Nöbetçi Eczaneler
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan Antalya mitinginde, Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak karşılarına diken bir sistem olduğunu belirterek, bir görüntü izlettikten sonra, ‘İzlediniz her şeyiyle terörist Selo Diyarbakır’da 51 kardeşimizin vefatına neden oldu. Artık bu Selo cezaevinde. Artık ne diyorlar Selo’yu çıkaracağız. Ondan sonra da Selo’yu Öcalan’ın yerine getireceklermiş. Kıymetli kardeşlerim buradan şu anlaşılıyor. Bay Kemal’in demek ki parlamentoda yaptığı görüşme işte buydu. Açıklayabildi mi, açıkla dedik kaç defa, açıklayamaz. Zira her şey fırıldak, düzgün bir şey yok dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Periyot Milletvekilliği Genel Seçimleri için Antalya’da Kepez Turgut Özal Spor Salonu önünde Antalyalılarla buluştu. Antalya mitinginde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca ve AK Parti Vilayet Lideri Ali Çetin konuşma yaptı.
İKİ YENİ SEÇİM ŞARKISI
Bakanların akabinde sahneye çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte kalabalığı selamladı. Sonrasında İbrahim Tatlıses’in ‘Haydi Söyle’ ve Cengiz Kurtoğlu’nun ‘Duyanlara Duymayanlara’ müziklerinin kelamları düzenlenmiş yeni halini Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’ın da elini tutarak birlikte söyledi. İki müziğin akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Biz sizleri çok seviyoruz, sizlere olan aşkımız farklı ve bu yolda bizi hiç yalnız bırakmadınız. Ne mükemmel bir iştirak, dur bakalım bilecek misiniz diye selamlandıktan sonra şunları söyledi’Deniz kenarında kar mı olurmuş, meydana çıkmayan er mi olurmuş, mecnun gönül diğer hoş arama, Antalya’dan hoş yar mı olurmuş Nasıl, evet bizde Antalya’dan hoş yar olmayacağını bilerek bu kenti daima gönülden sevdik. Antalya elindeki pahaları çıkara dönüştürmeyi, çalışmanın ve üretmenin kıymetini çok uygun bilir. Bu kent ayrımcılığın hiçbir çeşidine prestij etmez.
‘KARŞIMDA 100 BİNİ AŞKIN ANTALYALI VAR’
Aynı vakitte Antalya’nın, sorun ülkesinin bütünlüğü, milletinin birliği, evlatlarının geleceği olduğunda kimsenin de gözünün yaşına bakmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Biz bunun için Antalya’yı başka bir seviyoruz. Bunun için Türkiye Yüzyıl’ı hayalimizi en düzgün sizlerin anlayacağını biliyoruz. Ülkemizi bugüne kadar nasıl sizlerle büyüttüysek, güçlendirdiysek, zenginleştirdiysek, inşallah Türkiye Yüzyılı’nı da bir arada inşa edeceğiz. Biz eser ve hizmet siyasetiyle bugünlere getirdiğimiz Türkiye’yi daha ileriye taşımak için ter döküyoruz. Şu anda karşımda 100 bini aşkın Antalyalı var dedi.
‘OLDU MU SİZE 11 ORTAK’
Birilerinin ülkenin birikimlerini, evvel 6’lı başlayan masada paylaşmaya niyetlendiğini lisana getiren Erdoğan, ‘Sonra pazarlığın kızıştığı bir anda ortaklardan biri yerinden kalkıp, sonra geri otururken, masanın altındaki saklı ortak HDP’de bu cümbüşteki yerini aldı. Baktılar 7 ortakla da bu iş olmayacak, iki büyükşehir belediye liderini da dahil edip ortak sayısını 9’a çıkardılar. Masada kendileri içinde yer olduğunu gören ülkenin ve milletin yeminli düşmanları PKK ve FETÖ durur mu, onlarda çabucak seslerini yükselttiler. Oldu mu size 11 ortak, daha DHKP-C’sini, Avrupa’da ve Amerika’da masanın akıl hocalığına soyunan tefecileri, simsarları, STK görünümlü istihbarat aygıtlarını saymıyorum bile. Aslında ağlanacak halimize gülüyoruz. Türkiye, siyasetine ve idaresine dönük bu türlü bir oyunu asla hak etmiyor. Milletimiz iradesine dönük bu türlü bir istiskali asla hak etmiyor diye konuştu.
