Nöbetçi Eczaneler
Küçüklüğünden beri su sporlarına ilgi duyan ve deniz tutkunu olan 25 yaşındaki Onur Cavit Biriz, rüzgar sörfüne 9 yaşında başladı. Birinci olarak özel antrenörlerden ders alan atlet, akabinde da özel bir kulübe yazılarak kısa müddette kendisini süratle geliştirdi.
Antrenman ve yemek programına harfiyen uyan, günde 6-7 saat çalışan Onur Cavit, emeklerinin karşılığını 14 yaşında ulusal kadroya seçilerek aldı. Biriz, Türkiye’de 2015 ve 2016 yılında gençler kategorisinde, akabinde üç yıl boyunca da genel kategoride üst üste birincilik elde etti. Ulaşılması güç bir seri yakalayan, madalya ve kupaları bir bir toplayan ulusal atlet, “En büyük hayalim” dediği olimpiyatlara katılma maksadını de gerçeğe dönüştürdü. Biriz, son olarak Japonya’nın Tokyo kentinde düzenlenen 2020 Olimpiyatları’nda ülkemizi temsil ederek büyük gurur yaşadı. İzmir İktisat Üniversitesi İşletme Kısmı’nda eğitimini sürdüren Biriz, sörfteki başarısına bir yenisini daha ekleyerek Fransa’dan da gümüş madalyayla döndü.
“KENDİMİ HAZIR TUTUYORUM”
Rüzgar sörfünü 16 yıldır aralıksız sürdürdüğünü belirten Onur Cavit Biriz, madalyaya ulaşmanın kendisi için büyük gurur ve memnunluk olduğunu söyledi. Biriz, “Ülkemi temsil ettiğim her müsabaka, her an benim için çok değerli. Maksadım her vakit elimden gelenin en düzgününü yapmak, kendimi hazır tutmak. Sörf, elbette kolay bir spor değil. Güçlü olmanız, beslenmenize ve hayatınıza çok dikkat etmeniz, muhakkak bir plan dahilinde olmanız gerekiyor. Muvaffakiyetin yolu, her işte olduğu üzere sörfte de çok çalışmak ve kendinize güvenmekten geçiyor. Ben de bunu yapıyorum. Sörfü çok seviyorum. Esasen sevmediğiniz, haz almadığınız bir işte ilerleyemezsiniz. Çalışırken, elde etmeyi hedeflediğim yeni başarılara, madalyalara odaklanıyorum. Temel motivasyonumu bu formda sağlıyorum” dedi.
“HEDEF HİÇBİR VAKİT BİTMEZ”
“Fransa’ya giderken kendimi çok güzel hissediyordum, hazırdım” diyen ulusal atlet, “Madalyaya ulaşacağıma çok inanıyordum. O denli de oldu. Benim kategorimde 21 atlet vardı, hepsi başarılı isimlerdi. Bu türlü bir yarışta ikinciliğe ulaşmak benim için moral oldu. Olimpiyat, her atletin en büyük hayalidir. Olimpiyatlara katılarak bunu başardım lakin amaç hiçbir vakit bitmez, bitmemeli. Ülkemi memleketler arası alanda daha çok temsil edip madalya sayımı artırmak istiyorum. Üniversitem de spor hayatımı ve derslerimi bir ortada yürütmem noktasında bana her vakit takviye oluyor. Bana inanan, güvenen, herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
PALALI: SU SPORLARINDA İDDİALIYIZ
İEÜ Spor Koordinatörü Murat Palalı ise İzmir’deki bir üniversite olarak su sporlarında yer almanın çok manalı olduğunu söyledi. Palalı, “Üniversite olarak gençlerimizin nitelikli bir eğitim almasının yanı sıra spor alanında kendilerini geliştirmelerini de teşvik ediyoruz. Spor; gençlerimizi sağlıklı yaşama, planlı ve disiplinli olmaya itiyor. Bu sayede spor, öğrencinin akademik manada başarılı olmasına da önemli manada katkı sağlıyor. Üniversite olarak, gençlerimizin her daim yanındayız. Su sporlarında çok iddialıyız. Üniversite olarak bu hususta öncü olmak, öğrencilerimize alan açmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Su sporlarında İzmir’i en uygun biçimde temsil etmek hedefindeyiz. Cavit, her daim örnek gösterdiğimiz, başarılarıyla gurur duyduğumuz bir öğrencimiz. Deneyimiyle de gençlerimize fayda sağlayacak örnek bir atletimiz. Fransa’dan madalya alarak üniversitemize sevinç yaşattı. Kendisini kutluyor, muvaffakiyetlerinin devamını diliyorum” dedi.