Nöbetçi Eczaneler
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi Temel Haklar Kurulu Lideri Ali İstek Teke, İBB’deki maaş artırımlarıyla ilgili soru önergesi verdiklerini belirterek, “Bugün maaşlarının düşüklüğü, artırım oranlarının kâfi ve gerekli derecede uygulanmaması nedenleri ile grev yapan çalışanlarımızın seslerine ne vakit kulak verilecek ve hak ettikleri çalışma şartları sağlanacaktır?” dedi.
İBB Meclisi Temmuz Ayı Toplantısı’nın ikinci oturumu, Meclis 2. Başkanvekili Ömer Faruk Kalaycı başkanlığında Saraçhane’deki belediye binasında yapıldı.
Mecliste soru önergesi vermek üzere kelam alan Temel Haklar Komitesi Lideri ve AK Parti’li Meclis Üyesi Teke, İBB’de çalışanların maaş artırımlarının oranının düşük olduğundan bahsetti.
Teke, “İBB ve iştirak şirketleri bünyesinde çalışan personeller, Ekrem İmamoğlu ve idaresi misyona gelmeden evvel taban fiyatın 2-3 katı kadar maaş almakta ve artırım oranlarından hakkaniyetli biçimde yararlanmaktaydılar. Fakat mevcut idarenin vazifeye başladığı 2019’dan itibaren maaşlara düşük oranlarda artırım yapılması sonucunda çalışanların maaşları çabucak hemen taban fiyatla eşitlenmiştir. Bu mevzuda soru önergesi verdiğimizde ‘Sendikalar ortasındaki yetki davalarının sürdüğü’ istikametinde savunma yapılmıştır. Fakat sendikaların yetki davalarının şubat prestijiyle katılaştığı, Genel-İş, Belediye-İş ve Hizmet-İş’e yetki verildiği, İBB ile sendikaların görüşmesinde ise bir sonuç alınamadığı anlaşılmıştır.” tabirlerini kullandı.
Sürecin bu kadar uzamasının, belediye idaresinin yüzde 16 üzere hakkaniyete, vicdana muhalif bir artırım oranı belirlemesinden kaynaklandığını söyleyen Teke, şöyle devam etti:
“Bu oran sendikalarca kabul edilmediğinde ise tekrar çalışanların aleyhine yıllık yüzde 30-35 artırım teklif edildiği öğrenilmiştir. İnsan haklarına ve anayasanın eşitlik prensibine alışılmamış formda, bu idare vaktinde işe giren çalışanlara ayrıcalık yapıldığı, tıpkı işi yapan ve birebir kıdeme sahip bireyler ortasında dahi fahiş maaş farkları bulunduğu, 500’den fazla fiyat çeşitliliği olduğu, maaşta eşitlik ve birliğin sağlanmadığı, kıdemli çalışanlar minimum fiyat bandında kazanırken, yeni işe girenlerin fiyatlarının kıdemli çalışanlardan daha yüksek olduğu tespit edilmiştir.”
Teke, yetki davaları şubatta katılaşmasına ve sendikalarla görüşme yapılmasına karşın neden 5 aydır çalışanların maaşlarına artırım yapılmadığını sordu.
Ali İstek Teke, devamında şu soruları yöneltti:
“Çalışanların mevcut enflasyonda hak ettikleri maaşlara kavuşabilmesi için yapılması gereken artırım oranları neden uygulanmamaktadır? Aralıkta yüzde 15 oranında avans niteliğinde uygulanan artırım oranları hangi çalışanlara ve iştirak şirketlerine uygulanmıştır? İSPARK çalışanlarına bahsi geçen artırım uygulanmış mıdır? Öbür kentlere nazaran maddi olarak yaşanması daha güç olan İstanbul’a hizmet eden işçilerimizin haklarına kavuşması neden engellenmektedir? Grev kararı alındığı ve emekçilerimiz işi bıraktığı takdirde yaşanacak kaosun altından nasıl kalkacaksınız? Hükümet tarafından en son temmuz artırımları ile memur maaşlarına yüzde 86, taban fiyata ikinci altı ay için yüzde 34 artırım yapıldığı dikkate alındığında İBB ve iştirak şirketlerinde çalışanların maaşlarına 2023’ün başından beri yapılan yüzde 15 civarındaki artırım hakkaniyete uygun mudur? Farklı maaş uygulamasının belirlenmesinde nitelikler değil de siyasi görüş benzerliği mi temel alınmaktadır?”