‘BUNLARIN SIKINTISI TÜRKİYE’Yİ BATAKLIĞA SAPLAMAK’
Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu’yla ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak karşımıza diken bir sistem var. Bu sistem CHP tabanını da ittifaktaki başka partilerin tabanlarının da hassasiyetlerini zerre kadar umursamıyor. Ne diyordu Bay Bay Kemal, ‘Tıpış tıpış gidip oy vereceksiniz’ denilerek bu nobranlık açıkça da tabir ediliyor. Zira bunların sıkıntısı seçimlerde idaresi değiştirirken sonra Türkiye’nin kaldığı yerden yoluna devam etmesi değildir. Bunların sıkıntısı Türkiye’yi siyasetiyle, iktisadıyla, savunmasıyla, diplomasisiyle en az yarım asır daha kendine gelemeyecek bir çukura itmek bir bataklığa saplamaktır. Lakin inşallah başaramayacaklar. Artık isterseniz karşımızdaki kişinin ve onun temsil ettiği masanın gerçekte ne olduğunu şöyle bir manzaralarıyla hatırlayalım diyerek, Kılıçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürlüğü periyodu, HDP ile buluşma ve HDP’li yöneticilerin konuşmaları üzere imgelere yer verilen bir görüntü izletti.
‘SELO’YU ÖCALAN’IN YERİNE GETİRECEKLERMİŞ’
Video sonrasında konuşmasına devam eden Erdoğan, ‘Kardeşlerim herhalde fazla kelama hacet yok. İzlediniz her şeyiyle terörist Selo Diyarbakır’da 51 kardeşimizin vefatına neden oldu. Artık bu Selo cezaevinde. Artık ne diyorlar Selo’yu çıkaracağız. Ondan sonra da Selo’yu Öcalan’ın yerine getireceklermiş. Pahalı kardeşlerim buradan şu anlaşılıyor. Bay Bay Kemal’in demek ki parlamentoda yaptığı görüşme işte buydu. Açıklayabildi mi, açıkla dedik kaç kez, açıklayamaz. Zira her şey fırıldak, düzgün bir şey yok. Şayet gerçek siyasetçiysen çıkarsın açıklarsın. Fakat açıklayamaz. Hayatı palavra, daima fırıldaklarla dolaşıyor. Onun için de ben diyorum ki 14 Mayıs’ta benim aziz, sevgili milletim bu palavraya, talana, dolana ‘evet demeyecek diye konuştu.
‘BU SİNEMAYLA BİRİNCİ KERE KARŞILAŞMIYORUZ’
‘Cumhur İttifakı olarak sandıkları patlatmaya var mıyız’ diye soran Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü
‘Kılıçdaroğu üzerinden ülkemize dayatılan bu filimle birinci kere karşılaşmıyoruz. Milletçe bu sineması biz daha evvel tekraren seyrettik. Tek parti periyodunda insanlarımızın hak ve özgürlüklerini çiğnenirken, sanayi kuruluşlarının kapısına kilit vurulurken de seyrettik. Her on yılda bir maruz kaldığımız darbe ve muhtıralarla siyasi ve ekonomik bedeller öderken seyrettik. Ömürleri bir yılı bulmayan koalisyon hükümetlerinin idaresinde inanç ve istikrar iklimini kaybederken seyrettik. Kardeşi kardeşe düşman eden ideolojik arbedelerde köken ve mezhep kışkırtmalarında seyrettik. Bizimle birebir kurallarda yol çıkan ülkeler global ligin tepesine tırmanırken, biz daima yerimize sayarken, hatta gerileyerek seyrettik. Biz tekraren seyrettiğimiz bu sinemanın senaristlerini de oyuncularını da âlâ tanırız. Finalini de çok yeterli biliriz. Sizler yakından görüyorsunuz, ülkeyi bir avuç sapkın ideoloji mensubunun, evlatlarımızın maddi ve manevi varlığına göz diken ihtiraslarına teslim etmek istiyorlar. Köken ve mezhep ayrışmasını derinleştirerek yine kamplara bölerek kardeşi kardeşe düşman etmek istiyorlar. Tasmaları emperyalistlerin elinde olan terör örgütlerinin cirit alanına çevirmek istiyorlar.
