Cumhurbaşkanı Erdoğan Bahçelievler’de miting düzenledi

İSTANBUL DHA – CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Bahçelievler’de düzenlenen mitinge katıldı.

“TEFECİ, TEFECİYE KURUŞ VERMEZ, KURUŞ”

Erdoğan, “İçeri girerken sordum, ne kadar iştirak dedim. Alandaki iştirak 40 bin dediler. Natürel, yol güzergahında olanları buna dahil etmiyoruz. Onlarla bir arada 50 binden aşağı değil. Lakin tabi yetmez. Sandıklarda öbür sayı bekliyoruz. Geçtiğimiz hafta sonu malum Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde gerçekleştirdiğimiz o büyük mitinge katılarak bize güç verdiniz. Kılıçdaroğlu, gurur, namus kelamı vermiş. Neden tutmadın diyorlar. Kardeşlerim, o bugüne kadar hangi kelamı verip de tuttu? Onun kitabında bu türlü bir şey yok. Onun için Pazar günü çok kıymetli. Pazar günü, onlara haddini bildirmek benim milletimin en kıymetli görevi” dedi.

“GÜNLERDİR, TEHDİTLER, ŞANTAJLAR, HAKARETLER, KASETLER HAVADA UÇUŞUYOR”

“MAALESEF ARTIK BU KADARI DA OLMAZ DEDİĞİMİZ NE VARSA HEPSİNİ YAPTILAR”Erdoğan şöyle devam etti: “Tek başına bu tablo bile. Ülkede kaset kumpaslarının gerisindeki silüeti göstermeye kafidir. İlla kaset koşul değil. Öbür numaralar da dönüyor. Bu numaraların gerisinde kim var? Pensilvanya var. FETÖ’cülerin oyunu bu. Bu oyunu da artık Muharrem Bey’e oynadılar. Bunlara dersi biz, bu oyunu oynayanlara Türk demokrasisinde bunların yeri yoktur diyerek Pazar günü vermeye hazır mıyız? Ben sizlerden bunu bekliyorum. Siyaseti böylesine çirkinleştirenlerin ülkeye pak idare vaadi kadar gülünç bir şey olabilir mi? Bunların geçmişi de kirli, bugünü de kirli. Ellerini değdikleri her yerde kirlenir. Bunlar dayanağı nereden alıyor Kandil’den. Taktiği nereden alıyor FETÖ’den, aferini nereden bekliyor, batıdaki tefecilerden. Baht ortağı olarak kendilerine koalisyon masasında topladıkları partileri seçtiklerini sanıyor. Lakin Bay Bay Kemal, kendine baht ortağı olarak terör örgütlerini ve onların iplerini ellerinde tutanları seçmiş. Bunların yerli ve ulusal hassasiyetleri olmadıklarını esasen biliyorduk. Bu derece gözlerini karartmalarını beklemiyorduk. Maalesef artık bu kadarı da olmaz dediğimiz ne varsa hepsini yaptılar. Daima değiştiğini söyleyen, geçmişini inkar eden Bay Bay Kemal ve yazgı ortakları artık gerçek yüzlerini gizleyemiyorlar. Günlerdir birtakım kasetlerin nasıl montaj, nasıl uydurma, nasıl yapay zeka eseri olduğunu anlatıp duruyorlar. Biz de bunların kaygısı ne, neyi saklıyorlar diye merak ediyorduk. Oysaki kendi arkadaşlarına kurdukları kumpası anlatıyorlarmış. Kendi ortakları bir hanımefendiyi üç günde canından bezdirenlerin, eski adaylarını şantajla çekilmek zorunda bırakmalarına niye şaşırıyoruz ki? Terör örgütleriyle bu türlü bilinmeyen gizli da değil, alenen paydaşlık kuranların insanların haysiyet cellatlığına soyunmalarının neyine şaşırıyoruz ki? Ülkelerinin tüm ulusal kıymetlerini yabancılara peşkeş çekme kelamı verenlerin bunun için her yolu kullanmalarının neyine şaşırıyoruz ki? Eskiler otu çek, köküne bak derler. Bay Bay Kemal’in kökü ne ki, bugün yaptıkları farklı olsun”