Nöbetçi Eczaneler
Ankara Üniversitesi‘nden Öğretim Vazifelisi Gökhan Bulut ve Araştırma Vazifelisi Davet Kaderoğlu Bulut, Gazeteciler Cemiyeti’nin takviyesiyle “6 Şubat Sarsıntıları ve Lokal Medyanın Durumu: Hatay Vilayet Raporu’nu” yayınladı. Raporda, “Gazeteler sadece yıkımı yaşamakla kalmamış, önemli oranda haber, okur ve gelir kaybına da uğramışlardır. Bu durum habercilik alanının, istihdamın ve geçim imkanlarının daralmasına yol açmıştır. Bu nedenle Hatay mahallî medyası takviyelerin yetersizliğini vurgulamakta ve başta Basın İlan Kurumu olmak üzere yetkili kurumlardan takviye talep etmektedir. Buna rağmen kentte haberciliği sürdürebilmenin en değerli motivasyon kaynağı, Hatay’a ve mesleğe olan bağlılık olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumun lokal medyaya makul bir toplumcu perspektif kazandırdığı da belirtilebilir. Hatay’da zelzelenin akabinde kentin ve ömrün tekrar kuruluşunda gazetecilerin hissesinin tahmin edilenin üzerinde olacağını varsaymak mümkündür. Bu şartlarda gazeteciliğin tekrar ayağa kaldırılması için siyasi iradeye ve ilgili kurumlara da vazifeler düşmektedir” değerlendirmesi yapıldı.
Ankara Üniversitesi’nden öğretim vazifelisi Gökhan Bulut ve araştırma vazifelisi Davet Kaderoğlu Bulut; Kahramanmaraş merkezli, 11 ili etkileyen sarsıntıların akabinde mahallî basının muhtaçlıklarını ve bu gereksinimler doğrultusunda yapılması gerekenleri aktardığı raporu Gazeteciler Cemiyeti takviyesiyle yayınladı.
Rapor; 20-25 Mart 2023 tarihlerinde Dörtyol, İskenderun, Antakya, Samandağ ve Defne olmak üzere toplam 5 ilçede yürütülen araştırmalar sonucu hazırlandı.
Araştırma kapsamına Gazeteciler Cemiyeti’nin zelzele sonrasında bölgedeki mahallî gazetecilerle yaptığı online toplantı ile kelam konusu bölgelerde mahallî medyada çalışan 13 gazeteci ve yöneticiyle yüz yüze görüşmeler de girdi. “6 Şubat Sarsıntıları ve Mahallî Medyanın Durumu: Hatay Vilayet Raporu” isimli raporun sonuç kısmında şu sözler yer aldı:
“Hatay’da mahallî medya, zelzeleyle birlikte önemli bir yıkım yaşamıştır. Bu süreç Hatay medyasını bir yandan epey büyük sıkıntılarla karşı karşıya bırakırken öteki yandan ise zati var olan kimi problemlerin derinleşmesine neden olmuştur. Zelzele öncesinde hayli canlı bir mahallî medya yapısına sahip olan Hatay’da zelzele sonrası mahallî medya yaşamsal alanda, habercilik sürecinde ve dayanaklar konusunda önemli sıkıntılarla baş etmek zorunda bırakılmıştır. Bu problemlerin başında barınma ve kentte tutunma uğraşı gelmektedir. Mahallî gazetecilerin önemli bir kısmı kentten ayrılmıştır. Kalanlar ise hudutlu imkanlarla habercilik yapmayı sürdürmeye çalışmaktadır. Habercilik konusunda haberin üretimi, dağıtımı ve finansmanı en büyük problemler olarak öne çıkmaktadır.
