Nöbetçi Eczaneler
BOLU’nun Yuva köyünde, geçen yıl Kurban Bayramında sudan kaynaklı bir kişinin öldüğü, 148 kişinin de zehirlendiği olayla ilgili hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede Vilayet Özel Yönetimi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü M.A.A. (48), Vilayet Sıhhat Müdürlüğü Halk Sıhhati Hizmetleri Lideri Ü.B. (60) ve köy muhtarı M.E. (60) hakkında ‘taksirle vefata ve yaralanmaya neden olma’ suçlamasıyla 15 yıl mahpus istenirken, 2 hemşire hakkında ise ‘görevi berbata kullanma’ suçlamasıyla dava açıldı.
Bolu merkeze bağlı Yuva köyünde geçen yıl Kurban Bayramında su kaynaklı zehirlenmeler nedeniyle Eyüp Ertem (49) hayatını yitirirken, 148 kişi de ishal, kusma ve bulantı şikayetleriyle başvurdukları hastanelerde tedaviye alındı. Hastanelere sevk edilen kimi hastalara kanlı ishalle ortaya çıkan, anemi ve akut böbrek yetmezliğiyle seyreden Hemolitik Üremik Sendrom tanısı konuldu. Olayın akabinde Bolu Cumhuriyet Savcısı İsmail Hakkı Özcan tarafından 5 sanık hakkında hazırlanan 14 sayfalık iddianame, Cumhuriyet Başsavcısı Ali Keleş tarafından gönderildiği Bolu 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 85 kişinin cürüm duyurusunda bulunduğu iddianame kapsamında Vilayet Özel Yönetimi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü M.A.A., İl Sıhhat Müdürlüğü Halk Sıhhati Hizmetleri Lideri Ü.B. ve köy muhtarı M.E. hakkında ‘taksirle vefata ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 15 yıl mahpus istenirken 2 hemşire B.K. (41) ve F.İ. (42) hakkında da ‘görevi berbata kullanma’ suçundan dava açıldı.
İddianamede, sudan kaynaklı zehirlenerek ömrünü yitiren Eyüp Ertem’in, E. Coli enfeksiyonuna maruz kaldığı ve vefatının de E. Coli enfeksiyonuna bağlı olarak meydana gelen ‘invaziv enterokolit, sepsis, septik şok, tipik hemolitik üremik sendrom’ ile gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiğinin belirlendiği tabir edildi.ÜÇ SANIK HAKKINDA 15 YIL MAHPUS İSTEMİİddianamede ayrıyeten, haklarında 15 yıl mahpus istenen üç sanık ortasında yer alan Vilayet Özel Yönetimi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü M.A.A.’nın Vilayet Genel Meclisi kararları ile depo temizliğinin yılda iki defa yapılıp yapılmadığını denetleme misyonu verilen Vilayet Özel Yönetiminin ilgili ünitesinin başında olması nedeniyle bu kontrolü gerçekleştirmesi gerektiği, misyona geldikten sonra ilkbahar ayında Çaydurt Mahallesi su deposu temizliğinin yapıldığına dair evrak sunmadığı, beyanı ile bu paklığın yapılmadığının anlaşıldığı, yeniden içme sularının tahsisine ait olarak sorun yahut sorun olduğuna ait amirine yazılı bilgi verdiğine ait dokümanın de bulunmadığı ifade edildi. Vilayet Sıhhat Müdürlüğü Halk Sıhhati Hizmetleri Lideri Ü.B.’nin ise Çaydurt şebeke çizgisindeki suyun insan sıhhati açısından tehlikeli olduğunu öğrenmesi ardından hiçbir harekette bulunmaması nedeniyle mevt ve yaralanmalar ile sonuçlanan salgın olayında kusurlu olduğu, aksiyonları ile Eyüp Ertem’in vefatı, müşteki ve yaşı küçüklerin yaralanması ortasında illiyet bağının bulunduğu vurgulandı. Köy muhtarı M.E.’nin de iddianamede klor aygıtını takip etmemesi ve depo paklığını gerçekleştirmemesi formundaki aksiyonları ile mevt ve yaralanmalar ile sonuçlanan salgın olayında kusurlu olduğu, vazifesi gereği kendisinden beklenen dikkat ve itina yükümlülüğüne karşıt hareketleri ile Eyüp Ertem’in vefatı ile müşteki ve yaşı küçüklerin yaralanmasına neden olduğu tabir edildi.