Nöbetçi Eczaneler
Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, en temel görevlerinin halkın manevi hayatına rehberlik etmek olduğunu belirtti.
Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya nazaran, Erbaş, Diyanet Akademisi tarafından yeni atanan ilçe müftülerine yönelik düzenlenen, “Topluma Rehberlik Etmede Müftülüklerin Önemi” bahisli seminerde konuştu.
Diyanet Akademisi Denizli Dini Yüksek İhtisas Merkezi’nde gerçekleştirilen seminere çevrim içi katılan Erbaş’a salonda bulunan Diyanet Akademisi Lideri Doç. Dr. Enver Osman Kaan tarafından bilgi verildi.
Yeni atanan ilçe müftülerine tavsiyelerde ve ikazlarda bulunan Erbaş, ilçe müftülerine muvaffakiyetler dileyerek, “Her biriniz Başkanlığımız bünyesinde kıymetli misyonlar ifa ettiniz. Muhakkak bir kurumsal deneyimin ve eğitim sürecinin akabinde müftülük vazifesine başladınız. Bu vesileyle sizleri yine tebrik ve takdir ediyorum. Misyonunuzun iyi olmasını temenni ediyor, hepinize muvaffakiyetler diliyorum.” dedi.
Hizmet içi eğitimlerle hizmetlerin aktiflik ve verimliliğini daha da artırmaya uğraş ettiklerini tabir eden Diyanet İşleri Lideri Erbaş, seminerin güzel, verimli, bereketli geçmesi temennisinde bulundu.
Müftülük vazifesinin büyük sorumluluk gerektiren bir vazife olduğuna işaret eden Erbaş, şöyle devam etti:
“Tarihten günümüze ‘müftü’ ya da ‘müfti’ sözünün karşılıklarına baktığımızda gözümüzü korkutan ağır bir mesuliyetin altına girdiğimizi anlarız. Bizim, ‘Edebü’l müfti ve’l müstefti’ diye kitaplarımız vardır. Kitaplarda yer alan bir müfti tarifini paylaşalım, ‘Müfti, Allah ismine imza atan kişi, beyan görevini eda konusunda Peygamberin halifesi, fetva verdiği sıkıntının alimi, taklit ederek değil, bilgi üreterek fikir inşa eden ve tahlil üreten kişi, evvelki içtihatları değerlendirirken kendi görüşünü kaybetmeyen, nazar ve istidlal kudretine ve melekesine sahip kişi.’ Müftü, yönetimci, yönetici olmasının yanında, tıpkı vakitte bir alimdir, başkandır. Biz, İslam’ın izzetini ve sorumluluğunu taşıyoruz. Milletimizin bekası için çalışıyoruz. İlmi ve bilgiyi geleceğimizi aydınlatacak meşale olarak görüyoruz. Ümmetin vahdetini, birlik ve beraberliğimizi ana gaye ediniyoruz. Başkanlığımızı milletimize ve insanlığa hizmet için yegane imkan olarak görüyoruz.”
“Öncelikle toplumu tanımak zorundayız”
Erbaş, müftülerin toplumu yeterli tanıması ve misyon aldıkları yerlerde önderlik görevlerini en hoş formda yapmaları gerektiğini vurguladı.
Diyanet İşleri Lideri Ali Erbaş, “Hem Yaradan’ın hem de kanunların bize yüklediği sorumluluk gereği bizim en temel görevimiz halkımızın manevi hayatına rehberlik etmektir. Şayet biz toplumun gereksinimlerini karşılamazsak, bıraktığımız boşluk öbür hallerde doldurulacaktır. Doğrusuyla doldurmazsanız yanlışıyla, palavrasıyla orası dolar bir biçimde. Bütün çalışmalarımızda bu ana gaye daima aklımızda ve önümüzde olmalıdır. Bunun için öncelikle toplumu tanımak zorundayız.” diye konuştu.
Müftülerden, misyon yerlerindeki sıkıntıları ve din hizmetleri açısından gereksinimleri hemen tespit etmelerini isteyen Erbaş, vaaz-irşat mevzularını lokal sıkıntılara ve gereksinimlere nazaran hazırlamaları gerektiğini kaydetti.
Erbaş, ayrıyeten aile, gençlik ve çocuklarla ilgili çalışmaları muntazam hale getirmek zorunda olduklarını tabir etti.
“İdarecilik misyonunuz, ilimle irtibatınızı koparmamalıdır”
Müftülere, ilçedeki imkanları tespit ederek, din hizmetine katkı sunabilecek bütün potansiyeli çalışmalarına dahil etmeleri tavsiyesinde bulunan Erbaş, süreç idaresinin değerini vurgulayarak, “Bir müftü olarak başarılı olmanın dört ögesi olduğunu unutmayalım. Problemleri tespit etmek, uygun tahliller ve din hizmeti planlamak, planı yanlışsız uygulayıp ve takiple süreklilik kazandırmak.” sözlerini kullandı.
Müftülerin idarecilik vazifesini yaparken ilimle irtibatlarını koparmamaları gerektiğini belirten Ali Erbaş, müftülerin birebir vakitte çalışanının hocası olduğunu söyleyerek, “Ders halkaları kurun. Okuma kümeleri oluşturun. Yönlendirme ve teşvik ile hocaları, görevlilerimizi okumaya, araştırmaya sevk ediniz. Aylık toplantılarınızın kesinlikle ilimle ilgili bir kısmı olmalıdır. Sizinle misyon yapan her hocamızı, bilgisini, mesleksel formasyonunu geliştirme, özgüven sahibi olma noktasında destekleyiniz.” tavsiyesinde bulundu.
Müftülerden asıl gayeyi ötelememelerini isteyen Erbaş, “Bütün faaliyetlerinizde asla emel ile araç karıştırılmamalı, araç gayenin önüne geçmemelidir. Cami yapıldığında, Kur’an kursu inşa edildiğinde iş bitmiyor, yeni başlıyor. Asıl değerli olan mescitte cemaatin, irşadın, kursta öğrencinin, eğitimin varlığıdır.” dedi.
Yerel çalışmalara odaklanırken kozmik ufku kaybetmemek gerektiğini söz eden Ali Erbaş, müftülerin ilçelerde misyon yaparken toplumun, ülkenin, milletin, ümmetin ve insanlığın gündeminden ve temel sıkıntılarından asla kopmamalarını istedi.
“Din samimiyettir”
Diyanet İşleri Lideri Erbaş, 4-6 yaş Kur’an kurslarının, muhtaçlık odaklı Kur’an kurslarının değerine dikkati çekerek, toplumun bunlara muhtaçlığının olduğu, en asli hizmet alanı olan cami ve Kur’an kursu hizmetlerinin her açıdan aktif ve en muntazam bir formda kıymetlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Müftülerden çalışanıyla bağlantılarının düzgün olmasını da isteyen Diyanet İşleri Lideri Erbaş, şunları kaydetti:
“Biz her şeyden evvel kardeşler topluluğu olduğumuzu unutmamalıyız. Sevinçlerimizi, sıkıntılarımızı paylaşarak daha güzel hizmet edebiliriz. Din samimiyettir. Çalışmalarımızın rahmeti, samimiyet ve yalnızca Rabb’imizin isteğini isteyerek çalışmaktır. Ahlaki örnekliktir. Bu gayeyi kaybetmezsek ve en önde tutarsak, hizmetlerimiz kalıcı ve bereketli olacak, Rabb’imiz önümüze birçok yollar, birçok imkanlar ve birçok nimetler açacaktır inşallah.”