Nöbetçi Eczaneler
İstanbul Finans Merkezi Projesinde sona gelindi. Türkiye’de finansın kalbinin atacağı bankalar etabı hizmete giriyor. Dev proje 65 milyar liralık yatırım kıymetiyle 50 bin şahsa istihdam sağlanacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Finans Merkezi Açılış Töreni’nde değerli açıklamalarda bulundu.
Finans ve iktisat topluluğumuzun değerli temsilcileri, çok bedelli kardeşlerim sizleri en kalbi hislerimle selamlıyorum. Bugün sizlerle finans bölümümüz açısından stratejik değerde bir açılışla sizlerle birlikteyiz.
Bu yıl 6 şubat sarsıntılarının gölgesinde idrak ettiğimiz ramazanı dolu dolu değerlendirmenin uğraşındayız. Zelzele bölgesindeki kardeşlerimizi ihmal etmeden yatırım atılımlarımıza sürat veriyoruz. Milletimizi hayalleriyle buluşturmayı sürdürüyoruz.
Bugün de Türkiye’yi bir üst lige çıkartacak İstanbul Finans Merkezi’nin birinci etabını açıyoruz. Finans kesimimiz açısından stratejik değere sahip açılışı gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin dünya ekonomisindeki gücünü artırarak. Tarihte İstanbul, nasıl bu ülkenin finans merkeziyse artık yine bu finans merkezi olma vazifesini üstleniyor, güzel olsun. Türkiye’yi finans alanında bir üst lige çıkaracak, global bir merkez haline getirecek.
İstanbul’u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri haline getirdik. Etraf dostu binalardan oluşuyor.
Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşıyacağız dedik karşımıza çıktılar, Ziraat ve Vakıfbank için de birebir şeyi yaptılar. Türkiye’nin finans tarihinde neler olduğunu bilmiyor. İstanbul tarihte nasıl finans merkeziyle bu misyonunu yine üstleniyor. İstanbul Finans Merkezi Türkiye’nin dünya ekonomisindeki yerini gerçekleştirmek için oluşturulan bir projedir. Toplam 65 milyar liralık yatırım kıymetiyle ülkemiz ve dünyanın en itibarlı projesini hayata geçirdik.
İstanbulumuzun Avrupa Yakası’ndan sonra Anadolu Yakası da farklı bir zenginliğe kavuşmuştur.
İstanbul Finans Merkezi milletlerarası sermaye akışını kolaylaştıracak, yatırım çekme potansiyelimizi artıracak.
İFM, 21 ofis binasıyla, AVM’siyle, kongre merkeziyle, oteliyle ve otoparkıyla iş dünyasının tüm gereksinimlerine yanıt verecektir.
Bu merkez üç kıtanın buluşma noktası olan İstanbul’da yeni bir finansal ekosistem oluşturacaktır. İstanbul’un Anadolu yakası da farklı bir zenginliğe kavuşmuştur.
İstanbul Finans Merkezi, yerli ve yabancı finans kuruluşlarının bölgede faaliyet göstermeye başlamalarıyla ülkemiz iktisadına katkılar sağlayacaktır.
Tüm bunların yanı sıra, İFM, yatırım çekme potansiyelimizi de artıracaktır. Büyük altyapı projelerinin finansmanı ile finansal istikrarın devamlılığını sağlayacaktır.
Yakında, ulusal findeks strateji evrakımızı de kamuoyumuz ile paylaşacağız. Ülkemize tüm bu katkıları yapacak merkezimiz 10 yıllık bir emeğin eseridir. Bu merkezin asıl pahası önümüzdeki yıllarda da daha net anlaşılacaktır.
Sadece siyasi partiler ve ittifaklar ortasında değil birebir vakitte iki farklı anlayış ortasında da önemli bir tercih yapacağız.
Ömrünün 40 yılında meydanların nabzını tutan, meydanların lisanını okuyan bir siyasetçi olarak sandığın renginden en ufak bir kuşku duymuyorum.
Muhalefetin Türkiye’yi yönetebilecek hiçbir vizyonu yok. Batılı tefecilerden 300 milyar dolar dilenme, IMF ve çetelerine teslim olma vaadi veriyorlar. Ülkemizin 2002 öncesinde neden geri kaldığını da göstermiştir. Tespitlerimizi haklı çıkartacak pek çok örnek var. Gerçek dünya ile ilgisi olmayan vaatler. 300 milyar dolar İngiltere’den getirecekmiş. Demek ki tefecilerle görüştü, kelamlar aldı. O kelamları burada aktarıyor. 20 yıl bu ülkede başbakanlık yaptım, cumhurbaşkanlığı yaptım. Fakat bu türlü palavra dolan hile diğer hiçbir başkan görmedim. Bu SSK’yı batıran değil mi? Savaş Ay hayatta olsaydı o hastanelerin halini tekrar gösterseydi. Artık kent hastanelerimizle dünyaya meydan okuyoruz. Bay Bay Kemal, yap işlet devret nedir bilelim diyor. Öğrenemediysen ne yapalım seninle mi uğraşalım.
Bu millet çok değil, 26 sene evvel meydanlara 2 anahtar vaadiyle dolaşanların kendini, elindeki anahtardan da ettiğini unutmaz. Ülkeye geride milyarlarca dolar borç takarak ortadan kaybolduğunu unutmaz.
Malum 7’li masanın etrafında olanlardan biri ile Davos’tayız. Bunlar Türkiye’yi yönetim etmek hakkında konuşuyorlar. Türkiye’yi yönetim etmek benim işim. 23 milyar dolar IMF’ye borcumuz vardı. 2013’e kadar borcumuzu bitirdik. 2013’ten itibaren daha IMF ile işimiz kalmadı. Bu 7’li masa kapalı kapılar arkasında IMF ile pazarlıklar yapıyor.
Bunlar bu millete çok sıkıntı çektirdiler. Bu millet 1990’lardaki popülist telaffuzların Türkiye’yi nasıl çöküşe sürüklediğini unutmaz.
Bu otoyollarımız, bu köprülerimiz şu havalimanlarımız olmasaydı Türkiye’nin bir ucundan öbür ucuna nasıl giderdik.
Artık Iğdır’daki Muş’taki yavrularımızın okumak için İstanbul’a Ankara’ya gelmesine gerek yok. Çabucak oradaki üniversiteye gidip tahsilini yapıyor.
