Enkazdan doğan ‘Aşk’

Merkez üssü Kocaeli

Kocaeli‘de ikamet eden Bülent Şentürk, merkez üssü Gölcük olan 17 Ağustos 1999 sarsıntısında enkaz altında kaldı. Yaklaşık 5 saat yıkıntıların ortasında hayat çabası veren Şentürk, sarsıntıda kardeşi başta olmak üzere birçok yakınını kaybetti. AKUT Arama Kurtarma Derneği takımları tarafından enkazdan çıkarılan Şentürk, felaketin olumsuz tesirlerinden uzun müddet kurtulamadı. Tüm acılarına karşın pes etmeyerek yaşama sıkıca tutunan Şentürk, 2009 yılında düzenlenen 17 Ağustos anma programında AKUT Arama Kurtarma Derneği’nin standını gördü. Kendisini kurtaran grup ile birlikte omuz omuza misyon yapmayı isteyen Şentürk, AKUT gönüllüsü oldu.

AKUT’a katılan Bülent Şentürk’ün yolu kendisi üzere enkazdan altında kalan Elif ile kesişti. 2012 yılında dünyaevine giren çift, afetzedelere yardım eli uzatmak için birlikte misyon yapıyor. Tertipli olarak eğitimlere katılan ve Kocaeli Üniversitesi Arslanbey Yerleşkesi enkaz alanında AKUT ile birlikte tatbikatlar yapan çift, birbirlerinden güç alıyor. Çiftin 8 yaşındaki oğulları Ali de eğitimler sırasında anne ve babasını bir an olsun yalnız bırakmıyor.

“Kayıplarımız oldu”

17 Ağustos 1999 zelzelesini Gölcük’te yaşadığını anlatan Bülent Şentürk, “Gölcük zelzelesinde AKUT grupları tarafından enkazdan çıkarıldım. Kardeşimi kaybettim. Ailemde büyük yaralar vardı. Amcamı, yengemi kaybettim. Kayıplarımız oldu. Beni çıkardılar. Doğal makus bir süreç yaşadım. Bu makûs süreci atlattım ve olağan hayatıma döndüm” dedi.

“Bana el uzatan takımdan taraf olmak istedim”

Bülent Şentürk, 2009 yılında AKUT’ta istekli olarak misyon yapmaya karar verdiğini belirterek, “2009’da düzenlenen 17 Ağustos programında AKUT standını gördüm. Alışılmış ki beni kurtaran beşerler vardı, grup vardı. Bana el uzatan takımdan taraf olmak istedim. İnsanlara yardım ederim, el uzatırım diye düşündüm ve takıma katıldım” diye konuştu.

“Eşimde enkaz altında kaldı, birebir acıyı yaşadık”

Eşi ile AKUT çatısı altında tanıştığını tabir eden Şentürk, “Ekibe katıldıktan sonra 2011 yılında eşim derneğe üye oldu. Bir müddet birlikte olduk ve sonra evlenme kararı aldık. Evlendik. Hala da eşimle birlikte zelzelelerde, afetlerde birlikte AKUT ismi altında istekli vazife yapıyoruz. Eşimde enkaz altında kaldı, birebir acıyı yaşadık. Oburlarının da bu acıyı yaşamaması için, onlara el uzatmak için burada vazife yapıyoruz” tabirlerini kullandı.

6 ve 7 Şubat tarihlerinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli zelzelelerin akabinde AKUT olarak çabucak afet bölgesine intikal ettiklerini kaydeden Bülent Şentürk, “Kahramanmaraş zelzelesini öğrendiğimiz birinci andan itibaren hazırlıklarımızı yaptık. Sabah 07.00’de dernekten hareket ettik. 16.00’da İskenderun Devlet Hastanesindeydik. Orada çalışmalara başladık. 1 hafta gece gündüz oradaki arkadaşlarımıza yardım ettik” biçiminde konuştu.

“İkimizin dernek dışında ikinci bir ortak noktası vardı”

Uzun vakittir AKUT gönüllüsü olarak vazife yaptığını söyleyen Elif Şentürk ise “1999 zelzelesini yaşadım. Uzun bir müddet enkaz altında kaldım. Yaşadığımız kederden ötürü ‘Ne yapabilirim?’ diye düşünürken AKUT’a istekli olmaya karar verdim. AKUT derneğine başladıktan 1 yıl sonra Bülent ile tanıştım. O da benim üzere enkazdan çıkmıştı. İkimizin dernek dışında ikinci bir ortak noktası vardı. Bir mühlet sonra evlenmeye karar verdik ve dernekte birlikte çalışıyoruz” dedi.

