Nöbetçi Eczaneler
MUHAMMET FATİH BAŞCI
CHP Burdur Vilayet Bayan Kolları Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı Burdur Defterdarlığı Gelir Müdür Vekili Serkan Çevik’in “Kadından yönetimci olmaz” kelamına reaksiyon gösterdi. CHP Burdur Bayan Kolları Lideri Zinet Gezer, “Kendi aklınca beğenmeyip küçümsediği bayanlar, tarihte ve bugün o denli değerli işlere imza atmaktadır ki şahsın bunun karşısında eziklik psikolojisine girdiği düşünülmektedir. Artık bu kişi ve bunun gibiler uygunca anlasınlar diye tekrar söylüyoruz; bayan ve erkek, siz kabul edin ya da etmeyin eşittir. Yöneticilik yapmak liyakatli ve ahlaklı olmakla alakalıdır, cinsiyetle değil” dedi.
Burdur Defterdarlığı Gelir Müdür Vekili Serkan Çevik, Burdur Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü Nesrin Kakırman’ın misyondan alınmasının akabinde toplumsal medya hesabından “Kadından yönetimci olmaz. Hadis-i şerifte işlerini bayana bırakan topluluk asla felah olmaz” paylaşımını yapmıştı. CHP Burdur Vilayet Bayan Kolları Başkanlığı, Çevik’in kelamlarına reaksiyon gösterdi.
CHP Burdur Vilayet Lideri Şengül Tekin, CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut, Burdur Belediye Lideri Ali Orkun Ercengiz, CHP Burdur Bayan Kolları Lideri Zinet Gezer ve CHP Burdur Merkez İlçe Lideri İlyas Divarcı, mevzuyla ilgili basın toplantısı düzenledi. ve partililer katıldı.
“EZİKLİK PSİKOLOJİSİNE GİRMİŞ”
CHP Burdur Bayan Kolları Lideri Zinet Gezer şöyle konuştu:
“Defterdarlık Gelir Müdürü Serkan Çevik isimli şahsın toplumsal medya üzerinden Vilayet Ulusal Eğitim Müdürü’nün değişmesi sonrasında söylediği kelamları kamuoyu ile birlikte öğrenmiş bulunmaktayız. Anayasa’nın ‘ Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve toplumsal bir hukuk devletidir’ formundaki değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez 2. hususu kararının ne kadar değerli olduğunu bir defa daha görmüş bulunmaktayız. Aksi halde dini istediği formda yorumlamaya çalışan bu üzere kimselerin elinde ne devlet idaresi ne insan hakları sağlıklı bir temele oturabilirdi. İsminin pek de ehemmiyeti bulunmayan bu zat sahiden Hz. Muhammed tarafından söylenip, söylenmediği dahi kesin olmayan bu kelam üzerinden Anayasa’nın 10. unsurunu de tanımadığını açıkça gözler önüne sermektedir. Herkes lisan, ırk, renk, cinsiyet, siyasi niyet, felsefi inanç, din, mezhep ve gibisi sebeplerle ayırım gözetmeksizin kanun önünde eşittir. Bayanlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Kendi aklınca beğenmeyip, küçümsediği bayanlar, tarihte ve bugün o denli değerli işlere imza atmaktadır ki şahsın bunun karşısında eziklik psikolojisine girdiği düşünülmektedir.
“İLGİLİ KURUMLARI TÜM BAYANLAR İSMİNE VAZİFEYE ÇAĞIRIYORUZ”
Din üzerinden örnek verdiği için komutanlık yapan Hz. Aişe’den başlayalım. Neml müddetinde ismi geçen Belkıs’ı. Tarihimizde ise saymakla bitmez, Nene Hatunları, Halide Edip Adıvar’ı tanımamış bu şahıs. Bugün Canan Dağdeviren üzere birçok bilim insanları sıhhatte çığır açan buluşlara imza atıyor, hayatlar kurtarıyorken bu ne aymazlıktır. Artık bu kişi ve bunun gibiler uygunca anlasınlar diye tekrar söylüyoruz; bayan ve erkek, siz kabul edin ya da etmeyin eşittir. Yöneticilik yapmak liyakatli ve ahlaklı olmakla alakalıdır, cinsiyetle değil. Kendi hayatında daha iki düğmeyi dikebilmiş mi aşikâr olmayan bu zat, güya bayanların aklını, hünerini küçümsemeye kalkıyor. Bırakınız dikkate dahi almaya değmez lakin işgal ettiği bir makam var ve bu makam Laik Türkiye Cumhuriyeti devletinin makamıdır. Hasebiyle bu zihniyette bir kimsenin anayasayı çiğneyerek bu biçimde aklınca açıklamalar yapmasına müsamaha gösterilemez, gösterilmemelidir. İlgili kurumları öncelikle geçmiş devir Ulusal Eğitim Müdürü ismine ve tüm bayanlar ismine misyona çağırıyoruz. Daha evvel de laikliği maksat aldığı için soruşturma geçiren bu şahsın tekrar tıpkı cürmü işlediğini göz gerisi edilmeksizin soruşturulmasını ve cezalandırılması için gereğinin yapılmasını diliyoruz.”
