Nöbetçi Eczaneler
Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne Sarayı’nın ihyasının kent turizmine büyük katkı sağlayacağını söyledi.
Vali Sezer, Edirne Polis Bahçesi’nde gazetecilerle gerçekleştirdiği toplantıda kentteki çalışmalarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Edirne’nin gelişmesine yönelik çalışmalar yapılacağını belirten Sezer, paydaş kurum ve kuruluşlarla koordineli bir formda projeler geliştirmeyi planladıklarını bildirdi.
Sezer, Osmanlı’nın yüz yıla yakın başşehri olmuş Edirne’nin değerli tarihi ve kültürel yapılara konut sahipliği yaptığına dikkati çekti.
Vali Sezer, bu yapıların en kıymetlilerinden olan Edirne Sarayı’nın (Sarayı Cedidei Amire) ihyası için çalışmaların süratli biçimde sürdüğünü söz etti.
Milli Saraylar Başkanlığı tarafından yapılan çalışmaların tamamlanmasının akabinde Edirne Sarayı’nın gün yüzüne çıkarılacağını anlatan Sezer, şunları kaydetti:
“Osmanlı Sarayı ile ilgili olarak hem orada arkeolojik çalışmalar hem de sarayın sur alanları ve öbür yapıların ortaya çıkartılması ve onarımıyla ilgili çalışmalar Ulusal Saraylar bünyesinde süratli biçimde devam ediyor. Ben birinci gezdiğimizde çok heyecan duydum. Türkiye’de örneği olmayan bir alan. Osmanlı Sarayı’nın ortaya çıkartılacak olması, hem seyahat hem de turizme kazandırılması Edirne açısından çok büyük bir yarar olacaktır. Bu da çok süratli bir formda devam ediyor.”
Vali Sezer, kentin tarihi ve doğal hoşluklarının korunması istikametinde çalışmalar yapmayı planladıklarını belirtti.
Saros Körfezi’nde kıyılarda düzenlemeye muhtaçlık duyulduğunu söz eden Sezer “Buraları inceleme ve görme fırsatım oldu. Kıyılarda düzenlemeye ve denetime gereksinim var. Bölgenin turizme daha etkin bir biçimde kazandırılması gerekiyor. Bunun yanında Edirne’de tarihi Kaleiçi semtindeki tarihi konakların da restore edilip kent turizmine kazandırılması gerekiyor. Velhasıl kentin eğitim, trafik, güvenlik ve turizm alanlarındaki gereksinimlerini belirleyip daima birlikte çözeceğiz.” diye konuştu.
Edirne Sarayı
1450 yılında inşasına başlanan Edirne Sarayı, Yasal Sultan Süleyman devrinden itibaren pek çok kere tamir gördü.
Zaman içerisinde eklentilerle genişleyen saray, 18. yüzyılın ikinci yarısından itibaren daha az kullanıldığından tahribata uğradı. 1752’deki büyük zelzele ve 1776’daki yangınla harap olan ve 1827’de kısmi tamir gören saray, 1829’da Edirne’yi işgal eden Rus güçleri tarafından ordugah olarak kullanıldı. Saray, en büyük ziyanı bu devirde aldı.
Vali Hurşit Paşa ve Hacı İzzet Paşa devirlerindeki tamiratlarda birçok yapı kurtarıldı ancak 1876-1877 Rus Savaşı’nda işgal kuvvetlerinin kente yaklaşması üzerine Babüssaade civarında yığılan cephane, düşman eline geçmemesi için patlatıldı. Edirne Sarayı’nın birçok yapısı da bu patlamayla yıkıldı.
Yaklaşık 100 civarında yapıdan oluştuğu düşünülen Edirne Sarayı’ndan bugüne Babüssaade (Ak Ağalar Kapısı), Adalet Kasrı, Matbahı Amire (mutfak), su maksemi, Av Köşkü, Namazgahlı Çeşme ve Kum Kasrı hamamının da dahil olduğu yalnızca 11 yapı ulaşabildi.