Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, savaş ve doğal afetler üzere bireyin kendi denetimi dışında gelişen ve halklar üzerinde travmatik sonuçlar doğuran olguların, insan ruhu üzerinde kalıcı izler bıraktığını belirtti.
Video bildirisinde, 21’inci yüzyıl savaşlarında sivil kayıpların yüzde 90’ları bulmasına karşın, bunun tablonun buzdağının görünen yüzü olduğuna işaret eden Emine Erdoğan, “Savaşın zihin sıhhati üzerindeki sonuçları ve toplumsal boyutu ise birçok vakit ihmal ediliyor. Bilhassa, savaş ve doğal afetler üzere, bireyin kendi denetimi dışında gelişen ve halklar üzerinde travmatik sonuçlar doğuran olgular, insan ruhu üzerinde kalıcı izler bırakıyor” sözlerini kullandı.
Emine Erdoğan, 2014’te Kırım’ın işgali ve akabinde 24 Şubat 2022’deki Rusya-Ukrayna Savaşı ile Ukrayna halkının büyük kısmının savaşın yıkıcı sonuçlarına direkt maruz kaldığına dikkati çekerek, “Ateş, her ne kadar düştüğü yeri yaksa da savaş, ülke hududu tanımıyor. Vefat ve yıkımdan kaçmak için 8 milyondan fazla Ukraynalı yurdunu, yuvasını gerisinde bırakarak farklı ülkelere sığınmak zorunda kaldı. 5 milyondan fazla Ukraynalı ülkeye dönmüş olsa da, aileler parçalandı ve büyük trajediler yaşandı” diye konuştu.
Bunların izlerinin jenerasyonlar uzunluğu silinemeyecek derin fay sınırlarına dönüştüğünü aktaran Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
“Her savaşta yalnız insanlığımız değil, ortak mirasımız olan kentlerimiz, medeniyetimiz, kütüphanelerimiz, efsanelerimiz ve masallarımız da ölüyor. Tabiatın istikrarı geri döndürülemeyecek derecede örseleniyor. Bu nedenle bütün çatışma bölgelerindeki üzere Ukrayna’da da savaşı durdurmak hepimizin ortak sorumluluğu olmalıdır.”
Emine Erdoğan, dünyanın neresinde olursa olsun çatışmadan en çok etkilenen kümelerin “kadınlar ve çocuklar” olduğunu vurgulayarak, “Sağanak üzere yağan yabancılaşma, acizlik ve mağduriyet hissiyle baş etmek, yetişkinler için dahi zorken çocukların hassas kalplerinde onulmaz yaralar açılıyor” dedi.
“Düşmanlık ve nefretin böylesine körüklendiği bir çağda, sevgi ve merhameti tekrar yeşertmek için, kat edilmesi gereken yol gitgide uzuyor.” değerlendirmesini yapan Emine Erdoğan, Türkiye olarak, birinci günden bu yana tahribatın azalması, savaşın bir an evvel adil ve hakkaniyetli bir barışla sonuçlanması için uğraş sarf edildiğini vurguladı. Emine Erdoğan, “Bu çerçevede, dostum Olena Hanım’ın teşebbüsleriyle, ortalarında özel ihtiyaçlı çocukların da bulunduğu 1196 çocuğumuzu Türkiye’ye getirdik. Vicdanımıza emanet edilmiş yavrularımızın muhtaçlıklarını karşılamak için, kurumlarımız seferber oldular” diye konuştu.
Olena Zelenska ile her buluşmalarında Ukrayna’nın yaralarının sarılması sürecinde, bilhassa kırılgan kümelere yönelik, işbirliği projelerini ele aldıklarını anlatan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
“İlk gayemiz aile birleşmelerini sağlamak olacak. Gönül mabetlerini dinginliğe kavuşturmak için sanatla, sporla, kültürle doldurmak gerektiği konusunda hemfikiriz. Her vakit olduğu üzere önümüzdeki devirde de Ukrayna’nın her alanda tekrar imarı, öncelikli konularımızdan olacak.”
Emine Erdoğan, “ruh sağlığı” üzere kıymetli bir temada toplanan 3’üncü Önder Eşleri Doruğu’nun hayırlara vesile olmasını diledi.
Zirve, Olena Zelenska tarafından 2021’de insani meselelerin tahliline yardımcı olacak milletlerarası bir diyalog platformu oluşturmak ve insanların refahı için ortak projeler uygulamak hedefiyle başlatıldı.
Zirvenin birincisi “Yeni Gerçeklikte Yumuşak Güç” başlığıyla 2021’de, ikincisi “Ukrayna ve Dünya: Birlikte (Yeniden) İnşa Edeceğimiz Gelecek” başlığıyla 2022’de Kiev’de düzenlendi.
Zirvenin üçüncüsü ise insanlığa korunmaya gereksinim duyan diğer bir görünmez kırılganlık olan “akıl sağlığını” göstermesi hasebiyle “Ruh sağlığı” başlığıyla yapıldı.
Zirvede, ruh sıhhatinin, insan refahının ayrılmaz bir modülü olduğu, bu nedenle dünya çapında beşeri sermayenin geliştirilmesinin lakin bu alana gerekli ihtimamın gösterilmesi ile mümkün olduğu konusu ele alındı. Ayrıyeten daha uygun bir gelecek yaratmak için en acil sınamalara odaklanıldı.
“Ruh sıhhati: Direnç ve Kırılganlık Dengesi” paneliyle başlayan Tepe, “Savaşın ruh sıhhati üzerindeki etkisi” ve “Yeni kuşak ruh sıhhati konusundaki tartışmayı nasıl değiştiriyor?” panelleriyle devam etti.
Zirvede, “Ruh sıhhati sınamalarını açıkça tanımak ve tartışmak için güçlü ve zayıf istikametler. Ruh sıhhatinin teşviki alanındaki insani faaliyetlerin önceliği, sorunun görünürlüğünün artırılması, ruh sıhhati okuryazarlığının teşvik edilmesi, ruh sıhhati konusundaki damgalanmanın azaltılması, projelerin çeşitliliği. Günümüz ergenlerinin jenerasyonunda ruh sıhhati, dijital teknolojiler” bahisleri değerlendirildi.
Öte yandan dorukta, ruh sıhhati alanındaki bahislere dair global sosyolojik araştırmanın sonuçları da paylaşıldı.