Nöbetçi Eczaneler
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Lideri Recep Tayyip Erdoğan, “Emin olun konut ve besin fiyatları başta olmak üzere çarşı, pazardaki hayat pahalılığını yok saymıyoruz. Kimi açgözlülükten, kimi mevsim koşullarından kaynaklanan bu problemleri yakından takip ediyoruz. Vakitle tüm bunların hal yoluna girdiğini kesinlikle göreceğiz.” dedi.
Bunları kâfi görmediklerini vurgulayan Erdoğan, son devirde arkası gerisine patlayan global krizlerin ülkeye yansımalarından kaynaklanan kahırları da bildiklerini lisana getirdi.
Erdoğan, sarsıntı felaketlerinin üzerine binmesiyle kimi alanlardaki problemlerin da arttığının farkında olduklarını kaydederek, şöyle konuştu:
“Emin olun konut ve besin fiyatları başta olmak üzere çarşı, pazardaki hayat pahalılığını yok saymıyoruz. Kimi açgözlülükten, kimi mevsim koşullarından kaynaklanan bu problemleri yakından takip ediyoruz. Vakitle tüm bunların hal yoluna girdiğini kesinlikle göreceğiz. Ülkemizin ve milletimizin bugüne kadarki her zahmetini nasıl çözdüysek, bunların da üstesinden biz geleceğiz. Zira biz tahlilin eriyiz. Zira biz ülkemizin sahip olduğu imkanları en yanlışsız halde değerlendirebileceğimizi biliyoruz. Zira biz milletimize hizmeti, ibadet mertebesinde gören bir siyaset anlayışına sahibiz.”
“14 Mayıs’ta biz bu işi Allah’ın müsaadesiyle bitireceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek periyoda yönelik ülkeye kazandırılacak eser ve hizmetlere ait gösterilen görüntünün akabinde konuşmasında şunları söyledi:
“Nasıl? 14 Mayıs’ı milat yapmaya hazır mıyız? Görüyorsunuz gümbür gümbür eserlerimizle, her şeyimizle bu yoldayız. Bizde laf yok, icraat var. Bizde kuru kelam yok, program var, proje var, taahhüt var. Bunun için 14 Mayıs çok değerli. 14 Mayıs’ta yalnızca sizin sandığa gitmeniz yetmez. Etrafınızda, seçimdeki tercihi konusunda başı karışık en az bir eşinizi, dostunuzu, akrabanızı da ikna ederek sandığa götüreceksiniz. Ben size inanıyorum. Siz bunu yaparsınız. Bunu daima birlikte başardığımızda 15 Mayıs’a ‘Türkiye Yüzyılı’ muştusuyla ‘merhaba’ diyeceğiz.”
Şu anda emniyetten bilgileri aldığını, hala herkesin yolda olduğunu ve gelmekte zorlandıklarını belirten Erdoğan, “Atatürk Havalimanı yetmiyor. Bu, bir şeyi gösteriyor. Diyor ki 14 Mayıs’ta biz bu işi Allah’ın müsaadesiyle bitireceğiz. Buna var mıyız? Kararlı mıyız? Problem yok.” diye konuştu.
“Biz daima yeni imtihanlarla sınanan bir ülke ve milletiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim biz daima yeni imtihanlarla sınanan bir ülke ve milletiz. Yaşadığımız afetler de bu imtihanlardan biridir. Ülkemizde yazgı bağımız, imkanlarıyla birlikte mihnetlerini de kabullenmemizi gerektiriyor. Biliyorsunuz Türkiye 6 Şubat’ta tarihinin en çok can kaybına ve en ağır yıkımına yol açan bir sarsıntıyla karşı karşıya kaldı ve çok insanımızı kaybettik. Allah rahmet eylesin. Yaralılarımıza Rabbim şifalar versin.” tabirlerini kullandı.
Deprem bölgesinde 3 ayda yıkıntıları kaldırdıklarını, yeni konutların inşasına başladıklarını lisana getiren Erdoğan, “Hatta bayramda birinci köy konutlarını teslim ettik. 100 bin konteynerin suramı bitti, inşa süreci başlayan konut ve köy meskeni sayısı 142 bini, temeli atılan konut sayısı ise 59 bini buldu. Bay Kemal, sen İzmir milletvekiliydin galiba. Pekala İzmir milletvekili olarak İzmir’de, o afetlerde İzmir Büyükşehir Belediye Lideri ne yaptı? Yaptığınız bir şey var mı, yok. Yeniden İzmir’de konutları biz yaptık, biz. Buradan tekrar ben İzmirli kardeşlerime de sesleniyorum, bunlara 14 Mayıs’ta İzmir’de de gereken karşılığı dersi vermeye hazır mısınız?” dedi.
Bu vesileyle dün akşam saatlerinde Hatay’da meydana gelen elim trafik kazasında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar dileyen Erdoğan, “Bir taraftan zelzele, bir taraftan da bu asker uğurlamasında maalesef onların ortasına giren kamyonla 12 kardeşimiz şehit oldu. Bunun yanında yaralılar var. Allah şifalar versin.” tabirlerini kullandı.
