Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitinginde halka hitap etti.
Kayseri‘yi ve Kayserilileri selamlayan Erdoğan, 10 ay sonra bir defa daha bu kenti görmenin bahtiyarlığı içinde olduğunu söyledi.
” Kayseri‘yi görüp de gururlanmamak mümkün mü? Sizlerin şu sevdasını, şu aşkını görüp de duygulanmamak mümkün mü? Kayseri üzere yoldaşı, Kayserili üzere kardeşi olanın evelallah sırtı yere gelmez. Rabb’ime, şahsıma sizlerle yol yürümeyi nasip ettiği için bizlere Kayseri’ye ve Kayseriliye hizmet etme imkanı verdiği için hamdediyorum. Allah sizi nazardan, kem gözlerden korusun.” diyen Erdoğan, Kayseri’yle ilgili bir de şiir okudu.
“Yıkık ve acil yıkılacak binaların enkazını kaldırdık”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat sarsıntılarını ve artçı sarsıntıları yakından hisseden Kayseri’ye geçmiş olsun dileklerini iletti.
Depremden sonra afetzedelerin en fazla göç ettiği vilayetlerin başında Kayseri’nin geldiğini aktaran Erdoğan, Kayseri Büyükşehir Belediyesine zelzele bölgesinde büyük bir uğraş ortaya koyduğu için teşekkür etti.
Kentin yaklaşık 50 bin depremzedeye en hoş halde mesken sahipliği yaptığını belirten Erdoğan, “millet olmanın, mukadderatı ve sıkıntısı bir olmanın ne manaya geldiğini gösteren” Kayseri halkına teşekkürlerini sundu.
Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile bir arada tüm belediyeleri de tebrik eden Erdoğan, Kayseri’nin kardeş kenti Kahramanmaraş’a sıkıntı günlerinde dayanak verdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Asrın felaketini yaşamış, 50 bini aşkın insanımızı toprağa vermiş olsak da devlet-millet el ele yaralarımızı sarıyoruz. Yıkık ve acil yıkılacak binaların enkazını kaldırdık. Sarsıntı konutlarının inşasına hızla başladık. Durmuyoruz, çalışıyoruz. Toplam 837 bin 500 çadırın ve 100 bin konteynerin kurulumunu yaptık. İnşa süreci başlayan konut ve köy konutu sayısında 141 bin 300, temeli atılan konut ve köy konutu sayısında ise 58 bin 630 sayısına ulaştık.” diye konuştu.
“Asla sahipsiz bırakmayacağız”
Resmi sayıyla Kayseri mitingine 135 bin kişinin katıldığını bildiren Erdoğan, “Bay bay Kemal, bak Kayseri ne diyor?” dedi.
“14 Mayıs’ta da bunlara bu karşılığı verecek miyiz, buna hazır mıyız?” sorularına alandakilerin daima bir ağızdan verdiği “evet” cevabının akabinde Erdoğan, “Allah sizlerden razı olsun.” tabirini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şov ve istismar için sarsıntı bölgesine gidenler, ne yazık ki onlar sırtını dönse dahi, biz sarsıntının izlerini büsbütün silinceye kadar alanda olmayı sürdüreceğiz. Depremzedelerimiz gönüllerini ferah tutsun, Allah’ın müsaadesiyle onları asla sahipsiz bırakmayacağız.” diye konuştu.
Erdoğan, zelzelede ve sellerde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi ve “Rabb’im bizleri her türlü afetten, musibetten koruma eylesin diyorum.” dedi.
“Biz Kayseri’yle yalnızca yol arkadaşı değil, baht arkadaşıyız”
“Bizim kumaşımız, milletimizin kumaşıdır. Bizim hamurumuzu milletimiz karmıştır. Bizim aşkımız, milletimizin aşkıdır.” diyen Erdoğan, Seyrani’nin “Aşkın ipliğiyle dikilen dikiş kıyamete kadar sökülmezmiş.” dizelerini paylaştı.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“İşte biz de Kayseri’yle birbirimize o sökülmez aşkın ipiyle bağlıyız. Biz Kayseri’yle yalnızca yol arkadaşı değil, sizinle baht arkadaşıyız. 2002’den beri tüm çabaları birlikte verdik. Zorlukların üstesinden bir arada geldik. Vesayet teşebbüslerine bir arada direndik. Terör örgütlerinin taarruzlarını birlikte püskürttük. 15 Temmuz’da ulusal iradeyi bir arada savunduk. Türkiye’ye son 20 yılda, evvelki 80 yıldan daha fazla hizmeti birlikte yaptık. Ülkemizin en büyük demokrasi ve kalkınma ataklarına bir arada imza attık. Daha evvel hayal dahi edilemeyen kaç projeyi, kaç mükemmel yapıtı birlikte kazandırdık.”
“Yeniden o sayıları yakalayacağız”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bugün ulusal geliri yaklaşık 1 trilyon dolara ulaşan bir Türkiye varsa, yıllık 36 milyar yerine 255 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye varsa, ziraî gayri safi hasılası 407 milyar lirayı geçen bir Türkiye varsa… Merkez Bankası rezervi 27,5 milyar dolardı, artık 115 milyar dolara ulaştı. IMF’ye borcumuz neydi hatırlayın, 23,5 milyar dolar. Artık burada bir şey söyleyeceğim. Davos’tayız, bebecan o vakit benim bakanım, IMF Lideri’yle konuşuyoruz, IMF Lideri diyor ki, bu türlü böyle siyaseten bizi yönetim edeceklermiş. Dedim ki ‘Siz alacaklarınızı tahsil ediyor musunuz?’, ‘Ediyoruz.’ ‘Ama Türkiye’nin Başbakanı benim, sen değilsin. Türkiye’nin siyasetine ben istikamet veririm ben.’ Doğal bebecan kızardı, bozardı, bu türlü şeylere alışık değiller. 2013’te IMF’yi bir daha Türkiye’ye uğramamak üzere gönderdik. CHP’nin sözcüsü tıpkı vakitte Merkez Bankasında bir orta misyon yapan kişi, bunlar bir arada otellerin lobilerinde ne yaptılar, IMF ile görüştüler. Neymiş, IMF’den borç almamız lazımmış. Haydi oradan, bizim buna muhtaçlığımız yok. 2013’ten beri bir kuruş almadık, ne oldu, ne kaybettik? Hiç. Onunla birlikte 27,5 milyar dolar olan Merkez Bankası rezervimiz de şu an prestijiyle 115 milyar dolara çıktı. Başbakanlığım periyodunda bir orta 135 milyar dolara da çıkmıştık. Tekrar o sayıları yakalayacağız. İstihdamını 32 milyon sonuna getiren, yıllık 51,5 milyon turist ağırlayan, turizm geliri her yıl artan bir Türkiye varsa, sarsıntıya karşın emeklisini, emekçisini, memurunu enflasyona ezdirmeyen iktisadıyla bir Türkiye gerçeği varsa bunu sizlerle birlikte sırt sırta vererek başardık.”
(Sürecek)