“GEREĞİNİN YAPILACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Burdur Belediye Lideri Ali Orkun Ercengiz de “Kadın Kolları Liderimiz yaptığı açıklamada esasen bayan ve erkeğin eşit olduğunu, öbür bir ihtimalin bizim hem dini inancımızda hem de bu ülkenin idare anlayışı içerisinde olmadığını tabir etti. Bunlar şanssız açıklamalar. Kişinin kim olduğuna değil, işgal ettiği makam çok değerli. Burada gerekli yasal süreçlerin yapılacağını düşünüyoruz. Sonuçta Laik Türkiye Cumhuriyeti, anayasaya belirlenmiş maddelerle yönetilmekte. Bu kanunlara ters cürüm işleyenlerin de kamudaki, kurumdaki yahut sivil toplumdaki vazifesi her ne olursa olsun yasalar karşısında eşittir. Varsa hatası cezasını çekecektir. Gereğinin yapılacağını düşünüyoruz. Toplumu kutuplaştırmak, toplumu bölmek, bayanı küçümsemek, bayanı küçültmek hakikat bir yaklaşım değil. Hakikat bir yaklaşım olmadığı için de ben de kendi adıma bunu kınıyorum” dedi.
“BU AÇIKLAMA ANAYASAYA DARBEYE TEŞEBBÜSTÜR”
CHP Burdur Milletvekili İzzet Akbulut ise şunları söyledi:
“Anayasa’nın 2. unsuru pek açıktır. ‘Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, ulusal dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel unsurlara dayanan, demokratik, laik ve toplumsal bir hukuk devletidir’ der. Yapılan bu açıklama bence Anayasa’ya darbeye teşebbüstür. Bir devlet memuruna yakışmamaktadır. Peygamber efendimizin bile yasakladığı uyduruk hadisi şeriflerden bir örnek verip bayanlara hakaret etmiştir. Cumhuriyet’in bayanlarımıza vermiş olduğu kazanımları bu türlü uyduruk hadis-i şeriflerle karalamak isteyenlerin her vakit her yerde karşısında dimdik duracağız lakin bu şahıs devlet memuruysa burada daha zahmetli bir durum kelam konusu zira bir devlet memurunun, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir memurunun bu türlü bir telaffuz içerisinde bulunmasını kabul etmek mümkün değildir. Bu türlü bir kişinin devlet memuru olmasını Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak da kabul etmemizde mümkün değildir. Kişinin şahsıyla alakalı özel bir durumlarının da olduğu bize iletildi fakat ne olursa olsun bizler Cumhuriyet Halk Partililer olarak laik Türkiye Cumhuriyeti’nin yılmaz savunucuları olarak bu üslup paylaşımları yapan arkadaşların karşısında dimdik durmakla mükellefiz.
“BUNUN PEŞİNİ BIRAKMAYIZ”
Devlet memurlarımıza şu anki mevcut siyasi iktidarın içerisinde bulunan kelamda Cumhuriyet düşmanı, Atatürk düşmanı bir azınlık olarak görüyoruz. Onlara güvenerek bu üslup açıklamalar yapıyorlarsa, güvendikleri dağlara kesinlikle ki o dağları yağdırırız. Bu devlet memurlarına o devlet memurluğunu yaptırtmayız. Şayet Atatürk, Cumhuriyet düşmanlığı olan devlet memurlarımız var ise kendilerine çeki tertip versinler. Bu manada bu bizim ikazımız olsun. Biz bunun peşini bırakmayız. Tekrar söylüyoruz ailesi ile alakalı kederini yaşıyoruz lakin ailesinden de rica ediyoruz ki bu arkadaşın şayet ruhsal istikametten bir külfeti varsa derhal gerekli tedavilere başvurulmasını ve devlet memurluğu yapacaksa Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışacak bir devlet memurluğu yapmasını sağlamalarını da aileden de talep ediyoruz.”