Nöbetçi Eczaneler
YENİ ALTAY TANKI MERASİMİNE KATILDI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya’daki ikinci programı kapsamında Arifiye ilçesine geçerek, Yeni Altay Tankının Testler için TSK’ya Teslimi Programı’na katıldı. Merasimde kendisini bekleyenlere hitap eden Erdoğan, “Arifiye’ye en son yılbaşında gelmiş, 9 Ocak’ta fırtına obüslerinin teslimat merasimini gerçekleştirmiştik. Bu merasimle 6 adet yeni kuşak fırtına obüsünü silahlı kuvvetlerimize teslim etmiştik. Bugün de bir öbür gurur verici projemizin yeni kuşak Altay tankımızın test için teslim heyecanını yaşıyoruz. Malumunuz olduğu üzere güvenlik güçlerimizin kullandıkları kara aracı talebini yerli, ulusal imkanlarla karşılamak için uzun yıllardır ağır bir formda çalışıyoruz. Şimdiye kadar bu kapsamda birçok kurum ve kuruluşumuz bilhassa de çeşitli tip ve özelliklerde pek çok araç ürettik. Taktik tekerlekli zırhlılardan, mayına karşı muhafazalı araçlara çok sayıda aracın üretimini muvaffakiyetle gerçekleştirdik. Tekrar fırtına obüslerinden, farklı kalibrede silah ve silah kulelerine sahip pek çok muharip aracı da ordumuzun hizmetine sunduk. Böylelikle amfibi hamle araçlarından hudut güvenliğine yönelik sistemlere kadar çok geniş bir yelpazede eser gamına sahip olduk. Ayrıyeten envanterde bulunan tank ve zırhlı muharebe araçlarımızın en son teknolojilerle modernizasyonlarını yaptık, yapıyoruz. Bunlarla birlikte araçlarımızdaki silah sistemlerini, elektronik sistemleri, anti tank, mühimmatlarını, ekipman ve teçhizatları da üretiyoruz. Hatta son periyotta dışarıdan temin ettiğimiz ve ambargolara maruz kaldığımız zırh sistemlerinin yerli ve ulusal imkanlarla imalatına da başladık. Birebir halde türlü tip ve bilhassa hafif ve orta sınıf, insansız kara aracını güvenlik güçlerimizin hizmetine verdik. Ağır sınıftaki araçlarla ilgili çalışmalarımızı da inşallah çok yakında neticelendiriyoruz. Kara aracı alanında çok şükür neredeyse bütün gereksinimlerimizi yerli ve ulusal kabiliyetlerle karşılar hale geldik. Bununla yetinmiyor, dost ve müttefik ülkelere de kara aracı ihraç ediyoruz. Türkiye artık bu alanda dünyada birinci sıralarda yer alan eserleri birçok ordu tarafından kullanılan tedarikçi bir ülke pozisyonuna gelmiştir. Çatışma bölgelerinde sınanan araçlarımız, muadillerine nazaran çok daha inançlı ve güçlü olduğunu ispat etmiştir. Araçlarımızın ünü yayıldıkça, önümüzdeki devirde çok daha yüksek ihracat sayılarına ulaşacağımıza inanıyorum” dedi.
