Nöbetçi Eczaneler
İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, Türkiye genelinde yaşanan ekonomik zahmetlerden belediyeleri de etkilediğine dikkat çekti. Soyer, “Arap piri yatıyla geliyor bir limana mazotu dolduruyor yatına. Diyelim ki 700-800 litre litre alıyor. Bir kuruş para ödemiyor. Evet. Bizim her gün 1250 otobüsümüz yüz litre mazot alarak İzmir kentinde toplu ulaşım yapıyor. Ayda yaklaşık 30 milyon lira yalnızca özel tüketim vergisi (ÖTV) ödüyoruz. Özel tüketim vergisi ve büsbütün kamu nakliyeciliği yapıyor” dedi.
Bugün, FOX TV’de Çalar Saat programında Merve Yıldırım’ın sorularını yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, Türkiye genelinde yaşanan ekonomik kahırdan belediyelerinde etkilendiğine dikkat çekti. Soyer şunları söyledi:
“Biz kamu yönetimleri, belediyeler de bu yangından nasibimizi alıyoruz. Bir tane örnek vererek bitireyim 13- 13,5 liraya yetişkini 5 liraya öğrenciyi taşıyoruz toplu ulaşımda. Artık olağan şartlarda bu yetişkinin bir kişiyi taşımamızın maliyeti bizim 41 lira. Yani 13,5 liraya taşıdığımız bir vatandaşımız için ayrıyeten 27 lira da biz ödüyoruz. Kâfi ki o otobüse binsin ve toplu ulaşımdan yararlansın diye. Bu sürdürülebilir bir şey değil. Yani tüm belediyeler benzeri şartlar altındalar. ve çok büyük bir ekonomik kasvet yaratan bir durum, büyükşehir belediyelerinin kasalarında bilançolarında. Çok kolay yapılacak bir şey var. Yani ÖTV’nin mazottan kaldırılması. Artık işte bir Arap piri yatıyla geliyor bir limana mazotu dolduruyor yatına. Diyelim ki 700-800 litre alıyor, bir kuruş para ödemiyor. Evet. Bizim her gün 1250 otobüsümüz 100 litre mazot alarak İzmir kentinde toplu ulaşım yapıyor. Ayda yaklaşık 30 milyon lira yalnızca ÖTV ödüyoruz. Özel tüketim vergisi ve büsbütün kamu nakliyatı yapıyor.”
“GENEL SEÇİMDE OLDUĞU ÜZERE BİR İTTİFAK ARAYIŞININ ÇOK OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”
Tunç Soyer, DÜZGÜN Parti Başkanı Meral Akşener’in “Gelin tüm siyasi partiler her birimiz farklı başka seçimlere girelim” istikametindeki açıklaması içinse şunları söyledi:
“Ben bildiğim bir şeyi söyleyeyim. Mahallî seçimlerin dinamikleri genel seçimlere nazaran çok farklı. Genel seçimler için kurulabilecek ittifaklar mutabakatlar, mahallî seçimlerde çok mümkün olmayabilir. Zira mahallî seçimde her belediye lider adayı mümkün olan en geniş oya ulaşabilmek için en geniş ittifakı kendi ilçesinde, kendi vilayetinde kurmak zorunda. Dolaysıyla merkezde çatıda kurulacak ittifaklar yereldeki ittifaklardan farklı bir yereldeki ittifaklar farklı biçimde şekillenebilir. O nedenle yerelde dinamikler çok farklı işler. Ben Türkiye’nin her yerinde lokal seçimler müddetince belediye lider adaylarının olabilecek en çok oyu alabilmek için uygun gördükleri yahut oyu arttırmalarına imkan verecek her türlü ittifakı yapabileceklerini düşünüyorum. Özetle daha net söyleyeyim. Genel seçimlerde, genel seçimde olduğu üzere bir ittifak arayışının çok olduğunu düşünmüyorum. Her vilayet, her ilçe kendi özel şartları içinde, kendi özgün şartları içinde o ittifakları farklı türlü şekillendirebilir.”
820 YATAKLI ÖĞRENCİ YURDU
2023-2024 eğitim öğretim yılının başlamasına sayılı günler kala üniversite öğrencileri kayıtlarını yaptırırken öğrencilerin yaşadığı barınma sıkıntısına da değinen Soyer, şöyle konuştu:
“Biz bu sene 820 yataklı dev bir yurt inşaatının ihalesine çıkıyoruz. Bunun dışında bugüne kadar yaptığımız çok sayıda, hem büyükşehir belediyesi kaynaklarıyla açtığımız yurt var hem de çeşitli bağışçılarımızla açtığımız yurtlar var. Eylül ayı içerisinde tekrar bir adedinin temelini daha atacağız. Velhasıl ne yapsak az ne yapsak yetersiz zira hakikaten üniversite öğrencisi sayısı İzmir’de 180-190 bin civarında bir sayıya erişti. ve maalesef mevcut yurtlar bu sayının altıda birini, yedide birini karşılamayacak bir kapasitede. Çok daha fazla sayıda gereksinim var. Konut krizi söylediğimiz üzere çok tepe yapmış durumda. Dünyada en çok konut fiyatlarındaki artışın yaşandığı üç kent Türkiye’den ve biri de İzmir maalesef, velhasıl bu barınma sorunu önümüzdeki günlerde daha da yükselecek. O denli gözüküyor. Biz de bütün hazırlıklarımızı bu sorunu gidermeye yönelik yapıyoruz. Bu ekonomik kriz yalnızca barınmayla ilgili de değil yani. Çocukların gıdasıyla da ilgili çocukların kırtasiye masraflarıyla da ilgili işte gençlerin toplumsal, kültürel etkinliklerinden faydalanmasıyla da ilgili ya her mevzuda çok büyük bir daralma var. Çok büyük bir külfet var ve gençlerimiz okurken bütün bu mağduriyetleri katmerlenerek büyüyor.”