Diyarbakır’da Engelli Kedilere Şefkatle Bakıyorlar

Diyarbakır‘ın merkez Kayapınar ilçesinde yaşayan tarih öğretmeni Zeynep Olgun, sahiplendiği 3’ü engelli 8 kediye şefkatle bakıyor.

Kayapınar Fen Lisesinde tarih öğretmenliği yapan Olgun’un kedi sevgisi, 3 yıl evvel trafik kazasında yaralanan ve 2 ağır diyafram operasyonu geçiren “Kiraz” ismini verdiği kediyi sahiplenmesiyle başladı.

Kiraz’a arkadaş olması için sokakta sol ön bacağından ağır yaralanan ve yapılan müdahalelere karşın 1 patisi ampute edilen “Biber” ismini verdiği kedinin de bakımını üstlenen Olgun, vakitle biri ses kaybı yaşayan toplam 6 kediyi daha sahiplendi.

“Engelli bir cana bakmanın aslında daha kıymetli olduğunu düşünüyorsunuz”

3 çocuk annesi Zeynep Olgun, AA muhabirine, zorluklara karşın kedilerin bakımını yaptığını söyledi.

Kiraz’ı bir veterinerden aldığını belirten Olgun, şöyle konuştu:

“Diyafram yırtığı sebebiyle iki kez çok ağır operasyon geçirmişti. Sokakta yaşayamaz dediler. Biz de aldık ve öykü ondan sonra başladı. Sonra Kiraz’a bir arkadaş gerekli olduğunu hissettik, konutta yalnızdı. Bu sefer ön patisi ampute edilmiş engelli bir kediyi sahiplendik. Kediler toplumsal canlılar, yalnızca bir kedi sahiplenmiş olmak güzel bir şey değil, en az 2 tane olmalı. Kiraz’a arkadaş olsun diye engelli bir kedi sahiplendik, sonra gerisi geldi. Artık 3’ü engelli toplam 8 kedi var.”

Olgun, engelli kedilerle ilgilenmenin daha büyük zorluklar içerdiğini kaydederek, “Eğer hayvanları seviyorsanız engelli bir cana bakmanın aslında daha bedelli olduğunu düşünüyorsunuz ve o adanmışlıkla yaklaşıyorsunuz.” sözlerini kullandı.

“Engelli canlara öncelik verilmeli”

Okul çağında 3 kız çocuğu olduğunu anlatan Olgun, onlarla birlikte 8 kedinin muhtaçlıklarını da karşılamanın sıkıntı olduğunu fakat her zorluğun kendine mahsus hoşluklarının de bulunduğunu lisana getirdi.

Ne kadar zorlansa da bu adanmışlığın kendisine terapi üzere geldiğini vurgulayan Olgun, kedilere baktığı için kendisini yeterli hissettiğini belirtti.

Olgun, engelli hayvanlara öncelik verilmesi gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:

“Mümkün olursa bir de kör kedi sahiplenmek istiyorum. Fakat bu kadar kedi içinde onu nasıl himaye edebilirim bilmiyorum. Kedilerle çocuklarımı birbirinden ayırt etmiyorum. Evlatlarıma gösterdiğim şefkati onlara da gösteriyorum. Evlat üzere tıpkı içtenlik, sevgi ve koşulsuzlukla onlarla bağ kuruyorsunuz. Meskenime hiç olmadığı kadar rahmet giriyor. O maddi ve manevi zenginliği her manada hissedebiliyorum ve bunu da kedilerime borçluyum.”