Nöbetçi Eczaneler
Doğum günü partisinde tanıştığı kişiyi, sanatçı arkadaşlarına hakaret ettiği savıyla darp ve hakaret ettiği öne sürülen müzikçi Cengiz Kurtoğlu‘nun yargılanmasına devam edildi. Duruşmada müşteki Mustafa Can, “Elindeki bıçağı benim yüzüme 1 sefer sallayınca bıçak evvel burnuma geldi. Kendimi geri çekerken 2.kez bıçağı salladı, sol yanağıma geldi. Şikayetçiyim” dedi.
Arkadaşının doğum günü partisinde tanıştığı Mustafa Can’ı, sanatçı olan arkadaşlarına hakaret içerikli tenkitlerde bulunduğu argümanıyla darp ve hakaret ettiği öne sürülen müzikçi Cengiz Kurtoğlu‘nun yargılanmasına devam edildi. İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Cengiz Kurtoğlu katılmazken, müşteki Mustafa Can ve tarafların avukatları hazır bulundu.
Soru emelinin Orhan Gencebay’ı aşağılamak değil övmek olduğunu söyledi
Duruşmada kelam alan müşteki Can, olay öncesi Tolga Ulu isimli sanatkarın kendisini doğum günü partisine davet ettiğini söyleyerek, “Bu partiye çok fazla olmamak kaydıyla kıymetli sanatçı arkadaşlarını davet edeceğini söyledi. Olay günü tek başıma yere gittim, Biz Tolga Ulu’nun kestirimi 8-10 kişilik ayırmış olduğu masaya oturduk. 1 saat kadar ortamızda muhabbet ettikten sonra Cengiz Kurtoğlu bulunduğumuz masaya oturdu. Konuşma ilerleyince Boşnak asıllı olduğumu, Balkan ülkelerini tanıdığımı söyleyince Kurtoğlu da Bulgar vatandaşlığı aldığını falan anlattı. Muhabbet devam ederken konu Orhan Gencebay’a geldi. Gencebay’ın Samsun’lu olduğunu bildiğimi fakat geçen gün birlerinden Roman olduğunu duyduğumu söyledim. Hatta Cengiz Kurtoğlu’na ‘abi sen bilirsin, hakikat mu’ diye sordum. Bunu sormamdaki gaye Orhan Gencebay’ı aşağılamak değil, roman vatandaşlarında farklı bir gırtlak olduğunu belirtmek ve övmek amaçlıydı” dedi.
“Elindeki bıçağı benim yüzüme 1 kere sallayınca bıçak evvel burnuma geldi”
O sırada sanık Kurtoğlu’nun ellerini yumruk yaptığını ve dişlerini sıktığını söyleyen müşteki Can, “Sanık bana gerçek ‘kalk masadan’ diyerek küfretti. Ben de sanığa ne yaptığımı sorduğumda bana küfretmeye devam etti. Masada bulunan şahıslar bana olay büyümesin diye sanığın sarhoş olduğunu, yanlış anlamamamı söyledi ve beni kollarımdan çekerek çıkış kapısına kadar getirdiler. Sanık tekrar koşarak ve küfrederek yanıma geldi. Elindeki bıçağı benim yüzüme 1 sefer sallayınca bıçak evvel burnuma geldi. Kendimi geri çekerken 2.kez bıçağı salladı, sol yanağıma geldi. Olay nedeniyle sanıktan şikayetçiyim” sözlerini kullandı.
“Elinde rastgele bir şey var mıydı görmedim”
Duruşmada şahit olarak dinlenen sanatçı Esra Sönmezer ise “Sanık Kurtoğlu müştekiye hakikat koşarken ben ortaya girdim. Sanığın kollarından tutup ‘yapma abi’ dedim. Saniye farkıyla sanığın, müştekinin yüzüne yumruk attığını gördüm lakin sanığın elinde rastgele bir şey var mıydı görmedim. Yalnızca yumruktan sonra müştekinin yüzünde çizik biçiminde bir kanama gördüm” biçiminde konuştu. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, eksik konuların giderilmesini talep etti.
Yüzde iz kalıp kalmadığına ait rapor düzenlenecek
Kararını açıklayan mahkeme, sanık avukatına müvekkili Cengiz Kurtoğlu’nu hazır etmesi için son defa mühlet verilmesine ve olay nedeniyle meydana gelen yaralanma sonucu müştekinin yüzünde sabit iz kalıp kalmadığına ait rapor düzenlenmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
İddianameden
Müştekinin sevilen ve hürmet duyulan sanatkarlara hakaret içerikli tenkitlerde bulunduğunu söyledi
Taraflar ortasında kelamlı tartışmanın başladığının belirtildiği iddianamede, tartışma sırasında kuşkulu Kurtoğlu’nun müştekiye küfürle karışık hakaret ettiği, daha sonra yüzüne yumruk attığı belirtildi. Kuşkulu Kurtoğlu’nun tabirine de yer verilen iddianamede, müştekinin sevilen ve hürmet duyulan sanatkarlar hakkında hakaret içerikli tenkitlerde bulunduğunu, bu yüzden uygun lisanla müştekiyi uyardığını, hakaretlerine devam etmesi üzerine ağız kısmından eliyle tuttuğunu ve bu etapta tahminen tırnağının müştekinin yüzünü çizmiş olabileceğini söylediği kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede kuşkulu Cengiz Kurtoğlu’nun ‘basit yaralama’ cürmünden 4 aydan 1 yıla, ‘hakaret’ hatasından ise 3 aydan 2 yıla kadar olmak üzere toplamda 7 aydan 3 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması talep edildi. – İSTANBUL