Nöbetçi Eczaneler
İyi Parti Sözcüsü Kürşad Kuvvetli, ÂLÂ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun lokal seçimlerde partisinin AKP ve MHP’yi desteklemesi gerektiği tarafındaki açıklamalarına ait; “Ortaya konulan bu görüş, vekilimizin kendisine aittir. Bu görüş partimizin kurumsal kimliğini temsil etmemektedir. Bizim iki temel özelliğimiz var. Böylesine stratejik ve seçim sürecini etkileyebilecek bir hususta, yetkili konseylerimiz görüşlerini alarak kararlarımızı şekillendiririz. Bu şekillendikten sonra da kurumsal görüşümüzün açıklandığı merciler muhakkaktır. Hasebiyle bu görüş bizi temsil etmiyor” dedi.
İYİ Parti Sözcüsü ve Medya Bağlantıları Lideri Kürşad Güçlü, bugün Başkanlık Divanı toplantısı akabinde Tüm Emekliler Derneği Genel Merkezi’ni ziyaret etti.
Ziyaret sonrası düzenlenen basın toplantısında konuşan Şiddetli, “Hatırlarsanız siyasi iktidar ‘Verin yetkiyi, görün etkiyi’ demişti. Bunu çok net bir formda görmeye başladık. Vatandaşın cebine yönelik bir tesir gücünü görmekteyiz. Ülkemizde artırımlar haftalık, aylık değil günden güne; iğneden ipliğe her kesime gelmekte. Son düzenlemelerin akabinde akaryakıtta artırımlar küsuratlı değil, en az 1 liranın üzerindeki sayılarla yapılıyor. Bu artık tüm kesimlere yayılan, taşınması güç bir sorun haline geliyor” dedi.
“HÜKÜMETİN HAKLA İLGİLİ BİR KORKUSU YOK”
Kredili mevduatlarına ve kredi kartı faiz oranlarına da yüksek bir artırım yapıldığını hatırlatan Güçlü, “Tabi vatandaşı düşünen yok. Vatandaş böylesine küçük bir meblağ ile nasıl yaşıyor, kimsenin düşündüğü yok. Zira hükümetin; çalışanın, emeklinin, işçinin hakkıyla ilgili bir derdi yok. Varsa yoksa rant. Varsa yoksa mevcut günü kurtarma psikolojisi ile ilerliyorlar” diye konuştu.
“HÜKÜMET KABUS SENARYOSUNUN TAHTINA OTURDU”
Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon kestirimini yüzde 22,3’ten yüzde 58’e yükselttiğini hatırlatan Kuvvetli, “Yaklaşık 3 katı sapma. Bu bize nazaran sapma değil, beceriksizlik. Öngördükleri enflasyon sayısını dikkate alarak, emeklimize işçimize bu kapsamda artırım yapma kararlılığı içinde oldular. Ancak ortaya ne çıktı, gerçek enflasyon bu değilmiş. Siz artık bunu gereği dönük nasıl telafi edeceksiniz? Bunun karşılığı da yok. Artık hükümet bir umut değil, kabus senaryosunun tahtına oturmuş durumda” dedi.
EMEKLİLERİN YAŞADIĞI MESELELERİ SIRALADI
Emeklilerin problemlerini 3 başlıkta toplayan Kuvvetli, bunları “Ücret alt hududu ve kök aylığında gerçeklikten büsbütün kopuşla birlikte derinleşen yoksulluk”, “Alınan yanlış kararlarla ülkenin bir taban fiyatlı ülkesine dönüşmesi ve buna bağlı olarak aylık bağlama oranlarıyla derinleşen yoksulluk.”, “Hayat pahalılığı ile derinleşen yoksulluk” diye sıraladı.
“MİLYONLAR YOKSULLUK VE AÇLIK SONUNUN ALTINDA YAŞIYOR”
14 Mayıs günü 1 doların 19,58 TL iken bugün 26,94 TL olduğuna, akaryakıtın litre fiyatının 19,76 TL’den 36,53 TL’ye yükseldiğine lakin emekli maaşının 7.500 TL’de kaldığına dikkat çeken Kuvvetli, “Milyonlar tekrar yoksulluk ve açlık hududunun altında yaşamaya devam ediyor. Bunun bir ispatı daha; 2003 yılında taban fiyat 226 TL iken emekli taban aylığı 332 TL idi. O tarihte emekli taban aylığı minimum fiyatın yüzde 47’sine tekabül ediyormuş. Bugün bu sayı 11.500 TL taban fiyat üzerinden yüzde 35’in altına düşmüş. Taban ücretliler de olduğu üzere emeklilerimizin de içinde bulunduğu durum daha da kötüleşiyor” dedi.