“HATAY’DA SARSINTININ AKABİNDE KENTİN VE HAYATIN YİNE KURULUŞUNDA GAZETECİLERİN HİSSESİNİN İDDİA EDİLENİN ÜZERİNDE OLACAĞINI VARSAYMAK MÜMKÜNDÜR”
Gazeteler sadece yıkımı yaşamakla kalmamış, önemli oranda haber, okur ve gelir kaybına da uğramışlardır. Bu durum habercilik alanının, istihdamın ve geçim imkanlarının daralmasına yol açmıştır. Bu nedenle Hatay lokal medyası dayanakların yetersizliğini vurgulamakta ve başta BİK olmak üzere yetkili kurumlardan takviye talep etmektedir. Buna rağmen kentte haberciliği sürdürebilmenin en değerli motivasyon kaynağı, Hatay’a ve mesleğe olan bağlılık olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumun lokal medyaya muhakkak bir toplumcu perspektif kazandırdığı da belirtilebilir. Hatay’da sarsıntının akabinde kentin ve hayatın yine kuruluşunda gazetecilerin hissesinin tahmin edilenin üzerinde olacağını varsaymak mümkündür. Bu şartlarda gazeteciliğin yine ayağa kaldırılması için siyasi iradeye ve ilgili kurumlara da misyonlar düşmektedir.
“HATAY’DA LOKAL MEDYA, ÇÖZÜLMESİ YILLAR ALACAK YAPISAL PROBLEMLERE SAHİPTİR”
Hatay mahallî medyasının zelzele sürecinde içinde bulunduğu şartların ve sıkıntıların niteliği, bu mevzudaki talep ve tekliflerin niteliğini de tekrar değerlendirmeyi zarurî kılmaktadır. Hatay’da lokal medya, çözülmesi yıllar alacak yapısal meselelere sahiptir. Bunların bir kısmı zelzele öncesinde de var olan sıkıntılardır ve bu süreçte derinleşmiştir. Sarsıntıyla birlikte ise problemlere yenileri eklenmiştir. Böylesi yapısal meselelere kısa vadeli, süreksiz ve bütünlükten uzak atılımlarla tahlil üretmek mümkün görünmemektedir. Bu usul teşebbüsler yaşanan sorun karşısında pansuman tesiri yaratabilir ancak sorunun ortadan kaldırılması konusunda yetersizdir. Mahallî medyanın ayağa kaldırılmasının yolu, bu bahiste dengeli bir perspektif geliştirerek uzun erimli, gerçekçi ve samimi siyaset setleri üretmektir. Elbette sarsıntının yarattığı büyük kaos içerisinde süratli ve refleksif teşebbüslerde bulunulmalıdır ancak sarsıntının üzerinden geçen müddette, lokal medyaya dönük orta-uzun vadeli kapsamlı bir çerçeve eleştirilebildiğinden bahsetmek de mümkün olamamaktadır. Bu hususta siyaset yapıcılarına önemli sorumluluklar düşmektedir.
“HATAY’DAKİ LOKAL MEDYANIN SIKINTILARININ VE GEREKSİNİMLERİNİN TÜM ZELZELE BÖLGESİ İÇİN BENZERLİK GÖSTERECEĞİ VARSAYIM EDİLEBİLİR”
Belirli yol haritalarının oluşturulmasında lokal medyanın ekonomik bağımsızlığının, kurumsal özerkliğinin, istihdam sistemlerinin ve haber üretim süreçlerinin nasıl geliştirilebileceği üzerine meslek örgütleri ve mahallî gazetecilerin de iştirakine imkan sağlayacak kanalların yaratılması kıymetli görünmektedir. Hatay’daki lokal medyanın sıkıntılarının ve gereksinimlerinin tüm zelzele bölgesi için benzerlik göstereceği varsayım edilebilir.
“YEREL MEDYANIN VARLIĞINI KORUMAK VE GELİŞTİRMEK, SARSINTI BÖLGELERİNDE GAZETECİLİĞİ TEKRAR VE DAHA GÜÇLÜ HALDE YEŞERTMEK BİR MİSYON OLARAK ORTADA DURMAKTADIR”
Kentlerin şahidi ve kentsel tartışmaların mecrası olan mahallî medyanın varlığını korumak ve geliştirmek, zelzele bölgelerinde gazeteciliği tekrar ve daha güçlü formda yeşertmek güç ancak yerine getirilmesi gereken bir görev olarak ortada durmaktadır. Bu misyonun gerçekleştirilmesi ilgili bütün toplumsal ve kurumsal aktörlerin ortak sorumluluğu olarak görülmelidir.”