Nöbetçi Eczaneler
Orta ve Geç Tunç Çağ devirlerinde Mukiş Krallığı’na konut sahipliği yapan Hatay‘daki Aççana Höyük’te, zelzelelerde hasar gören kısımlar kerpiç tuğlalarla kaplanıp korunuyor.
AA’nın, Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin altıncı ayı kapsamında afetten etkilenen vilayetlerde yürütülen çalışmalara yönelik hazırladığı, 6 Ağustos’a kadar sürecek haber evrakının yedinci kısmında Hatay‘daki Aççana Höyük’te yürütülen tamirat ve müdafaa faaliyetleri ele alındı.
Mukiş Krallığı’nın başşehri Alalah’ın bulunduğu belirlenen Reyhanlı ilçesindeki höyükte, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki sarsıntılar nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde tamir ile müdafaa çalışması yapılıyor.
Kalıntıları 3 bin 500 yıl öncesine tarihlendirilen höyükteki süreçler, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Arkeoloji Kısmı Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Ana Bilim Kolu Lideri Doç. Dr. Murat Akar’ın başkanlığındaki 25 kişilik grupla yürütülüyor.
Ekipte, restoratör, arkeolog ve öğrenciler de yer alıyor.
“Kültür mirasımızı yaşatmaya uğraş ediyoruz.”
Kazı Lideri Doç. Dr. Murat Akar, AA muhabirine, saray duvarları kalıntılarının kimi kısımlarında afet nedeniyle hasar oluştuğunu söyledi.
Höyükte 20 yıldır arkeolojik kazıların yürütüldüğünü lisana getiren Akar, bu dönem hafriyattan daha çok zelzelede ziyan alan kısımların tamiri ve korunmasına yoğunlaşacaklarını anlattı.
Akar, höyükteki süreçlerin klasik usullerle gerçekleştirildiğini vurgulayarak, “Höyükte Tunç Çağ’a tarihlenen yapıların tamamı kerpiçten. Biz bu yapıları müdafaa altına almak için klasik metot olan toprak, saman ve suyu karıştırarak kerpiç tuğlalar üretiyoruz. Bu tuğlalarla ziyan gören yapıları kaplayarak müdafaa altına alıyoruz.” diye konuştu.
Aççana’daki kerpiç yapıların 1930’lu yıllardaki hafriyatlarda açığa çıkarıldığını belirten Akar, şöyle devam etti:
“Buradaki kerpiç yapılar 100 yıla yakındır açıktalar. Bu yapıları yağmurdan, erozyondan ya da büyük felaketlerden korumak ismine geri dönüşü olan klâsik usuller kullanarak muhafaza prosedürü uyguluyoruz. Bu yıl tehlike oluşturan alanlarda yaptığımız çalışmamızı gelecek yıllarda da devam ettireceğimizi söyleyebilirim. Bu tahminen de bizim 5 yıllık programımız olacak. Burada, kültür mirasımızı yaşatmaya, kent belleğinin en eski yapılarından birini ayakta tutmaya çaba ediyoruz.”
Akar, öğrencileriyle 6 Şubat’taki sarsıntıları yaşadıklarını belirterek, Mukiş Krallığı’na konut sahipliği yapan höyükteki faaliyetlerin kendileri ismine “iyileştirici” bir yanı olduğunu kaydetti.