Nöbetçi Eczaneler
İZMİR’de Dava Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu tarih kısmı öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun (24) öldürülmesine ait davada Cihat Babatonguz’un (33) 2 sefer ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıl mahpus cezasına çarptırıldığı karar, istinaf mahkemesinde de onandı. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi, yaptığı incelemede mahkemenin kararında metoda ve temele ait rastgele bir hukuka karşıtlığın bulunmadığına, kanıtlarda ve süreçlerde rastgele bir eksiklik olmadığına kanaat getirdi. Daire, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğuna, hareketlerin yanlışsız olarak nitelendirildiği anlaşıldığından istinaf müracaat nedenlerinin yerinde görülmediğine vurgu yaptı.
Ege Üniversitesi’nde 2015 yılının şubat ayında ülkücü öğrenciler ile savcılık iddianamesinde ‘PKK/KCK gençlik örgütlenmesi YDG-H Yurtsever (Devrimci Gençlik-Hareketi) üyeleri’ olduğu belirtilen başka öğrenci kümesi ortasında hengame çıktı. Hengamede bıçaklanan İdeal Ocakları Ege Üniversitesi sorumlusu Edebiyat Fakültesi Tarih Kısmı 4’üncü sınıf öğrencisi Fırat Yılmaz Çakıroğlu, ömrünü yitirdi. Olayla ilgili açılan davada Nurullah Semo, ‘kasten öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, ‘terör örgütü üyeliği’ kabahatinden da 15 yıl mahpus cezasına çarptırıldı. Karar, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’nce bozularak Nurullah Semo’ya bu sefer ‘terör örgütü üyeliği’ kabahati yerine ‘devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak’ hatasından ceza verildi. Semo’ya lokal mahkemenin verdiği 15 yıl mahpus cezası, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çevrildi.
İDDİANAME KABUL EDİLDİÇakıroğlu’nun avukatları, olay sırasında Cihat Babatonguz’un da Nurullah Semo’nun yanında olduğu gerekçesiyle mahkemeye müracaatta bulundu. Avukatların talebini haklı bulan 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi, Cihat Babatonguz hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın akabinde Babatonguz hakkında ‘kasten öldürme’ cürmünden iddianame hazırlandı. İddianamede, Cihat Babatonguz’un olay sırasında hengamenin yaşandığı Ege Kafe’nin mutfak kısmında olduğu belirtildi. Mutfağa evvel giren Nurullah Semo’nun dolapların ortasına saklandığı, Cihat Babatonguz’un ise kenara yaslanıp dikilmeye başladığı, bu sırada geriden gelen kalabalık küme içerisinde Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun da yer aldığı iddianamede kaydedildi. Olay sırasında, Cihat Babatonguz hakkında mahkumiyet kararı tesis edilmiş olan Nurullah Semo’nun yanında durduğu ve kendisinden fizikî olarak güçlü ve daha iri olan Fırat Yılmaz Çakıroğlu’na yönelik aksiyonunu gerçekleştirmesi açısından Nurullah Semo’yu cesaretlendirip, olayı kolaylaştırdığı tabir edildi. Cihat Babatonguz’un üzerine atılı ‘örgüt ismine öldürme aksiyonuna iştirak’ kabahatini işlediğinin tüm evrak içeriğinden anlaşıldığı vurgulandı.KAÇMAYA ÇALIŞTIÖldürülen Çakıroğlu’nun ailesinin avukatı Hakan Yanlışsız, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na hata duyurusu dilekçesi vererek Cihat Babatonguz hakkında ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan’ da dava açılması ve mevcut davayla birleştirilmesi talebinde bulundu. Mahkeme talebi kabul etti, her iki evrak birleştirildi. Geçen ocak ayında İzmir 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülen davada mahkeme heyeti, Babatonguz’u ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, ‘kasten öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış müebbet, ‘silahlı terör örgütü faaliyeti çerçevesinde öldürmeye iştirak’ hatasından 15 yıl mahpus cezasına çarptırıp, tutuklanmasına hükmetti. Ayvalık Adliyesi’nden davaya SEGBİS ile katılan Cihat Babatonguz, kararı duyunca kaçmaya çalıştı. Babatonguz, polis tarafından gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi.’KARARLARDA HUKUKA TERSLİK YOK’Yerel mahkemenin kararının akabinde sanık avukatı belgeyi istinafa taşıdı. İtiraz üzerine belgeyi görüşen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi, yaptığı incelemede mahkemenin kararında yola ve temele ait rastgele bir hukuka tersliğin bulunmadığına, kanıtlarda ve süreçlerde rastgele bir eksiklik olmadığına kanaat getirdi. Daire, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğuna, aksiyonların gerçek olarak nitelendirildiği anlaşıldığından istinaf müracaat nedenlerinin yerinde görülmediğine vurgu yaptı.
Daire, sanığa ‘kasten öldürme’ ve anayasal sisteme ve bu tertibin işleyişine karşı cürümler kısmında yer alan ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma’ kabahatleri nedeniyle verilen mahpus cezalarının ölçüsü ve sanığın tutuklulukta geçirmiş olduğu mühlet dikkate alındığında, ölçülülük ve orantılılık unsurunun bozulmamış olduğunun altını çizdi. Daire, atılı hataların niteliği karşısında isimli denetim önlemlerinin yetersiz kalacağına karar verip, tahliye talebini de reddetti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2’nci Ceza Dairesi, lokal mahkemenin verdiği 2 kere ağırlaştırılmış müebbet mahpus ve 15 yıl mahpus cezasını onadı.