı açtığı için orta sıra onu aşağıda görürdüm” tabirlerini kullandı.

“Bize bir motor lazım bir kahveye sıkacağız””

Tutuksuz sanık Mustafa K ise savunmasında, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. 13 yıl evvel ben kaza sonucu sağ bacağımı kaybettim. Ehil S.’ın oturduğu meskenin yan tarafında motosiklet tamir dükkanım vardır. Olay günü Ehil S.’nin siyah renkli 79 plakalı motosikleti bozuktu. Motoru tamir edip o akşam saat 23: 00 üzere teslim ettim. O sırada isimlerini karakolda öğrendiğim Kadir, İbrahim, Serdar, Mehmet Y’in meskeninin önüne geldiler. Kadir, Yetkin’e bize bir motor lazım, bir kahveye sıkacağız” dedi. Uzman abi ben emaneten motor veremem gideceğiniz yere kadar Mustafa sizi götürsün dedi. Kadir G. bana “Bizi takip edin, ben sizi sıkacağımız kahvehanenin önüne kadar götüreceğim” dedi. Kendisi beyaz bir arabayla önümüzdeydi. Ben gerisinden motor ile gidiyordum. Benim kullandığım motorda gerimde İbrahim D. oturuyordu. İbrahim bana “boşver takip etme şuradan sür” dedi. Çalıştığı dükkanın önüne gittik. Dükkanı kapattı. Daha sonra tekrar motora binerek bir alt sokağa gerçek gittik. Kahvehanenin alt köşesine geldik o sırada Kadir yanımıza geldi. Kadir’in aracında art tarafında Serdar G. ön tarafta da Mehmet D. oturuyordu. Kadir G. ” beni niçin takip etmiyorsunuz ” diye İbrahim’e kızdı ve Kürtçe bir şeyler söyledi. Ben anlamadım. Eliyle İbrahim’e bir yerleri işaret ederek gösteriyordu. Kürtçe konuşuyordu. Kürtçe bilmediğim için anlamadım. Bu konuşmadan sonra ben motorun ön tarafında o da artta kahvehaneye yanlışsız hareket ettik. Kahvehaneyi biraz geçtikten sonra İbrahim bir el havaya ateş etti. Ben korkup durdum. İbrahim bana ‘bir şey yok devam et’ dedi. ve ben devam ettim. Ehil abinin konutunun önüne geldik. Ehil abinin meskeni ile kahve ortasındaki ara yaklaşık 500-600 metredir. Yetkin’in konutunun önüne gelince İbrahim D. motordan inip gitti. Ben sokakta dururken Kadir yanıma geldi. Bana “İbrahim nerede ” diye sordu. Ben de “kaçtı gitti” dedim. 5 dakika sonra da Ehil ve eşi geldi. Uzman abinin eşi üste çıktı. Uzman abi ile Kadir konuşmaya devam ettiler. Ne konuştuklarını tam olarak anlamadım ve hatırlamıyorum. Daha sonra ikisi motora binerek gitti. Artlarından da Mehmet D. otomobil ile gitti. Öncelikle beraatimi talep ediyorum” sözlerine yer verdi.

“Oturup planlama yapmadık”

Olayla ilgili oturup plan yapmadıklarını söyleyen tutuksuz sanık Mustafa K., “Kadir G. bana sen motoru süreceksin art tarafına İbrahim D. binecek dedi. Silah Kadir G.’deydi. İbrahim’e silahı Kadir G. verdi. Ben kırmızı kask takmıştım. Kadir G.’ün başında atkı usulü bir şey sarılıydı. İbrahim’in başında da bere vardı. İbrahim ateş ettikten sonra silahı motorun üzerine bırakıp kaçtı. Ben de alıp çöp kovasına attım. Öbür kırmızı olan motosiklete Ehil abi ve hanımı vardı. Köpeklerini aramaya çıkmışlardı. Bizim bu olayla ilgileri yoktu. Lakin birebir saatte motosiklet ile sokaktaydık. Kadir bize “beceremediniz” dedikten sonra siyah renkli motora binerek ayrıldılar. Motoru Ehil kullanıyordu. Ardında da Kadir oturuyordu. Ondan sonra nereye gittiklerini bilmiyorum. O akşam yalnızca bir el silah sesi duydum. Onu da ardımda oturan İbrahim sıkmıştı. Bunun dışında silah sesi duymadım. Yetkin’in başında kask vardı. Kadir motorun üzerindeyken atkı usulü bir şeyle yüzünü ve başını kapatmıştı. Yetkin’in başında ise kask vardı. Benim çöpe attığım silahı tekrar ben çöpten çıkartıp yengem Dilek’e verdim. Ben sonra kırmızı motora binerek ateş edilecek kahveye tek başıma gittim. Oradan geçtiğimde camdan iki tane mermi izi olduğunu gördüm. Kahveden çıkanlarda kahvenin yanındaki sokağa hakikat koşuyorlardı. Ateş sesini duymadım. Sonra tekrar Uzman abinin meskeninin önüne geldim. Ehil abi ve eşi konuttaydı. Öbür motosiklet de kapının önündeydi. İkisini de içeriye koydum. Sonra ben Yetkin’in konutundayken Kadir G. Uzman ağabeye telefon ederek “üç tane ekmek al bize gel ” dedi. Sonra ben ayrıldım meskenime gittim. Onların gidip gitmediğini bilmiyorum. Sonraki gün öğlen saatlerinde dükkana geldim. Ehil abi ile görüştüm. Bana dün gece kahvehanede birisinin başına vurulduğunu söyledi. İbrahim ile senin sıkmış olduğun mermi değmiş olabilir dedi. Ben de bu türlü bir şeyin mümkün olmadığını İbrahim’in yalnızca bir el havaya ateş ettiğini söyledim. Öteki bir şey söylemedim. Dükkanı kapatıp çıktım” dedi.