En düşük emekli maaşının minimum fiyat altında kalmaması gerektiğini vurgulayan Kuvvetli, kök aylıklarının tekrar düzenlenmesi ve kademeler ortasındaki emekli maaşlarına da seyyanen artırım verilmesi gerektiğini söyledi.
“MİLLETTEN BİLGİ KAÇIRIYORLAR”
ESENYURT’TA MONOPOL BAYİ SALDIRISI
İstanbul Esenyurt’ta bir inhisar bayisinde yaşananlara değinen Güçlü, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdiğini söyledi.
Zorlu, şu soruları yöneltti:
“Ülkemiz genelinde sığınmacı meselesinin da temelinin atıldığı 2011 yılından başlamak sureti ile ve yıllar itibariyle kaç silahlı taarruz gerçekleşmiştir? Bunların kaçı vefatla sonuçlanmıştır? Son bir yılda ateşli silahlarla olsun olmasın İstanbul’da kaç akın olayı gerçekleşmiştir? Kaçı mevtle sonuçlanmıştır? Bunların ilçelere nazaran dağılımı nedir? Ruhsatsız silahlarla gayrete yönelik bir çalışma yapılmakta mıdır?”
“BU GÖRÜŞ BİZİ TEMSİL ETMİYOR”
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Güçlü, lokal seçimlerde CHP ile birlikteliğe karşı olduğunu ve Eskişehir özelinde AKP’nin ve MHP’nin desteklenebileceğini söyleyen GÜZEL Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu’nun açıklamalarının anımsatılması üzerine “Ortaya konulan bu görüş, vekilimizin kendisine aittir. Bu görüş partimizin kurumsal kimliğini temsil etmemektedir. Bizim iki temel özelliğimiz var. Böylesine stratejik ve seçim sürecini etkileyebilecek bir mevzuda, yetkili konseylerimiz görüşlerini alarak kararlarımızı şekillendiririz. Bu şekillendikten sonra da kurumsal görüşümüzün açıklandığı merciler aşikardır. Münasebetiyle bu görüş bizi temsil etmiyor. Ama şunu da tabir etmek isterim. YETERLİ Parti’nin mahallî seçimlerdeki duruşu çok merak ediliyor. Zira bugün ülkemizin yaşadığı bu kıskaç siyasetinde, Türkiye’yi merkezine alarak büyüyebilecek yegane parti UYGUN Parti. Bunun farkındayız. Bunun gerçekliğini de vatandaşlara anlatma sorumluluğumuz var. Seçim iş birliği taktiksel bir sorundur. Bugünden bir şey söylemek mümkün değil. Lakin hiç kimse YETERLİ Parti’ye bu mevzuda bir baskı yapmaya kalkmasın. Bu türlü bir şeye asla müsaade vermeyeceğiz. Bu seçimlerin parlayan yıldızı olacağız” dedi.
Zorlu, bir basın mensubunun Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ın “İYİ Partililer Kılıçdaroğlu’na oy vermediler” tarafındaki açıklamasını hatırlatması üzerine şu cevabı verdi:
SAYIN MERAL AKŞENER NASIL BİR UĞRAŞ VERDİ? HİÇ KİMSE BUNUN SORGULAMASINI YAPMAK İSTEMİYOR, KAÇINIYOR
“Biz bütün gücümüzle Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu seçimlerde galip gelmesi için gayret sarf ettik. Fakat gayret deyince şunun da altını çizmek istiyorum. Kimse merak etmiyor, YETERLİ Parti seçimden evvel bu seçimin kazanılması için hangi çabayı gösterdi, hangi ihtarları yaptı, sayın Meral Akşener nasıl bir uğraş verdi? Hiç kimse bunun sorgulamasını yapmak istemiyor, kaçınıyor.”