‘ORDUMUZ TARAFINDAN TESTLERİ TAMAMLANDIKTAN SONRA SERİ ÜRETİME GEÇECEĞİZ’Yeni kuşak Altay tankının, ordudan gelecek test sonuçlarının akabinde seri üretime geçeceğini söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “Ülkemizin çağdaş ana muharebe tankı olacak yeni Altay tankıyla savunma sanayi atılımlarımızı taçlandırmayı hedefliyoruz. Yeni Altay tankımız 10 yıl evvel birinci ortaya konan prototipten çok farklı ve üstün kabiliyetlere sahiptir. Öteki savunma projelerimiz üzere Altay tankının geliştirilmesi sürecinde de pek çok zorlukla karşılaştık. Projemiz engellenmeye çalışıldı. Her stratejik eserde olduğu üzere buna da çamur atıldı. Bâtın açık ambargolarla süreç sabote edilmek istendi. Maruz kaldığımız onca akına karşın yılmadık, pes etmedik, geri adım atmadık. Mevcutla yetinmek yerine daha düzgününü, daha çağdaşını, bugünün değil yarının teknolojisiyle mücehhez olanını üretmek için canla, başla çalıştık. Özellikle mühendislerimiz pek çok pürüzün üstesinden gelmek için büyük bir fedakarlıkla emek harcadılar. İhracat lisansı alınamayan tüm alt sistemlerin yerine yerli ve ulusal alt sistemler tasarladılar. Değişen muharebe alanının gereksinimlerine teknolojik, dijital ve mekanik birçok yeni sistemi tankımıza entegre ettiler. Sonuçta yüksek yerlilik oranı, ileri teknolojisi dünyadaki benzerlerinden üstün özellikleriyle ortaya yeni Altay çıktı. Bu projede tankların en değerli özelliklerinden beka kabiliyetini de güçlendirdik. Hem gelişmiş zırh yapısıyla hem etkin muhafaza sistemi Akfor’un da eklenmesiyle yeni Altay, üçüncü kuşaktan de öte bir tank haline geldi. İşte bu formda ortaya çıkan tanklarımızın birinci eserlerini bugün silahlı kuvvetlerimize teslim ediyoruz. Ordumuz tarafından testleri tamamladıktan çabucak sonra tanklarımızın seri üretimine başlayacağız.”‘YÜZDE 51’İ BİZE AİTTİR’Sakarya’da bulunan BMC tesislerinin Katar’a satıldığı tarafındaki tenkitleri cevaplayan Erdoğan şunları söyledi: “Diğer yandan Arifiye tesislerinde hani diyorlar ya ‘Burayı Katar’a sattık filan’ diye. Her şey burada. Bu türlü bir şey kelam konusu değil. Adamın hayatı palavra. Diğer bir sermayesi yok. Burada yüzde 51’i bize aittir. Yüzde 49’u Katar’a aittir. Natürel en değerli yanı bir de şudur. Daima sermaye noktasında burayı destek eder durumdadır. Ancak bütün bunları bilmeden palavra üstüne palavra, palavra üstüne palavrayla burada bütün siyasi sermaye tüketmeye çalıştılar. Hamdolsun işte bu eserler bu halde ortaya çıkıyor. ve bütün bunlarla bir arada hamdolsun BMC firması güç kazandı ve kazandığı bu gücüyle bir arada de yatırımlarına da devam ediyor. Arifiye tesislerinde Türkiye’nin 400 beygir segmentindeki birinci yerli ve ulusal askeri motorlarının seri üretimini de gerçekleştirdik. Bu motorları 600 beygir, 1000 beygir ve 1500 beygir tank motorları da takip edecek. BMC Power tarafından geliştirilen Batu hazır hale gelince yeni Altay’ı inşallah kendi yerli, ulusal motorumuzla envantere almaya devam edeceğiz. Ülkemizin bilhassa ihracat noktasında önünü önemli manada kesen motor ve transmisyon problemini de böylelikle tahlile kavuşturacağız. Yeni Altay tankımızın bu coğrafyada silahlı kuvvetlerimiz için çok değerli bir güç çarpanı olarak misyon yapacağına inanıyorum. Ulusal Savunma Bakanlığımızı, Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, Savunma Sanayi Başkanlığımızı, BMC savunmayı ve projede emeği olan bütün mühendis ve çalışanlarımızı tebrik ediyorum. Yeni