“İnsanlarımızın her biriyle teker teker kucaklaşmak bizi yormaz”
Son aylarda önceliği daima zelzele yaralarının sarılmasına, sarsıntıda yıkılan yerlerin ihyasına verdiklerinin altını çizen Erdoğan, şunları belirtti:
“Bunun için kentlerimizin bir kısmına çok dilek etmeme karşın aktarmalı gidiyoruz. İnşallah seçimden sonra hepsini tek tek tekrar gezeceğiz. Yalnızca Cumhurbaşkanlığımız müddetince Cumhur İttifakı olarak buraları ziyaret ettik, ediyoruz, etmeye devam edeceğiz. İnşallah seçimden sonra İstanbul ve Ankara dışındaki 79 vilayetimizin her birini bir defa daha ziyaret ederek teşekkürlerimizi milletime şahsen tabir edeceğiz. Ülkemizi karış karış gezmek, insanlarımızın her biriyle teker teker kucaklaşmak bizi yormaz. Tam bilakis bize güç verir, güç verir, heyecan verir, daha çok çalışma azmi verir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un her vakit olduğu üzere bu felakette de depremzede kardeşlerine kucak açıp vefasını gösterdiğini kaydederek, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bu zelzelenin ülkemize maliyeti ne biliyor musunuz, 100 milyar doların üzerinde. Kovid salgınından Rusya-Ukrayna savaşına kadar pek çok global krizin sonuçlarıyla uğraşan ülkemiz, sarsıntı yükünü de omuzladı. Kur, döviz, faiz sarmalı üzerinden iktisadımızı yıkma tehditleri savuranları da unutmayın. Biz tüm bu sıkıntılarımızın tahlili için gereken kaynağı global tefecilerden borç dilenmede değil, ülkemizin kendi imkanlarında arıyoruz. Artık ne diyor bay bay Kemal? 300 milyar dolar Londra’dan alacakmış. ya bay bay Kemal avucunu yalarsın ya. Senin gibilerine bu tefeciler para vermez. Onlar kime para vereceğini çok yeterli bilir. Bunlar var ya bir garipler. Çok enteresan. Biliyorsunuz, bir IMF var. Davos’tayız. O vakit ‘Bebecan’ da benim yanımda. Gittik ve IMF’in liderine dedim ki ‘Siz alacağınızı bizden tahsil ediyor musunuz?’ ‘Ediyoruz’ dedi. ‘Ama siyaseten gelip Türkiye’yi yönetmek sana düşmez. Türkiye’yi ben yönetirim.’ dedim. O vakit başbakanım. Ne oldu? 2013, IMF’ye olan borcu büsbütün bitirdik. Ondan sonra da 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. Sıfırladık, iş bitti. Artık bizim IMF ile ilgimiz yok öteki. O vakit Merkez Bankamızın döviz rezervi neydi, 27.5 milyar dolar. Pekala artık Merkez Bankamızın döviz rezervi ne? 115 milyar dolar.”
Başbakanlığı periyodunda döviz rezervinin bir orta 135 milyar dolara kadar çıktığına dikkati çeken Erdoğan, artık yine onu da yakalayacaklarını, daha da ileri taşıyacaklarını söyledi.
“Ne kadar yatırım artarsa istihdam da o kadar artacaktır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ben yalnız şunu söyleyeyim. Dünyada herkes faizi yükseltirken biz ne yapıyoruz? Faizi düşürüyoruz. Niçin faizi düşürüyoruz? İstiyoruz ki yatırımcı gelsin, yatırımını yapsın ve bankalarımız da öncelikle kamu bankaları bunlara gerekli krediyi versin. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla da inşallah Türkiye’nin sayıları patlasın. Yapar mıyız bunu? Ne kadar yatırım artarsa istihdam da o kadar artacaktır.” tabirlerini kullandı.
“Şimdi Karadeniz gazıyla yüzlerce milyar dolarlık bir kaynağı milletimizin buyruğuna sunduk mu? Gabar petrolüyle onlarca milyar dolarlık bir kaynağı milletimizin buyruğuna sunduk mu? Akkuyu Nükleer Santrali ile Karapınar Güneş Gücü Santrali ile barajlarla onlarca milyar dolarlık kaynağı milletimizin buyruğuna sunduk mu? Sonuçlandırdığımız savunma sanayi projelerimizle tekrar onlarca milyar dolarlık kaynakları milletimizin buyruğuna sunduk mu? Yalnızca son birkaç ayda açıkladığımız savunma sanayi projelerinin önümüzdeki 10 yılda ihracat potansiyeli 65 milyar doları buluyor. Üretime giren her yeni sanayi tesisi, açılan her yeni tesis, her yeni işletme, istihdam olarak, üretim olarak, ihracat olarak bizim kar hanemize yazılıyor.”
(Sürecek)