Nöbetçi Eczaneler
Zonguldak‘ın Gökçebey ilçesinde yaşayan gazi Engin Erkadam, sol kolundaki yüzde 70 pürüze karşın kurduğu seralarda yetiştirdiği zerzevat ve meyvelerin satışından kar sağlıyor.
Tokat‘ın Artova ilçesinde Kapalı Cezaevi Bölük Komutanlığında vatani vazifesini yaptığı 1989 yılında gazi olan ve sol kolunda yüzde 70 pürüzü bulunan iki çocuk babası 55 yaşındaki Erkadam, tedavi süreci sonrası kendini daha güzel hissedebilmek için gençlik yıllarından beri ilgi duyduğu tarıma yöneldi.
Bakacakkadı beldesinde hobi gayeli başladığı zerzevat ve meyve yetiştiriciliğini vakit içinde gelire dönüştüren Erkadam, kurduğu 6 serada mevsimine nazaran yetiştirdiği kabak, biber, salatalık, domates, çilek, fasulye, soğan, sarımsak üzere eserleri Bolu, Düzce, Kastamonu ve Karabük üzere kentlerden gelen toptancılara satarak gelir elde ediyor.
“Sakatlığı pürüz olarak görmüyorum”
Engin Erkadam, AA muhabirine, gençlik yıllarından bu yana toprakla ilgilenmeyi sevdiğini, gazi olduktan sonra kendisini uygun hissettirdiği için bu uğraşını sürdürdüğünü söyledi.
İlgisini vakitle işe dönüştürdüğünü ve uzun yıllardır seracılık yaptığını anlatan Erkadam, “Toprak, insanın gerilimini alıyor. Tıpkı vakitte bizler için hem iş kapısı hem de bir meşgale oluyor. Ekmeğimizi kazanıyoruz.” dedi.
Erkadam, imkanı olan insanlara üretimde bulunmayı tavsiye ederek, “Bilhassa gençler ziraatle toprakla ağaç ve meyveyle uğraşsınlar. Toprağımız verimli, aslında bizlere veriyor. Beşerler bu işle uğraşsa hem sigortalarını yapabilecekler hem de kendi karınlarını doyurabilecekler. Ürettikçe insanın güzeline gidiyor. Bir tohumu ekiyorsun yeşeriyor, bir de meyvesini alıyorsun. Bunlar hoş şeyler.” diye konuştu.
Bütün vaktini seralarında geçirdiğini aktaran Erkadam, “Burada olmak bana huzur veriyor, kendimi sağlıklı, inançlı hissediyorum. Allah’a şükür hiçbir yerim ağrımıyor. Yapabilene hiçbir şey mani değil, kâfi ki insan azmetsin. Azmeden her vakit kazanır. İnsanın bir kolu da bacağı da gözü de olmasa azmettikçe bir şeyler üretebilir. Allah bir güç verdi bize, yapıyoruz. Sakatlık mani değil, ben onu mani olarak görmüyorum.” tabirlerini kullandı.