Altayların ülkemize, milletimize ve kahraman ordumuz iyi olmasını diliyorum” dedi.’ONLAR BİZDEN İSTİYOR’Savunma endüstrisinde yapılan yatırımlarla birlikte değerli eserlerin ABD ve Avrupa tarafından istendiğini belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Atalarımızın sabırla koruk helva olur, dut yaprağı atlas tespitinin ete kemiğe büründüğü alanların en başında savunma endüstrimiz gelir. Savunma endüstrinde geliştirilen her eserin gerisinde maddi güç yanında yıllar süren çok önemli bir emek, sabır, özveri ve çalışma vardır. Bugün dünyada parmakla gösterilen SİHA’larımızın, büyük takdir toplayan zırhlı kara araçlarımızın, savaş gemilerimizin, fırkateynlerimizin, füzelerimizin ve başka sistemlerimizin her biri bu türlü ortaya çıktı. Öbür alanlarda olduğu üzere burada da işe evvel paradigmayı değiştirmekle başladık. Yani ben şöyle bir 20, 21 sene önceyi şöyle bir hatırladığımda biz yani silahlarımızda bırakın bu türlü tank, top filan falan bunları bir kenara, obüsleri bir kenara, tabanca üretemiyorduk. Artık ne oldu? Tabancanın daniskasını üretiyoruz. Amerika bize biliyorsunuz bir orta bu glock’ları filan falan vermemeyle bizi te fakat artık glock’tan daha üstünlerini biz yapar hale geldik onlar bizden istiyor. Problem inanmak, azmetmek. Erbakan hocamızın her vakit bir lafı vardı, ‘İman o denli bir şeydir ki, tekeden bile süt çıkartır’ Sorun inanacaksın. Ondan sonra da olağan ki sonucunu alacaksın. Kolay olanı değil, vakit de olsa sıkıntı olanı, çetin olanı, ülkemiz için en güzel olanı seçtik. Artık bütün onların envayi çeşidini artık ülkemizde, özel dalda de yapıyoruz, onun da önünü açtık. Öbür tarafta devlet olarak işte BMC üzere, Makine Kimya üzere buralarda da üretir hale geldik. Ağızlarını her açtıklarında bize ‘Yapamayız, beceremeyiz’ diyen mandacı başlara inat en uygununu biz yaparız dedik ve yola koyulduk. Yalnızca araç değil, artık bunların bütün mühimmatını yapar hale geldik. Şayet siz aracı yaptınız, mühimmatı yoksa duman olursunuz. Adım attırmazlar. Lakin artık bu safhalar aşıldı. Gayemizi tam bağımsız savunma sanayi olarak belirledik. Savunma sanayi projelerini şahsen himaye ettik, takip ettik, destekledik. Kendimizin imal edebileceği hiçbir eseri dışarıdan almama yoluna gittik. Firmalarımızı destekledik. Özel bölümün önünü açtık, yeni yatırımları teşvik ettik. Sıkıntılara odaklanmak, daha birinci denemede pes demek yerine sonuca ve muvaffakiyete kilitlendik. Hamdolsun 20 yıl üzere çok kısa bir müddette savunma endüstrinde yüzde 80’leri bulan dışa bağımlılığı yüzde 20’ler düzeyine düşürdük” diye konuştu.’ARTIK NATO ÜYESİ ÜLKELERE DE PLATFORM İHRAÇ EDER HALE GELDİK’Savunma endüstrisinde ihracat rekoru kırdıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: “2002 yılında yalnızca 62 savunma projesi yürütülürken bugün bu sayı 750’yi geçti. Savunma projelerimizin toplam bütçesi 2002 yılında 5,5 milyar dolarken ihale sürecindeki projeler dahil 75 milyar dolarlık proje hacmine ulaştık. Nereden, nereye. Bundan 20 yıl evvel yalnızca 248 milyon dolar savunma sanayi ihracatı varken, geçtiğimiz sene sonu bu alanda 4 milyar 400 milyon dolar ile rekor kırdık. Artık NATO üyesi ülkelere de platform ihraç eder hale geldik. Yalnızca son birkaç hafta içerisinde milletimizin gurur kaynağı olacak pek çok projeyi gerçeğe dönüştürmenin bahtiyarlığını yaşadık. Ulusal Muharip Uçağımızı ve Hürjet’i hangardan çıkardık. İnsansız savaş uçağımız, Kızılelma’nın