Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da; ” Türkiye‘yi faiz, kur, enflasyon cenderesinde tutmak isteyenlerin tuzaklarıyla boğuşarak bugünlere geldik. Meselelerimizin bir kısmının elbette iktisadi destekleri vardır. Lakin emin olun, iktisatta yaşadığımız zahmetlerin çok büyük kısmı iktisadi değil, siyasi saikle hayata geçirilen oyunların ürünüydü” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da düzenlenen Türkiye Müteahhitler Birliği Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Muvaffakiyet Ödül Merasimi’ne katıldı. Erdoğan, burada şöyle konuştu:
“TÜM HESAPLARINIZI BİRİNCİ ETAPTA TÜRKİYE’NİN 2053’TE ULAŞACAĞI YERE NAZARAN YAPTIĞINIZA İNANIYORUM”
“Gelişmiş ülkelerin artık yeterlice yaşlanan altyapılarını yenileme gereksinimi da giderek artıyor. Türkiye’nin son 21 yılda gerçekleştirdiği büyük altyapı atağı müteahhitlerimizi hem deneyim hem de ekipman bakımından global rekabette öne çıkardı. Önümüzdeki 10 yılda global müteahhitlik hizmetleri bölümünün en az yüzde 10’unda, hatta yüzde 15’inde kelam sahibi olmamızın önünde hiçbir mahzur göremiyorum. Sizlerden artık daha büyük ve nitelikli projelere yönelmenizi, ülkemizi ve kendinizi kesimin tepesine çıkarmanızı bekliyorum. Savunma endüstrinde nasıl kısa müddette sıçrama yaptıysak müteahhitlikte de mevcut iş hacmini ve ciromuzu süratle katlayarak büyütmemiz mümkündür.
Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümüne ulaştığımız bu yıl, 2023 amaçlarımızın birçoklarını gerçekleştirmiş olmanın şevkiyle gözümüzü 2053’e diktik. Rabbimiz bizlere o günlere erişmeyi nasip eder etmez, orasını bilemeyiz, ancak gençlerimizin gözlerinde 2053 gayelerimizi hayata geçirecek azmi ve coşkuyu görebiliyorum. Dünyanın en büyük 10 iktisadından biri haline gelme yolunda ilerleyen Türkiye için ne 2053 ne 2073 ne de daha öteye uzanan gayeler artık birer hayal değil. Sizlerin de tüm hesaplarınızı birinci etapta Türkiye’nin 2053’te ulaşacağı yere nazaran yaptığınıza inanıyorum.
“TÜRKİYE’Yİ FAİZ, KUR, ENFLASYON CENDERESİNDE TUTMAK İSTEYENLERİN TUZAKLARIYLA BOĞUŞARAK BUGÜNLERE GELDİK”
Bir asırlık cumhuriyetimizin her devri kendi içinde zorluklarla geçmiştir. Fakat, kuruluş periyodu haricinde son 10 yılda yaşadığımız büyük atakların tarihimizde farklı bir yeri var. Daha değerlisi, hangi görünüm altında gerçekleşirse gerçekleşsin maruz kaldığımız her atağın, giriştiğimiz her gayretin bir boyutu da ekonomi olmuştur. Türkiye’yi faiz, kur, enflasyon cenderesinde tutmak isteyenlerin tuzaklarıyla boğuşarak bugünlere geldik. Meselelerimizin bir kısmının elbette iktisadi destekleri vardır. Lakin emin olun, iktisatta yaşadığımız düşüncelerin çok büyük kısmı iktisadi değil, siyasi saikle hayata geçirilen oyunların eseriydi. Yurt dışında iş yapan firmaların temsilcileri olarak bu tabloyu sizlerin çok daha güzel görebildiğine inanıyorum. Kendi ülkelerinde asla uygulatmayacakları teknikleri bize karşı hoyratça kullanan yapıların operasyonlarını suçsuz ve makul kabul etmek muhakkak mümkün değildir. Hamdolsun tıpkı siyasi gayretlerde kendi gücümüzle elde ettiğimiz kazanımlar üzere iktisatta de kendi gerçeklerimize uygun önlemler geliştirerek yolumuza devam ediyoruz. Elbette her gayretin bir bedeli, bir yükü oluyor. Bugün iktisatta yaşadığımız problemlerin gerisinde bu türlü bir art plan vardır.
Şimdi hem Türkiye gemisini bir defa daha biraz evvel söz ettiğim maksatlarına sabitledik, hem de ekonomiyi toparlayacak önlemleri ve düzenekleri devreye aldık.
“HAYAT PAHALILIĞI SIKINTISINI ÇÖZMEK İÇİN DE AĞIR ÇABA GÖSTERİYORUZ”
Henüz 2,5 aylık kabinemizle, öteki alanlar üzere iktisatta de aldığımız somut sonuçlarla milletimizin ve iş dünyasının karşısına çıkmayı başardık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat yoluyla ülkemizi büyütme amacımıza en küçük bir halel getirmeden makro ekonomiyi güçlendirecek programları hayata geçiriyoruz. Tahkim ettiğimiz itimat iklimi sayesinde milletlerarası finans kuruluşlarının 10 milyarlarca dolarlık kaynağı ülkemize akıtmaya başladı. Firmalarımızın ve vatandaşlarımızın da bir müddettir kasada yahut yastık altında tuttukları kaynakları harekete geçirdikleri görülüyor. İnşallah çok yakında kamu borçlanmasından kredilere kadar her alanda bunun müspet tesirlerini göreceğiz. Hayat pahalılığı meselesini çözmek için de ağır çaba gösteriyoruz. Kurduğumuz sistemlere ek yeni adımlarla kısa müddette bu bahiste da sonuç almaya başlayacağımıza inanıyorum. Kâfi ki biz milletçe birliğimize, beraberliğimize kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkalım. Bunu yaptığımız surece Allah’ın müsaadesiyle üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir problem, aşamayacağımız hiçbir pürüz tanımıyorum.”