Nöbetçi Eczaneler
Sanatçı Loya Baht Öztürkmen tarafından bölgedeki malzemeler kullanılarak sanat yapıtına dönüştürülen elekler, Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’nde sergilenecek.
Uluslararası platformların yanı sıra tecrübe turizminde özgün örnekler ortaya koyması nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı 2022 Özel Ödülü’ne de layık görülen Bayburt’un Beşpınar köyündeki Kenan Yavuz Etnografya Müzesi’nde, Anadolu’nun kadim kültürünü, toplumsal hayatını ve hoşluklarını sanatla buluşturmak hedefiyle “Sanatçı Yerleştirme Programı” başlatıldı.
Bu kapsamda müzenin sanat atölyesinde çalışmalarını sürdüren Loya Baht Öztürkmen, “Eleğin Hafızası Projesi” çerçevesinde müzenin etrafındaki malzemeleri kullanarak, yaklaşık bir aylık çalışmanın akabinde 13 eleği sanat yapıtına dönüştürdü.
Anadolu bayanının ellerinden kesitlerin yer aldığı, iç yüzeyinde yörenin endemik bitkileriyle Bayburt’un renklerini sunan eserler, eylül ayında müzede sergilenecek.
“Anadolu’nun kültürü ve yapısıyla uyumlu projelerle kamuoyunun karşısında olacağız”
Yavuz, Anadolu’nun ömrünü, kimliğini, dokusunu ve kokusunu bu tıp etkinliklerle görünür kılmaya çaba ettiklerini vurguladı.
Müze olarak kültür ve tecrübe turizminde çok özgün örnekler sergilediklerini aktaran Yavuz, şunları kaydetti:
“Her yıl bu programı bir sanatkarla devam ettireceğiz. Bu toprakların dokusuyla uyumlu, Anadolu’nun kültürü ve yapısıyla uyumlu projelerle kamuoyunun karşısında olacağız. Standımızı 16 Eylül’de açacağız. Bu eleklerin hepsi farklı ayrı, hiçbiri başkasına benzemeyen, köyümüzdeki dağlardan toplanan çiçekler ve Anadolu bayanları motifleriyle sanatkarımız Loya Yazgı Öztürk tarafından yapıldı. Bu projeyi biz Düzgünlük için Sanat Derneği ile birlikte Dr. Feride Çelik’in küratörlüğünde devam ettiriyoruz. Koordinatörlüğünü de müzemizin idare konseyi üyesi Furkan Yavuz yapıyor.”
“Anadolu bayanın ellerinden bir kesit sundum”
Sanatçı Loya Mukadderat Öztürkmen de “Eleğin Hafızası Projesi”nde, Anadolu bayanlarının hayatını betimlediğini söyledi.
Eserlerinde büsbütün yöreye ilişkin malzemeler ile bitkileri kullandığını anlatan Öztürkmen, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Atatürk’ün dediği üzere ‘dünyada her şey bayanın yapıtıdır.’ Anadolu’da da tıpkı halde. Burada beslenmek, ömür çok güç. Münasebetiyle bayanın emeği çok büyük ve bunu betimledim. İşlerimde elek kullanıyordum. Elek benim için algıyı temsil ediyor. Burada da hoş bir buluşma gerçekleşti. Burada da eleğin manası çok büyük. Topraktan toplanan buğday, sofralara gelirken elek üzerinden geçiyor. Hasebiyle ömrü temsil ediyor.”
Öztürkmen, proje içerisinde bir de büyük elek bulunduğunu söz ederek, “12 modüllük eleğimde her biri farklı devinim halelinde Anadolu bayanın ellerinden bir kesit sundum. Büyük olan elek çalışmamızda ise buğdayı ele aldım. Öbür 12 kesimlik küçük eleklerde yörenin endemik bitkileri yer aldı. Büyük olan elekte tekrar Anadolu bayanlarının toprağı grup biçtiği elleri yer alıyor.” biçiminde konuştu.