“Eşime güvendiğim için enkaza rahatlıkla giriyorum”

Eşine çok güvendiğini vurgulayan Şentürk, “Eşim olduğu için ona çok güveniyorum. Güvendiğim için rahat giriyorum enkaza. Bazen de birbirimizi muhafaza içgüdüsü ile biraz birtakım şeyler zorlaşabiliyor. O vakit bazen uzaklaşıyoruz” diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen sarsıntılar sebebiyle büyük acılar yaşandığına dikkat çeken Elif Şentürk, “Yaşananlar berbattı. 6 Şubat’ta yaşadığımız çok büyük bir sarsıntıydı. Daha çok taze. Makûs hisler yaşandı. Keşke yaşanmasaydı. Umarım tekrar yaşanmaz. Ben gitmedim fakat eşim oradaydı. Çok fazla merak ettim. Yalnızca eşimi değil, oraya giden tüm kurtarma görevlilerini, enkaz altında kalanları, herkesi çok merak ettim. Bende çok sıkıntı haber alabildim. Orta ara konuşabiliyorduk. Çok tasa vericiydi. Bir biçimde irtibat sağladık fakat bizim arkadaşlarımız için çok huzursuz olduk” cümlelerini kullandı.

AKUT olarak tertipli olarak eğitim faaliyetlerine ve toplantılara katıldıklarını, 8 yaşındaki oğulları Ali’nin de kendileriyle birlikte olduğunu kaydeden Şentürk, “Sürekli bizim yanımızda. Eğitimlere gidiyoruz, toplantılara birlikte gidiyoruz. Yabancılık hissetmiyor. Buradaki herkesi çok seviyor. Bir insanın hayatına dokunmasını, istekli olmasını bende çok isterim” kelamlarına ekledi.

“İkisi farklı enkazlardan AKUT tarafından kurtarıldı”

AKUT Kocaeli Ünite Lideri Abdurrahman Eke ise Şentürk çifti ile yıllar evvel tanıştığını belirterek, “Bülent ile Elif’in AKUT Kocaeli takımına girişlerini dün üzere hatırlıyorum. İkisi farklı enkazlardan AKUT tarafından kurtarıldı. Birbirinden habersiz iki kişi, ikisi de enkazdan çıktıktan sonra canlı hayatına dokunabilmek için AKUT’a üye oldular. Hayatlarını birleştirerek hala bu yolda canlı kurtarmak için eğitimlerine, operasyonlarına devam etmektedirler” dedi.

“Biz AKUT olarak yıllardır bunun için çaba veriyoruz”

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen sarsıntıların acısının hala taze olduğunun altını çizen Abdurrahman Eke, kelamlarını şöyle noktaladı:

“Ailem İskenderun’da çadırda yaşıyor. Bir Hataylı olarak açıkçası Kahramanmaraş merkezli zelzele beni çok üzdü. 17 Ağustos’un da yıldönümü. 24 yıl evvel Hatay sarsıntısına kadar yaşadığımız en büyük acıyı yaşadık bu topraklarda. AKUT olarak Kocaeli takımımız yoktu. Birkaç grubumuz vardı. İstanbul takımı burada çalışan en büyük grubumuzdu. 200 canlı hayatına dokunduk. Kahramanmaraş merkezli Hatay sarsıntısına gittiğimizde genel olarak baktığımızda kurtarılan insanların yalnızca yüzde 3’ünü biz kurtarmışız. Biz dediğimiz yalnızca AKUT değil, öbür arama kurtarma takımlarını de üst üste, yan yana koyun. Toplam kurtarılan canlı sayısının yüzde 3’ü. Bakın ne kadar küçük bir sayı değil mi? Yüzde 97’isini vatandaşlar kurtarıyor. Burada şuurlu olmak, öncesinde tedbir almak o kadar çok kıymetli ki. Biz AKUT olarak yıllardır bunun için uğraş veriyoruz.” – KOCAELİ