‘BAY BAY KEMAL SENİN ARKADAŞIN KANDİL’
Kılıçdaroğlu’na tenkitlerini sürdüren Erdoğan, “Kandil’den ne diyordu birisi, ‘Bunların bayrağı var mı, ezanı var mı, dini var mı? Ne diyor, ‘Bizim dayanağımız Kılıçdaroğlu’nadır’. Artık dini, diyaneti, bayrağı ezanı, olmayan kimler destekliyor Bay Bay Kemal’i, bu teröristler. Söyle bana arkadaşını, söyleyeyim sana sana kim olduğunu. Evet Bay Bay Kemal senin arkadaşın Kandil. Onlarla birlikte bu yoldasın fakat Bay Bay Kemal, 14 Mayıs’ta bu aziz millet benim sevgili vatandaşlarım sana sandıkları mezar edecek. Buna hazır mıyız? Bize olan husumetlerinin sebebi de ülkemizi 21 yıldır her alanda dünyayı hayran bıraktık. Dünyanın devler ligine ülkemizi taşıdık. Bizden evvelkiler üzere vesayete eyvallah etseydik darbecilere teslim olsaydık, terör örgütlerinin başını ezmeseydik, Cudi’yi, Gabar’ı, Tendürek’i, Bestler Deresi’ni bunlara mezar ettik mi? İşte artık bu terör örgütünün parlamentodaki uzantıları AK Parti’yi kabul edebilirler mi. Kandil’den ne diyor, ‘AK Parti’yi, bunları destekleyemeyiz, biz Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyeceğiz.’ Bu hoş bir söz, onların Bay Bay Kemal’i desteklemeleri bizim gerçek yolda olduğumuzun ifadesidir” halinde konuştu.
‘MÜCADELE ETMEYİ SEÇTİĞİMİZ İÇİN HEDEFTEYİZ’
Antalya ve Türkiye’den yatırımlardan bahseden Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Türkiye’yi bugünkü düzeyine getirmeseydik emin olun bize kimse ilişmezdi. Ne terör örgütünün hücumlarına ne de darbecilerin silahları üzerimize çevrilirdi, ne ekonomik tuzaklara maruz kalırdık, ne aleyhimize yürütülen global kampanyaların muhatabı olurduk. Fakat o vakitte milletimizin karşısına bu türlü başımız dik, alnı açık, sesi gür biçimde çıkamazdık. Biz teslim olmayı değil gayret etmeyi seçtiğimiz için hedefteyiz. Biz emperyalistlerin suyuna gitmeye değil, Türkiye’nin gücünü tarihinden alışına layık olan duruşunu seçtiğimiz için hedefteyiz. Kılıçdaroğlu’nun verdiği kelamlara, takviye istediği yerlere, onu destekleyenlere bakın, tamamı da bu duruşun tam zıddıdır. Tipik bir teslimiyetçi eski Türkiye siyasetçisiyle karşı karşıyayız. Evvelce adeta cennet vaadiyle gelip, size cehennemi yaşatanlar vardı değil mi? Kılıçdaroğlu tam da bu türlü bir tiptir. Ağzından çıkanı kulağı duymaz, vaat diye söylediği şeyler, ülkeyi tanımadığı için aslında yapılan işlerdir. Söylediği şeylerin kimilerinin ucunun nereye gideceği kendi de bilmez ha. Bilmez. yahut bilir fakat diyet borcu gereği onu söylemek zorundadır.”
‘ELBETTE BU ZATIN KENDİSİNİ CİDDİYE ALMIYORUZ’
Kılıçdaroğlu’nu eleştirmeye devam eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Bu zat yaptığımız her şeyi yıkacağını, kurumları kapatacağını tabir ediyor. Yetmiyor bir de üstüne bürokratından, iş insanına herkesi tasfiye edeceğini söylüyor. Daha doğrusu Bay Bay Kemal, HDP ve PKK ne diyorsa kendisi de onu söylüyor. FETÖ ve saklı açık tetikçileri ne diyorsa, Kılıçdaroğlu onu söylüyor. Amerika’daki, Avrupa’daki mahfiller kulağına neler üflemişse, Kılıçdaroğlu onu söylüyor. Ortada bir kendi fikrini söylediği oluyor elbette. Onları da daima birlikte mizah niyetine izliyor, gülüp geçiyoruz. Elbette bu zatın kendisini ciddiye almıyoruz. Bizim ilgilendiğimiz bu zatın hangi hesabın temsilcisi olarak karşımıza dikildiğidir. O denli çok derin tahlillere gerek yok. Masanın etrafında oturanlara ve etrafındaki dönenlere bakınca her şey ayan beyan ortaya çıkıyor. Buna karşın şunu düşünmeden de edemiyoruz. Hangi insan kendi ülkesine, kendi devletine, kendi milletine bu kadar büyük kin duyabilir. Bay Bay Kemal Amerika’da bir akaryakıt istasyonunda bakıyorsunuz, bir restorana giriyor. Orada neler çevirdi oda belirli değil, ‘açıkla’ açıklayamıyor. Zira Pensilvanya’nın uzantılarıyla orada sohbetini bayağı yoğunlaştırıyor. Hangi insan ekmeğini yediği, suyunu içtiği, havasını soluduğu vatanına böylesine büyük nefret besleyebilir. Bu hissin gerisindeki sebepleri biz bilemiyoruz. Bize düşen kasıtlı bir niyetin eseri olmadığını yalnızca gafletten kaynaklandığını ümit etmektir. Bu düzgün niyetimizdir.”