irtifa testlerini yaptık. Ülkemizin en büyük, dünyanın da birinci SİHA gemisi vasfını taşıyan TCG Anadolu’yu, Deniz Kuvvetlerimize teslim ettik. TÜBİTAK’ın geliştirdiği Türkiye’nin birinci metre altı çözünürlüklü yer müşahede uydusu İMECE’yi ve başka uygulamalarımızı yörüngesine uğurladık. Dün de yerli ve ulusal birinci helikopter motorumuz TS1400 ile Gökbey’in test uçuşunu muvaffakiyetle gerçekleştirdik. Bu yatırımlarla kendi gereksinimlerimizi karşılamanın yanı sıra ülkemizde bir savunma sanayi ekosisteminin oluşmasını da böylelikle sağlamış olduk. Bugün savunma sanayi alanında 2 bin 700’den fazla firmamız faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerde başta gençlerimiz, genç mühendis ve teknisyenlerimiz olmak üzere on binlerce kardeşimiz istihdam ediliyor. Gençlerimiz savunma sanayi projelerinde geliştirilen bütün teknolojileri süratle, öbür alanlara uyarlayarak katma kıymetini artırıyor. Yeni yatırımlarla savunma endüstrinin hem milletimizin güvenliğine hem ülkemiz iktisadına hem de istihdama daha fazla katkı yapacağına inanıyorum.”‘HİÇBİR VAKİT YAPAMAYACAKLARI PROJELERİ KÖTÜLEMEYE DEVAM EDECEKLERDİR’
Konuşmasının devamında muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hatırlarsanız geçmişte birileri terör örgütlerinin kabusu İHA ve SİHA’ları maket uçak olarak tanım ediyor. Bugün de donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu ile ilgili ne diyorlar iki bombalık ömrü var. Bunlar çıkıyor. ya bunlar bu ülkenin evladı olamaz. Bunlar Türk evladı olamaz. Bu hazımsızlık ne yazık ki bu ülkede siyaset yapanların bile her yerine girmiş. Arife gününden itibaren konutlarımızda kullanmaya başladığımız Karadeniz gazını Rus gazı zannedenleri bile görüyoruz. Bu türlü vicdansızlık olur mu? ya siz yaptınız da niçin yapıyor musunuz dedik ya? Bırakın işte şu anda bu iktidar bunu yapıyor. Onu da geçiyorum. Yollarımızı süsleyen Togg’un hala ülkemizde üretilmediğini tez edecek kadar gözünü kin ve nefret bürüyenleri zati hiç saymıyorum. Türkiye’nin başarılarına sevinemeyen, milletimizin keyifli olmasını hazmedemeyen, kifayetsiz muhterislerin yeni Altay tankımız konusunda da çeşitli iftiralar atması kuvvetle mümkündür. Tıpkı uzanamadığı ciğere murdar diyen kedi misali. Bunlar da yapmadıkları bu gidişle de hiçbir vakit yapamayacakları projeleri kötülemeye itibarsızlaştırmaya devam edeceklerdir. Fakat ne yaparlarsa yapsınlar ülkemize ve milletimize hizmet eforlarımızı baltalamaya bunların güçleri yetmeyecek. Türkiye Yüzyılı’nın inşasının önüne geçemeyecekler. Ülkemizi eski karanlık ve istikrarsızlık günlerine geri döndüremeyecekler. Etnik ve mezhebi farklılıklarımızı kaşıyan fitne siyasetleriyle milletimizin birlik ve beraberliğini bozamayacaklar. Eli kanlı terör örgütlerini bu ülkenin başına tekrar bela edemeyecekler. Hükümet olarak ülkemize yönelik tüm oyunları bozmayı çok daha stratejik, çok daha değerli projelerle onları rahatsız etmeyi sürdüreceğiz. Milletimizin İHA’dan, SİHA’dan, Akıncı’dan, TCG Anadolu’dan, yeni Altay’dan rahatsız olanlara misyona geldiklerinde savunma sanayi atılımlarına dokunmaktan, bunları engellemekten bahsedenlere fırsat vermeyeceğine inanıyorum. Milletimizin savunma sanayimizle birlikte Türkiye’nin 21 yıllık kazanımlarına sahip çıkacağından asla kuşku duymuyorum. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin diyorum. Yeni Altay tankımızın kahraman ordumuza bir kere daha güzel olmasını diliyorum” dedi.