“Eliyle kıraathaneyi göstererek “oraya sıkacaksın” dedi”

Sanık İbrahim D. savunmasında, “Ben ne Kıraathane sahibini ne maktulü tanırım. Olay günü çalıştığım iş yerine Kadir G., Mehmet D. ve Serdar G. yanıma gelip beni aldılar. Uzman S.’ın konutunun önüne geldik. Ben ve Serdar araçta bekledik. Kadir G ve Mehmet D. Yetkin’in konutuna girdiler. Meskenin içerisinde Ehil S. ve eşinin olduğu meskende 15 dakika konuştular. Ne konuştuklarını bilmiyorum. O esnada Mustafa K. geldi ve üste çıktı. Kapıyı Mustafa K. açtı beni içeriye çağırdı. Birlikte üste çıktık. Kadir G., Yetkin’e elindeki silahı İbrahim’e ver dedi. Ehil silahı bana verdi. Kadir de de silah vardı. Ne oluyor diye sorduğumda Kadir bana “5 dakikalık bir işimiz var” dedi. Ne olduğunu söylemedi. Kadir bana sen ve Mustafa K.’nın bir motosiklete binmemizi söyledi. Biz de o denli yaptık. Başka motosiklete ise Uzman S. ve eşi Dilek bindi. Kadir, Mehmet ve Serdar da Kadir’e ilişkin beyaz renkli bir araca bindiler. Kadir arabayı takip edin dedi. Ehil S.’ın konutunun önünde daima birlikte hareket ettik. Bu esnada Fırat Kıraathanesinin mevkiinde buluşalım dedi. Giderken çalışmış olduğum iş yerinin anahtarını bırakmam gerekiyordu. Evvel oraya uğradık. Daha sonra Fırat Kıraathanesinin olduğu alt caddeye motosiklet ile inerken Kadir G. ile karşılaştık. Bana Kadir eliyle kıraathaneyi göstererek “oraya sıkacaksın” dedi. Ben de hayır Kıraathaneye ateş edemem dedim. Fakat Kadir’den korktuğum için kabul ettim. Motoru Mustafa K. kullanıyordu. Ben de artta oturuyordum. Kıraathaneyi geçtikten sonra havaya bir el ateş ettim. Daha sonra tekrar Mustafa K. ile birlikte Uzman S.’ın konutuna geldik. Silahı Mustafa verdim. Bir iki dakika sonra Kadir geldi. Bana sordu ben de havaya ateş ettim. Bana kızarak “bak artık nasıl ateş edilir gör” dedi. Bende o sırada yürüyerek Yetkinin konutunun oradan ayrılarak Yetkin’in meskeninin art sokağındaki kendi konutuma gittim. Meskende montumu alıp geri çıktım. Uyuşturucu bağımlısı olduğum için ailem ile meselelerim vardı. Çalıştığım iş yerinde, mescitte, parkta kalıyordum. Konuttan çıkıp ana caddeye gerçek gelirken 7-8 defa ateş sesi duydum. Konutum ile Kıraathane ortası çok yakın. Tekrar Kadir G. beni arayarak” neredesin ” diye sordu ve yerimi söyledim. Bana Barak Mahallesine çağırdı. Oraya gittim. Kadir beni araca aldı. Araçta Mehmet D. de vardı. Bana “Oğuzeli’ndeki konutuma gideceğiz” dedi. Birlikte oraya gittik. Yolda 500 TL’lik yakıt aldı. Meskene gittiğimizde Mehmet D. 5-10 dakika durup araç ile çıktı. 10-15 dakika sonra Uzman S. ve eşi geldi. Alkol alındı. Dilek P. yemek yaptı. Mehmet D. ayrıldıktan 40-45 dakika sonra Ehil ve eşi motor ile ayrıldılar. Kadir bana bugün burada kal dedi ve orada kaldım. Sabah oradan ayrıldım. Çalıştığım iş yerine gittim. Kolluk kuvvetleri beni aldı. Birinin vurulduğunu orada öğrendim. Olay iki kere olmuş biri benim havaya ateş etmem benden sonra da biri gidip Kıraathaneyi taramış. Mustafa K.’dan öğrendiğim kadarıyla benim havaya ateş etmemden sonra Kadir ve Ehil Kıraathaneye giderek Kıraathaneye 7-8 defa ateş etmişler. Öncelikle beraatimi talep ediyorum” biçiminde konuştu.

Duruşma eksik evrakların tamamlanması için ileri bir tarihe ertelendi. – GAZİANTEP