İBB iştiraklerinde çalışanların ocaktan itibaren maaşlarının tamamı ile maaşlara yansıtılması gereken artırım farkları ve ikramiyelerin neden ödenmediğini soran Teke, “İstanbullunun suyuna yılda 4 sefer olmak üzere artırım teklifi yapılırken, 2019 lokal seçimleri öncesi vadedilen fiyatsız ulaşıma dahi yüzde 80’den fazla artırım yapan İBB idaresi, çalışanların hak ettiği artırım oranını ne vakit uygulayacaktır? Bugün maaşlarının düşüklüğü, artırım oranlarının kâfi ve gerekli derecede uygulanmaması nedenleri ile grev yapan çalışanlarımızın seslerine ne vakit kulak verilecek ve hak ettikleri çalışma şartları sağlanacaktır?” sorularını yöneltti.
“Bu iş bırakma yalnızca İBB’de uygulanmamıştır”
Önergenin okunmasının akabinde kelam alan İBB Meclisi CHP Küme Sözcüsü Mesut Kösedağı, “Bu iş bırakma yalnızca İBB’de uygulanmamıştır. DİSK Genel İş’in bağlı olduğu bütün patronların olduğu yerlerde uygulanıyor.” dedi.
Kösedağı, argümanların çok teknik olduğunu ancak personellerle ilgili birkaç ayrıntı vermek istediğini söz ederek, şunları söyledi:
“İşçilerimizden kimilerine fark ödenip kimilerine ödenmemesinin nedeni çok kolay. Toplu iş kontratı yapılan iştiraklerimizdeki arkadaşlarımıza bayram öncesi bu farkı ödedik. Şu an devam edenler de imzalayacak, imzalandıktan sonra da kalan farkı ödeyeceğiz. Buradaki sorun şu; sendikalar yetki alıyor biliyorsunuz, sonra bu Bakanlığa gidiyor. Bakanlıktan onay bekliyoruz. Onay geldikten sonra da İBB ve sendika tarafı yani emekçi ve patron oturuyor, artırım ve toplumsal hak üzerinde bir kıymetlendirme yapıyor. Bunlar netleştikten sonra da personellerimizin gerekli hakları ödeniyor. Belediye Liderimiz Ekrem İmamoğlu çalışanlarımızı enflasyon altında ezdirmeyecek. Yakında bir açıklama yapacağını varsayım ediyorum. Personellerimiz rahat olsun. Biz her vakit onların yanında olduk.”
“İBB Lideri Sayın Ekrem İmamoğlu ve Genel Lider Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, hükümetin yaptığı taban fiyata ikinci altı aylık yüzde 34 artırım ile birlikte yüzde 86’ya varan memur artırımlarını çok ağır halde eleştirdiler. Buna karşın aralıkta bu toplu iş kontratları devam ederken, sendikalar ortasındaki o davalar devam ederken İBB idaresinin personellere avans niteliğinde, daha sonra mahsup edilmek üzere verdiği artırım oranını söylüyorum; yüzde 15. Bu devirde yetki alan sendikalarla yapılan görüşmelerde tekrar İBB idaresinin birinci etapta teklif ettiği artırım oranı yüzde 16. Bunu sendikalardan teyit edebilir Mesut Beyefendi. İkinci teklif ise yüzde 30 ila 35 oranında. Hal bu türlü olunca kimin algı yaptığını, kimin mağdur edip etmediğini kamuoyunun ve çalışanlarımızın takdirine bırakıyorum.”
Soru önergesinin İBB Başkanlık makamına gönderilmesi oy birliğiyle kabul edildi.