İKİ HEMŞİRE HAKKINDA ‘GÖREVİ BERBATA KULLANMA’ KABAHATİNDEN DAVAHaklarında ‘görevi berbata kullanma’ suçundan dava açılan hemşireler B.K. ve F.İ.’nin Bolu Vilayet Sıhhat Müdürlüğünde hemşire olarak misyonlu oldukları, İZCİ isimli bulaşıcı hastalık erken ihtar sisteminin takibinden sorumlu oldukları, sistemin 12 ile 16 Temmuz günleri ortasında daima olarak salgın uyarısı manasına gelen ‘C4’ uyarısı verdiği, B.K.’nın 13-14 Temmuz tarihlerinde, F.İ.’nin 15-16 Temmuz tarihlerinde sistemden sorumlu olduğu halde uyarıyı fark etmediği, şüphelilerin vazifelerinin yerine getirmelerinde ihmalde bulunarak bu uyarıyı fark etmemeleri nedeniyle salgına anında müdahale edilemediği, 16 Temmuz akşam saatlerine kadar salgının fark edilemediği, bu süreçte su kullanımına devam edildiği için şüphelilerin ihmalleri ile kişi mağduriyetlerine sebep oldukları vurgulandı.AVUKAT SARIOĞLU: İHMALLER ZİNCİRİ VARZehirlenme olayına ait kabahat duyurusunda bulunan 85 kişinin avukatlığını üstlenen Tunahan Sarıoğlu, olayla ilgili ihmaller zincirinin olduğunun altını çizerek, “Bizim en başından beri söylediğimiz burada bir ihmaller zinciri kelam mevzusudur. Muhtar bakımından su deposunun bakım, tamirat ve paklığını yaptırmaması ile klor aygıtının çalışır durumda olup olmadığını denetim etmediği, Bolu Vilayet Özel Yönetimi Su ve Kanal Hizmetleri Müdürü bakımından su deposunun temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi çalışmalarını denetleme vazifesini ihmal ettiği, Bolu Vilayet Sıhhat Müdürlüğü Halk Sıhhati Hizmetleri Lideri açısından ise 21 Haziran 2022 tarihinde alınan ve iki etaplı tahlil sonuçları 08 Temmuz 2022 tarihinde sonuçlanan su örneğinin uygunsuz olduğunu gördüğü halde rastgele bir teşebbüste bulunmadığı, uzun müddettir uygunsuz olan sonuçlar hakkında gerekli tedbirleri almadığı için kusurlu bulunmuşlardır” dedi.Sarıoğlu, suyun neden kirlendiği noktasında kesin bir kanaat bulunmadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“‘Yaylada özgür gezen hayvanların dışkılarının o günlerdeki yağışların da tesiriyle yer altına sızarak drenajlara ulaşabileceği ve su kaynağını kirletebileceği ihtimalinin kuvvetli olduğu’ istikametinde bir kanaate varılmış. Lakin biz bu kanaatin kuvvetli bir ihtimal olduğunu düşünmüyoruz. Müvekkillerim hala daha tedavi görüyorlar ve daima olarak tedavi gördükleri etraf kentlerdeki hastanelere denetimlere gidiyorlar. Tek emelimiz olayın gerçek sorumlularının tespit edilmesi ve en ağır formda cezalandırılması, gerekli tedbirlerin alınarak bir daha bu türlü bir salgın olayının gerçekleşmesinin önüne geçilmesidir.”