Nöbetçi Eczaneler
ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan‘ın katıldığı bir programda 1990 yılında Rus tanklarının Bakü’ye girmesi sonrası İstanbul‘da 25 bin kişilik miting yaparak devrin dava ocakları liderinin omzunda konuşma yaptığı biçimindeki açıklamalarına reaksiyon geldi. O devir Dava Ocakları İstanbul Vilayet Lideri olan Fazilet Karakoç, “Bir tek mitingimize gelmiş o da hasbelkader. Onun dışında ne bir toplantımızda ne bir mitingimizde bulunmamıştır. ‘Erdem Karakoç’un omuzlarında konuşma yaptım, 25 bin kişilik miting yaptım diyen arkadaş, düşmeyeyim diye ayaklarımdan tutuyordu, yaptığı açıklama ciddiyetsiz olmuş. 40 yaşına kadar MHP’ye hiç uğramamış, bu açıklamalarıyla hayali bir geçmiş oluşturuyor. Kavağa çıkan balık kıssası uydurmaya gerek yok, keşke dün de bizimle birlikte olsaydı” dedi.
ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan, katıldığı bir programda 1990 yılında Bakü’ye giren Sovyet Ordusu’nun yaptığı katliama yönelik İstanbul’da 25 bin kişiyi toplayarak miting yaptığını, o devir İdeal Ocakları İstanbul Vilayet Başkanlığı yapan Fazilet Karakoç’un omzunda insanlara hitap ettiğini tez etmişti. Oğan, o miting sonrası Türkiye genelinde tesirli olduğunu tabir ederken eski İdeal Ocakları İstanbul Vilayet Lideri Fazilet Karakoç, Oğan’ın açıklamalarına reaksiyon gösterdi. Karakoç, açıklamaları ciddiyetsiz bulduğunu belirtirken Oğan’ın mitinge tesadüfen katıldığını söyledi.
“40 yaşına kadar MHP’ye hiç uğramamış, hayali bir geçmiş oluşturuyor”
ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan‘ın açıklamalarına ait konuşan Dava Ocakları İstanbul Vilayet eski Lideri Fazilet Karakoç, “20 Ocak 1990 yılında Rus tankları Bakü’ye girdiğinde biz Aksaray’daki Azerbaycan Türk Derneği’ne gittik. Nihat Çetinkaya liderleriydi bizi görür görmez ‘Niye geldiniz kardeşim, ortalığı karıştırmaya mı geldiniz, biz bunu Dışişleri Bakanımız Mesut Yılmaz ile bir arada Ruslarla görüşerek halledeceğiz’ dedi. Akşam da bütün yurtları dolaşarak yarın Taksim’de buluşmak üzere sözleştik. 21 Ocak’ta Taksim’e çıktığımızda binlerce bireydik, baktık ki bu dün telefonda bize ‘biz TKP’li gençlerle, sosyalist gençlerle bir şeyler yapacağız’ diyen genç, yani bugünün sayın Cumhurbaşkanı Sinan Oğan orada elinde bir megafonla yanımıza geldi. Megafonu aldım, konuşmayı yaptım, haydi arkadaşlar Rus konsolosluğuna diyerek geçtik. Azerbaycan’ın Türk yurdu olduğunu söz eden bir kıymetlendirme yaptık o sırada bu genç şimdiki cumhurbaşkanı adayı ‘Erdem Karakoç’un omuzlarında ben konuşma yaptım, 25 bin kişilik miting yaptım diyen arkadaş, hasbelkader yanımıza gelmişti. Ben duvarın üzerinde düşmeyeyim diye benim ayaklarımdan tutuyordu, yaptığı açıklama ciddiyetsiz olmuş. Cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunan bir gencin bu manadaki değerlendirmesini kendisine yakıştıramadım zira siyaset uzun soluklu bir şey. Geçmişimizde olmayan şeyleri var üzere göstererek hayali bir ülkücü geçmiş oluşturmaya çalışarak bu türlü bir şeyin yapılması yanlışsız değil. Esasen bilen de bilir bizim toplantılarımızda yalnızca davacılar konuşur. ya lider ya da liderin işaret ettiği ülkücü konuşur. Bizim mitinglerimizde yalnızca biz konuşuruz, onun dışında birinin ben o gün onların yanındaydım, konuşmuştum demesi bir ciddiyetsizlik ortaya koyar. Cumhurbaşkanlığı sorununa gelince de aday olmak hakkı mı hakkı, lakin bize nazaran ortaya konan tavır ne ülkücülükle ne Türk milliyetçiliğiyle özdeşleşen bir hal değil. Türk milliyetçisi çizgisinde kendini söz etmeye çalışan, 40 yaşına kadar MHP’ye hiç uğramamış, 40 yaşından sonra MHP’ye hasbelkader milletvekili olmuş bu sayın arkadaşımız bu açıklamalarıyla hayali bir geçmiş oluşturuyor. Bunun geçmişinde bu türlü bir durum yok” dedi.
“Kavağa çıkan balık kıssası uydurmaya gerek yok”
Sözlerini sürdüren Karakoç, “Teşkilatımız neredeyse davacıların ve Türk milliyetçilerinin olması gereken yer orasıdır ve teşkilatımızın işaret ettiği kişi de bugün Karabağ, Afrin, Sincar, Kandil, Akdeniz, Ege, Cezayir’de bugün YPG, PKK, FETÖ sıkıntısında Mustafa Kemal’in, başbuğ Alparslan Türkeş’in takındığı halini takınacak bir çizgi sergiliyor. Elbette cumhuriyeti kuranların çizgisi neyse biz orada olacağız. O tesadüfen geldi, bizim yapmış olduğumuz mitinge hasbelkader geldi, hatta birinci başta onlar engellemeye çalıştı. Türkiye’nin her tarafında dava ocakları yaptı. Biz burada 5-10 bin bireyle yaparken sonraki gün Metin Tokdemir Ankara’da 55 bin bireyle Kızılay’da toplantı yaptı. Kayıtlar ortadadır, kimse kendine bu türlü bir hisse çıkarmasın. O günün koşullarında büsbütün davacılar yapmıştır. Kavağa çıkan balık kıssası uydurmaya gerek yok, buradaki şeyi bu manada görüyorum. Milliyetçi kısma seslenme savını oluşturmak için ne yapmak lazım, hayali bir geçmiş oluşturmak lazım, keşke dün de bizimle birlikte olsaydı. Dün de o Türk dünyasıyla ilgili hareketlerimizin, toplantılarımızın, mitinglerimizin içinde olsaydı, bir tek mitingimize gelmiş o da hasbelkader. Onun dışında ne bir toplantımızda, mitingimizde bulunmamıştır. Üç hilalin boynunun büküklüğüne razı değiliz onun için her kuralda MHP diyoruz, Cumhur İttifakı’nı da Mustafa Kemal’in durduğu çizgi olarak görüyoruz. Mustafa Kemal kimin emellerini yerle bir ettiyse Cumhur İttifakı da tıpkı emelleri birleştiren bütün odaklara karşı demokratik bir uğraş veriyor. Allah’ın müsaadesiyle bu işin üstesinden geleceğiz” dedi. – İSTANBUL