İMAMOĞLU’NA ‘BODRUM’ ÇIKIŞI
14 Mayıs’ta Antalya’nın kendine yakışanı yapmasını beklediğini söyleyen Erdoğan, “14 Mayıs’ta yeniden birebir eser ve hizmet aşkıyla, tıpkı azim ve kararlılıkla milletimizin huzuruna çıkıyoruz. Bu Bay Bay Kemal’in bir referansı var mı? Ben şunu yaptım diyebileceği bir eser var mı? 10 tane büyükşehir belediye lideri var. Antalya Büyükşehir Belediye Lideri Antalya’mıza ne kazandırdı bir sorun. İstanbul ne kazandırdı sorun, Ankara ne kazandırdı sorun, İzmir ne kazandırdı sorun, Muğla ne kazandırdı sorun. Hiçbirinde bir şey yok. Bunların kaygısı öbür. İstanbul’u sel alır götürür. Bay Bay Kemal’in adamı Bodrum’da. Bodrum’dan çıkmazlar. Biz hizmet eriyiz” dedi.
‘BU ÜLKEYİ ALEVİ, SÜNNİ DİYE AYRIMA TABİ TUTANLARA LANET OLSUN’
“14 Mayıs’ta Antalya’dan rekor bir dayanak bekliyoruz” diyen Erdoğan, “21 yılda yalnızca eser ve hizmet siyaseti yaptık. Kimsenin kökenini, mezhebini sormadık. Bay Bay Kemal ‘ben aleviyim’ diyor. Biz sana Alevi misin, değil misin sormadık ki. Bugüne kadar niçin söylemedin de artık söylüyorsun. Demek oradan bir şey bekliyoruz. Bu ülkeyi alevi, sünni diye ayrıma tabi tutanlara lanet olsun. Ülkemizi büyütmenin, dertlerini çözerek milletimizin keyifli etmenin dermanına baktık. Elbette eksiklerimizde olabilir, olmuştur da. İnşallah hiçbir kimse inkar edemez ki bu ülke için biz içtenlikle çalıştık” halinde konuştu.
FAHİŞ KİRA ARTIŞLARIYLA İLGİLİ KONUŞTU
“21 yılda Antalya’ya 145 milyar lira meblağında yatırım yaptık. Seviyoruz Antalya’yı bu yatırıma layık. Bay Bay Kemal senin büyükşehir belediye liderin Antalya’ya ne yaptı” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentteki fahiş kira artışlarına değindi. Antalya’daki konut kasvetinin farkında olduklarını belirten Erdoğan, “Bay Bay Kemal TOKİ’yi kapatacakmış. Neyi kapatıyorsun. Ben vazifeye gelmeden evvel TOKİ’deki üretim sayısı 40 bin konuttu. Artık ise 1 milyon 300 bin konuta çıkarttık. Bay Bay Kemal TOKİ’yi bu millet sana yedirtmez. Kentinizdeki konut badiresinin farkındayız. Antalya’ya ‘İlk Evim’ ile 7 bin 150 konut inşa edecek 23 bin konutluk arsa vereceğiz. Türel yaptırımlarla kiralarla yaşanan fahiş artışların yol açtığı düşünceyi da yeniden biz çözeceğiz” diye konuştu.CHP’ye oy veren ve CHP ile hareket eden öteki partilere gönül vermiş vatandaşlara seslenen erdoğan, “Bay Bay Kemal CHP’yi o denli bir hale getirdi ki bu parti kurucusu olduğu cumhuriyete, kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal’e hakaret edenlerin yuvasına dönüştü. CHP marjinal örgütlerin, LGBT savunucularının, küreselcilerin, mezhepçilik fitnesi çıkarmaya çalışanların koçbaşı haline geldi” dedi.
’14 MAYIS’TA BU HESABI SANA BENİM MİLLETİM SORACAK’